Prof. Dr. Yayla: Piyasalarını açan ülkeler zenginleşiyor
Liberal Düşüncenin Ekonomik ve Ahlaki Boyutu adlı panelde konuşan Prof. Dr. Atilla Yayla, "Piyasalarını açan, piyasa ekonomisine doğru hareket eden ülkeler zenginleşip, bunu yapmayan ülkeler mutlak ve nisbi anlamda geride kalmakta.
Liberal Düşüncenin Ekonomik ve Ahlaki Boyutu adlı panelde
konuşan Prof. Dr. Atilla Yayla, "Piyasalarını açan, piyasa
ekonomisine doğru hareket eden ülkeler zenginleşip, bunu yapmayan
ülkeler mutlak ve nisbi anlamda geride kalmakta." dedi.
Bursa Sivil İnisiyatif Derneği tarafından düzenlenen konferansa
Liberal Düşüncenin Ekonomik ve Ahlaki Boyutu adlı panele Prof. Dr.
Atilla Yayla ve Doç. Dr. Alim Yılmaz katıldı. Merinos Kongre
Merkezi Koza Salonunda gerçekleştirilen Dr. Bengül Güngörmez
yönetiminde ki Liberal Düşüncenin Ekonomik ve Ahlaki Boyutu adlı
panelde konuşan Prof. Dr. Atilla Yayla, herkesin bir ölçüde liberal
olduğunu belirten Yayla, "Siyasi ve hukuk liberalizm ile ekonomik
liberalizmin birbirinden yüzde yüz ayrılıp ve biri olmadan diğeri
yaşayabilecek değildir." dedi.
Yayla, gelinen noktada hiç kimsenin siyasi ve hukuki liberalizme
doğrudan itirazı olmadığının altını çizerken, "Doğrudan kelimesini
belirtmek istiyorum, çünkü dolaylı itirazlar var. Mesela gezi
süreci liberalizmin siyasi ve hukuki tezlerine dolaylı itirazdır."
dedi.
Liberalizm ve fakirlik konularında açıklamada bulunan Yayla,
"Fakirliğin çözülmesini istemek fakirliğini çözülmesini sağlamaya
yetmiyor. Fakirler için endişelenmek, fakirliğin ortadan kalkmasını
arzu etmek, fakirlere merhamet göstermek fakirlik problemini
çözmez. Zaten böyle olsaydı problem kalmazdı. Düşünerek, üzülerek
fakirlik problemini ortadan kaldıramayız. Somut şeyler yapmalıyız."
şeklinde konuştu.
Fakirlik probleminin büyük bir hızla çözüldüğünü anlatan Atilla
Yayla, "Bazı araştırmalara göre, önümüzdeki 20-30 yıl içinde
fakirlik probleminin tamamen ortadan kalkması ve veya tamamen
ortadan kalkmasa bile insanlara büyük ızdırap vermeyecek şekilde
sınırlanması mümkündür. Son 20 yılda fakirlikte büyük bir azalma
meydana geldi. Mesela 1990-2010 arasında gelişmekte olan ülkelerde
fakirlerin sayısı yarı yarıya azalmıştır. Yani yüzde 43'den yüzde
21'e düşmüş. Bunlar daha çok Çin ve Hindistan'da görülüyor. Çin'de
1981-2010 arasında 680 milyon insan ağır fakirlikten kurtulmuş.
Çin'de bu ülkede fakirlerin oranı 1981'de yüzde 84 iken, şimdi
yüzde 10'a gerilemiş." dedi.
Türkiye'de ise de 1980 öncesi ile yeni Türkiye arasında da büyük
gelişme yaşandığını anlatan Yayla, Türkiye'de mutlak fakirliğini
gerilediğini söyledi. Fakirliğin ortadan kalkmasını sağlayan
devletler olmadığının altını çizen Atilla Yayla, bunlardan
birisinin ekonomik büyüme, olduğunu belirterek, araştırmalara göre
bir ülkedeki fakirlik azalmasının üçte ikisinin ekonomik büyümeden
gerçekleştiğini söyledi. Yayla, ekonominin büyümesini ise
piyasaların liberalleşmesinin sağlandığını ifade etti.
Atilla Yayla, sözlerini şöyle tamamladı: "Piyasalarını açan, piyasa
ekonomisine doğru hareket eden ülkeler zenginleşip bunu yapmayan
ülkeler mutlak ve nisbi anlamda geride kalmakta. Mesela Çin'de
büyük bir devlet var ve vatandaşların her haline müdahale ediyor.
Bu devlet zamanında fakirlik problemi çözülmemiş. Peki ne zaman Çin
fakirlikten çıkmıştır ne zamanki piyasa ekonomisi modelini kabul
edip bunu yerleştirmeye başlamışsa o zaman fakirlikten çıkmaya
başlamıştır."
Ayrıca tüketim eşitsizliğinin azalmasının fakirliği azalttığını
bildiren Atilla Yayla, Dünyada globalleşme ile tüketim
eşitsizliğinde bir dengelenme olduğunu söyledi. Atilla Yayla, bunun
içinde devletten çok mahalli idareler ve sivil toplum
kuruluşlarının devreye girmesinin daha etkili olacağını sözlerine
ekledi.
Alim Yılmaz ise, liberalizm ile etik ve ahlak konusunda
değerlendirmelerde bulundu. Alim Yılmaz, iktisat ve ahlak
alanlarında temelde ikisinin de insan davranışları ile ilgili
olduğunu söyledi. CİHAN
Yorumlar