"Nano teknolojiye geçemeyen batacak"
Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ziya Burhanettin Güvenç, 2006 yılında dünya genelinde 60 milyar dolar nano teknoloji ürünü satıldığını, 2023 yılında nano teknoloji ürün satışının bir trilyon dolara varacağının beklendiğini vurguladı.
Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ziya Burhanettin Güvenç,
2006 yılında dünya genelinde 60 milyar dolar nano teknoloji ürünü
satıldığını, 2023 yılında nano teknoloji ürün satışının bir trilyon
dolara varacağının beklendiğini vurguladı. Güvenç, nano teknoloji
ile iş ve üretim yapanların ayakta kalacağını, dışında kalanların
ise yok olmaya mahkûm olduklarını ifade etti. Prof.Dr. Güvenç,
“Başbakanımız 'yok mu bir babayiğit, arabayı yapacak' diyor.
Babayiğit çıkamaz. Bir kişi çıkacak da Türkiye’de mucize yaratacak.
Bunun bu yoldan olamayacağının hala farkında değiller. Bu
devletimizin bihaber olduğunu gösteriyor. Babayiğit olan şey,
sağlıklı kümedir. Yani sistemdir, ekosistemdir. O ekosistemden
ancak inovasyon, patent, marka çıkar.” dedi.
Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ziya Burhanettin Güvenç,
Nevşehir İşadamları ve Sanayicileri Derneği'nin (GESİAD) daveti ile
dernek üyesi işadamlarına 'Kümelenme' konulu konferans verdi.
Dernek hizmet binasında yapılan konferansta konuşan Güvenç, bilgi
üretemeyen, Ar-Ge yapamayan, yeni fikirler ortaya koyamayan yoksul
ülkelerin, bu alanda zengin ülkeler ile rekabet edebilmesinin
stratejik yolunu kümelenmenin oluşturduğunu belirtti. Prof. Dr.
Güvenç, “Kümelenmenin özünde bölgesel kalkınma yatıyor. Bu modeli
kendi koşullarımıza uygun olarak planlayabilirsek gelişmiş
ülkelerle yarışabiliriz. Kümelenmeyi beceremez isek yoksullukla
cebelleşir dururuz.” diye vurguladı.
"KÜMELENME PEYGAMBER EFENDİMİZİN MODELİDİR"
Kümelenme modelinin Hz. Muhammed (SAV)’e ait olduğunu kaydeden
Güvenç “Bu bugüne kadar Türkiye’de ne duyuldu, ne de biliniyordu.
Bu modeli biz anlamamışız ama Amerika, Japonya, Almanya, Güney
Kore, Fransa, Danimarka, İsveç, Hollanda, Kanada’da yüzlerce küme
var. Dünyada binlerce küme var. Onun için onların kişi başı
gelirleri 40- 50 bin dolar. Biz ise Peygamberimiz'in hadisini
bilmediğimiz ve uygulamadığımız için 6 ile 10 bin dolar olan orta
gelir seviyesi tuzağında bulunuyoruz. Onlar Allah’ın verdiği akılla
dünyadaki her şeyi incelerken bunu keşfetmişler.” ifadelerini
kullandı.
Türkiye’de üniversitelerin bilgi, Ar-Ge ve inovasyon alanlarında
karnı tok olduğunu, ama piyasada bulunan KOBİ’lerin karnının aç
olduğunu anımsatan Prof. Dr. Güvenç, Çankaya Üniversitesi olarak
kendi Rektörlüğü döneminde bu çarpıklığı bir sosyal sorumluluk
projesi olarak ele aldıklarını ifade etti. Açlık tokluk
dengesizliğini gidermeye çalıştıklarını bildirdi. Ankara’da
Ostim’de makine sektöründe 2007 yılında başlayan 80 KOBİ üyeli bir
kümelenme başarısını ortaya koyduklarını aktardı.
Nevşehir bölgesinde de kümelenmeye yönelik adımların atılması
gerektiğini ifade eden Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ziya
Burhanettin Güvenç, turizm, hizmet sektörü veya bir ticari
kümelenme tercihi yapılabileceğini vurguladı. Mazeret üretilmemesi
ve muhakkak kümelenilmesi gerektiği uyarısında bulundu.
Türkiye’de kümelenmenin henüz devlet tarafından algılanamadığını,
bir mevzuata kavuşturulmadığını belirten Prof.Dr. Güvenç, "Önümüzde
oda ve kooperatif gibi tanımlamalar var. Ama devletimiz hala
kümelenmenin tanımlamasını yapabilmiş değil.” diye konuştu.
"TEKNOLOJİ TUFANI GELİYOR"
Küme denilen yapının gelecek için her türlü riske, teknoloji
tufanına, ekonomik krize karşı akıllı işbirliği ve kader birliği
şeklinde tanımlanabileceğini anlatan Güvenç şöyle konuştu:
“Dünyanın 17. büyük ekonomisiyiz. Ama bununla gelişmişlik arasında
hiçbir alaka yoktur. Gelişmişlikle, teknoloji ve bilgi üretmekle
ekonomik büyüklük arasında alaka yoktur. Türkiye verimlilik
endeksinde dünyada 40-50 arasında, kalite göstergesi, rekabetçilik,
yenilikçilik, ürettiği patent sayısı, patentlerinden kazandığı
lisans geliri, insani gelişmişlik endeksinin hepsinde 50 ve
aşağısındayız. Üniversitelerimiz dünyada kalite ve verimlilik
sıralamasında 70. sıradadır. Ortaöğretim öğrencilerinin matematik,
fen, dil becerilerinin test edildiği sınav sistemi olan PISA’da ise
60 ülke arasında 43. sıradayız. Bütün kalite göstergelerinde 40’ın
altındayız. Ekonomik büyüklük olarak 17.'yiz. Bu büyüklük aldatıcı
bir rakamdır."
"KÜMELENME HAYATİ ÖNEME SAHİP"
Kümelenme hayati öneme sahip bir konu olduğunu kaydeden Güvenç,
bunu şöyle açıkladı: "Çünkü ülkemizdeki işletmelerin yüzde 98,5’i
KOBİ’dir. KOBİ’ler için tek tek nano teknolojiye ulaşmak hayaldir,
şansı sıfırdır. Tüm istihdamın yüzde 95’i de KOBİ’dedir. Nano
teknolojinin 2023 yılında dünya ekonomisindeki yeri 1 trilyon dolar
olacaktır. Şimdi sıcak para gelsin. Seneye ne olacağımız Allah’a
emanet, meçhul. İşadamlarımız Temmuz’a kadar 70- 80 milyar dolar
bularak borç ödemesi yapması gerekiyor. Yıl sonuna kadar ise
ödemesi gereken borcu 120 milyar dolardır. Cari açıkla beraber 200
milyar dolar eder. Bu para nereden bulunacak, kim verecek bu
parayı. Ülke bu durumdadır. Dünyada teknoloji ve bilimde ileri olan
ülkeler marka üretiyorlar, pazarları ellerine geçirmişler. Cep
telefonu, tablet, kamera gibi ileri düzey cihazları üretiyorlar,
satıyor. Biz üretemiyoruz, kopyalayamıyoruz bile. Kopyalanacak diye
derdi bile yok. Çünkü kopyalamak için bile ileri teknoloji ve bilgi
gerekiyor. Biz, kopyalayamıyoruz bile. Durumumuz o kadar vahimdir.
Ülkemizde yapılan bütün hızlı tren projelerinde yerli katkı
sıfırdır. Belediyeler vagonları, lokomotifleri ihale yapar,
yabancıya parayı öder, alır. Yerli üretme gibi bir derdimiz yoktur.
Son 10 yılda üretimin gayri safi hasıladaki payı yüzde 22,5’den
yüzde 15’e düştü. Tarımın yüzde 5’e indi. Üretme gibi derdimiz yok.
Herkes arsa alayım, bir sene sonra fazlasıyla satayım. İşçiyle mi,
fabrikayla mı, hammaddeyle mi, primle mi, maaşla mı, vergiyle mi
uğraşacağım diye düşünüyor. Rant ekonomisine daldık."
"BABAYİĞİT SİSTEMDİR"
Toyota, Mercedes, Airbus, Boeing gibi dev firmaların dünya
çapındaki bir işbirliği ağının ürünleri olduğunu kaydeden Güvenç,
“Bunlar bir firma değildir. Başbakanımız 'Yok mu bir babayiğit,
arabayı yapacak' diyor. Babayiğit çıkamaz. Bir kişi çıkacak da
Türkiye’de mucize yaratacak. Bu devletimizin bihaber olduğunu
gösteriyor. Babayiğit olan şey, sağlıklı kümedir. Yani sistemdir,
ekosistemdir. O ekosistemden ancak inovasyon, patent, marka çıkar.
Bizimkiler hala mucit, zengin işadamı arıyor. Bakan Bey de,
Başbakan da 'Yok mu bir babayiğit' diye söylüyor. Bunun bu yoldan
olamayacağının hala farkında değiller.” eleştirisinde bulundu.
"NANO TEKNOLOJİYE GEÇEMEYEN BATAR"
Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ziya Burhanettin Güvenç,
Türkiye’nin nano teknoloji alanında bir kümelenme modeli dahi
bulunmadığını, çok değil, otuz yıl sonra bu nano teknolojinin
dışında kalanları büyük bir tehlike beklediğini söyledi.
Nano teknoloji üretebilmek için on ayrı AB ülkesinin, ayrıca dünya
devi şirketlerin bir araya gelerek kümelenme yoluyla çalıştığını
aktaran Prof.Dr. Güvenç, bugünkü neslin Türkiye’de nano teknolojiyi
ihmal etmesi durumunda bunun zararını bu neslin torunlarının
göreceğini, nano teknoloji ile sınırsız imkanlara kavuşulurken,
dışında kalanlarınsa sınırlanarak rekabet dışına itileceği
uyarısında bulundu. CİHAN
Yorumlar