MHP'de Genel Başkan Devlet Bahçeli'ye bayrak açarak aday olan Koray
Aydın, kurultay için gelen delegelerin polis tarafından
engellendikten sonra Sinan Oğan ve Ümit Özdağ ile birlikte alandan
ayrılmalarıyla ilgili olarak, "Biz mutabakata uygun olarak süreci
tamamladıktan sonra oradan ayrıldık. Erken ayrıldılar gibi bir
söylem doğru değildir" dedi.
"Valilik ve emniyetin yazılı emrini bekleme kararı alan Meral
Akşener'i eleştiren Aydın, "Elbette kendisinin ayrı bir yol
izlemesi haklıdır. Anlaşılıyor ki farklı yol çizecek. Bundan
sonraki çabalarına biz karışamayız, bizim ilgi alanımıza girmiyor.
Toplumda yanlış anlamalara neden olmuştur, sanki biz oradan erken
ayrıldığımız gibi bir imaj yaratılması hakkaniyetle, dürüstlükle,
samimiyetle yürütülen bir mücadeleye gölge düşürmek anlamına gelir.
Bu hem Ümit Hoca’ya, hem Sinan Bey’e hem de şahsıma haksızlıktır"
diye konuştu.
MHP’de karşılıklı alınan mahkeme kararlarıyla yılan hikâyesine
dönen olağanüstü kurultay sürecinde gözler dün Ankara'daki Büyük
Anadolu Oteli'ndeydi. Kurultay için otelin çevresine gelen
delegeler polis barikatıyla karşılaştı. MHP Genel Başkanı Devlet
Bahçeli'ye bayrak açan dört genel başkan adayı, Meral Akşener,Sinan
Oğan, Koray Aydın ve Ümit Özdağ, alana birlikte gitti. Muhalifler
adına bildiri okuyan eski MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu
"MHP sahipsiz değildir, son sözü genel başkanlar değil kurultaylar
söyler" dedi. Sinan Oğan, Koray Aydın ve Ümit Özdağ saat 13.00
sularında "Maksadımız hasıl oldu" diyerek alandan ayrıldı. Akşener
önce, "Valilik ve emniyetin yazılı talimatını görmeden
ayrılmayacağız" dedi, ancak saat 14.40'ta "Polise elimiz kalkmaz,
Yargıtay bu kurultay kaosunun sorumlusudur, şimdilik gidiyoruz"
diyerek alandan ayrıldı.
NTV canlı yayınında konuşan Koray Aydın'ın açıklamaları
şöyle: "Partimizin genel başkanın yaptığı açıklamalar üzerine
benim yorum yapmama ihtiyaç olmadığı kanaatindeyim. Kendi durumuna
göre olayları anlatmış görünüyor.
Ben dün orada yaşananları demokrasi mücadelesi olarak görüyorum.
Çünkü oraya binlerce insan koşarak geldiler. Bunlar hareketin
temsil yerinde olan arkadaşlarımız. Bu demokrasi mücadelesine
destek veren binler vardı orada. Bir amaç uğruna fedakarlık yaparak
oraya gelen bu arkadaşlarımızın demokrasi mücadelesini yürekten
kutluyor, tebrik ediyorum.
Biz orada bir mahkemenin aldığı kararın uygulaması neticesinde
toplandık. Karşılıklı alınan kararlara ve bir mahkemenin aldığı
kararın icraasının Adalet Bakanlığı’nın uygulamamaya koyulmaması
üzerine polis barikatları oluşturuldu. Biz de bunu saygıyla
karşıladık. Biz bir gün önce adı geçen 4 arkadaşla birlikte bir
toplantı yaptık.
O toplantıda hukuka saygı gösterilmesi gerektiği, lehimize karar
almış olan mahkemenin icraasının uygulanıp uygulanmadığını yerine
gidip görerek tespit ettirmek, eğer bu uygulama orada
yapılabilecekse devam etmek, bu uygulamanın hukuken yapılamayacağı
mümkün olduğu takdirde ise gerekli açıklamaları yaparak oradan
ayrılmak şeklinde aramızda bir görüş, bir mutabakat oluştu.
O mutabakata uygun olarak, delegeleri temsilen Yusuf Halaçoğlu
orada açıklama yaptı. Daha sonra durum tespiti yapıldı. Avukatlar
tutanaklar tuttu. Tunanaklar tutulduktan sonra biz oradan ayrılmaya
başladık. Ondan sonraki süreç bizim mutabakatımızda olan bir süreç
değildir. Meral Hanım’ın demiri tutarak “Bir karar gelinceye kadar
ben buradan ayrılmayacağım, hadi gelsinler ayırsınlar” şeklindeki
sözleri bizim mutabakatımızın dışındadır. Kendisinin bizden
ayrıştırarak izlediği bir yol.
Bir gece önce de toplandık, aramızda mutakabat sağladık. Ümit Özdağ
televizyon programını erteledi, hanfendinin basın toplantısı vardı,
ertelendi. Öğleden sonra Anadolu Oteli’nin önüne geldi. Kurultay
her yerde yapılır dedi. Kongreyi nerede olursa yapacağını
söyledi.
Bir gün sonra yine farklı bir yol izleyerek, 4 kişinin
mutabakatıyla olan şeyi daha sonra otobüsün üstüne çıkarak
sürdürdü. Böyle bir yol izleneceği bilinseydi arkadaşlarımız da
farklı bir yol izlerdi. Üç arkadaşla yapılan toplantının ruhuna,
işin ciddiyetine uygun olmadığını düşünüyorum.
Elbette kendisinin ayrı bir yol izlemesi haklıdır. Anlaşılıyor ki
farklı yol çizecek. Bundan sonraki çabalarına biz karışamayız,
bizim ilgi alanımıza girmiyor. Toplumda yanlış anlamalara neden
olmuştur, sanki biz oradan erken ayrıldığımız gibi bir imaj
yaratılması hakkaniyetle, dürüstlükle, samimiyetle yürütülen bir
mücadeleye gölge düşürmek anlamına gelir.
Bu hem Ümit Hoca’ya, hem Sinan Bey’e hem de şahsıma haksızlıktır.
Biz mutabakata uygun olarak süreci tamamladıktan sonra oradan
ayrıldık. Erken ayrıldılar gibi bir söylem doğru değildir.
Hakkaniyetli değildir, ahlaki de değildir."
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar