MHP'de Çağrı Heyeti'nin dün düzenlediği olağanüstü kurultayda
yapılan bazı tüzük değişiklikleri, muhalif liderler tarafından
eleştiriliyor.
Kurultayda genel başkanlığa aday olması beklenen eski MHP Iğdır
Milletvekili Sinan Oğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yola
çıkarken asıl amaçlarının olağanüstü kurultaylarda genel başkanlık
seçiminin önünü kapatan 63. maddenin dördüncü fıkrasında değişiklik
ve genel başkanlık yolunda yürüyen MHP'lilerin üzerindeki disiplin
ve ihraç gibi tehditlerin ortadan kaldırılması olduğunu
söyledi.
Dün yapılan olağanüstü kurultaya bu tehditleri ortadan kaldıracak
iki tüzük değişikliği maddesi ile geldiklerini ancak başkanlık
divanında, orada ilk defa gördükleri bazı değişiklik önerileri ile
karşılaştıklarına işaret eden Oğan, şöyle devam etti:
"Dün gereğinden fazla tüzük değişikliği yapıldığı kanaatindeyim.
Orada gündeme getirilen tüzük değişikliklerinin birçoğu da bizim
onayımız ve bilgimiz dışında getirildi. Dolayısıyla da yarın
olabilecek herhangi bir olumsuzluktan dolayı sorumluluk da kabul
etmiyoruz.
Biz orada iki konuyu gündeme getirmek istemiştik. Bunlardan biri
63. maddenin dördüncü fıkrasını değiştirip genel başkanlık
seçiminin önünü açmaktı. Diğeri de genel merkezin 'ihraç ettim,
edeceğim' gibi tehditlerine karşı bu ihraçların önünü kesmeyi
düşünüyorduk ancak dün oraya çok ciddi sayılabilecek değişiklikler
getirildi. Her bir değişiklik bir itiraz konusu olabilecek genel
merkez için konudur.
Genel merkezin eline yeni Gemerek mahkemeleri süreçleri imkanı
verildi, bunu doğru bulmuyorum. Genel merkezden yapılan açıklamada
'hukuk yoluna başvurmayacakları' belirtildi ama zaten kendileri
başvurmayacak zira Gemerek'e de kendileri başvurmamıştı. Delegelere
başvurduracaklar."
"DİVAN BAŞKANI VE AKŞENER SORUMLU"
Genel başkanlığa aday olması beklenen isimlerden eski Trabzon
Milletvekili Koray Aydın ise "Değiştirilen tüzük maddeleriyle
ilgili bütün sorumluluk divan başkanına ve Meral Akşener'e ait
olacaktır. Buradan çıkacak bütün olumsuzluklar onların
sorumluluğundadır bundan sonra" dedi.
Olağanüstü kurultayda "emrivaki" yapıldığını savunan Aydın, şunları
ifade etti:
"Bugüne kadar kurultay ile ilgili yapılan çalışmalarda bir takım
çalışması yürütülüyordu ama yapılan tüzük değişikliğinde takım
çalışması gerçekleşmedi. Meral Hanım kendisi toplantımıza
katılmadığı gibi, toplantıya onun adına katılanlar son iki gün
'öğleden sonra, akşam, sabah, avukatlar yolda, geliyorlar' diyerek
sürekli bir oyalama taktiği ile salonda o emrivaki ile hazırlanmış
olan teklifleri ortaya çıkarıldı. Buna karşılık bizim birlikte
çalışarak oluşturduğumuz teklifler vardı. Onları biz o zaman ortaya
çıkarmadık çünkü bir kargaşa, bir kaos, delegenin konuyu
kavrayamamasından kaynaklı bir kaotik bir ortam doğacaktı ona gerek
görmedik.
Sadece şunu söyleyebiliriz, kongrenin 10 Temmuz'da yapılması kararı
alındı, bu bir kazanımdır. İkinci olarak olağanüstü kongrelerde
seçim yapılamaz maddesi değiştirildi, o da bir kazanımdır. Bu iki
hakkın kazanılması bir kurultay zaferidir."
Diğer önergelerle ilgili konuyu ise tektik etmediği için onlar
üzerinde bir yorum yapmayacağını vurgulayan Aydın, "Çünkü bunlar
teknik bir çalışmaydı, onların hazırlayıp getirdiklerinin hukuken
bir sıkıntısı olup olmadığı konusunda şu anda bir bilgim yok.
Dolayısıyla değiştirilen tüzük maddeleriyle ilgili bütün sorumluluk
divan başkanına ve Meral Akşener'e ait olacaktır. Buradan çıkacak
bütün olumsuzluklar onların sorumluluğundadır bundan sonra"
dedi.
BAHÇELİ'NİN DE HAKKI
MHP Genel Başkan adaylığı için adı geçen eski Konya Milletvekili
Sait Gönen de dünkü tüzük değişiklikleri ile ilgili endişeleri
bulunduğunu belirtti.
"Biz dünkü kurultaya; Yargıtay kararı ile de kesinleşen, yasal
olarak zorunlu bir kurultay olarak baktık ve o perspektiften
kurultaya katıldık" diyen Gönen, yapılan çok sayıda tüzük
tadilatının seçimli kurultay öncesi problem yaratabileceğini iddia
etti.
Gönen, şu görüşlere yer verdi:
"Kurultaydan önce genel başkan adayları bir araya geldik, Meral
Akşener Hanım da davet edilmiş ama o katılmadı. Oradaki
sohbetimizde de bu kurultayın hukuki olduğunu ama 10 Temmuz'daki
Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin açıkladığı seçimli olağanüstü
kurultayın da en az kadar bu kadar hukuki olduğunu değerlendirdik.
Tüzüğümüze göre olağanüstü kurultay kararını genel başkan veya MYK
veya üyelerin beşte biri karar verir.
Biz bu kurultayda tüzüğümüzü değiştirip 10 Temmuz'da da seçimin
yapılmasına uygun hale getirmek amacıyla bir araya geldik. Dünkü
toplantının amacı tüzük tadilatıydı, çok sayıdaki madde
değişikliğinden benim ve Sinan Oğan, Ümit Özdağ ve Koray Aydın
Bey'in haberi olmadı."
Disiplin ile ilgili madde değişikliklerine hak verdiklerini
belirten Gönen, "Şu anda tekrar bir disiplin mağduriyetinin seçim
öncesi yaşanmasını biz de arzu etmiyoruz ama yapılan her bir
değişiklik, mahkemeye gidip bizim işimizi uzatacak şeyler taşıyor
kendi bünyesinde. Bizim seçimli kurultay yapmamızın önüne engel
koyacak ipuçları taşıyor. Bunları kendi aramızda konuşarak
halletsek daha iyi olurdu diye düşünüyoruz." dedi.
Parti organlarının göreve devam ettiği bir ortamda Divan'ın yetki
transferi yapamayacağını belirten Gönen, şunları kaydetti:
"Divan, seçimli olağanüstü kurultay için komisyon oluşturup yetki
veriyor. Divan kendine verilen yetkiyi devredemez ki. Partimizin
organları, genel merkezi, başkanı, MYK'sı halen fiili olarak
görevde ve 10 Temmuz ile ilgili bir kurultay kararı açıklamış,
komisyon oluşturularak yetki devri bir kurumun ya da kurumsal
yapının kendisine verilen yetkiyi devretme yetkisi yok. Komisyonun
seçim yapmak üzere komisyon oluşturması söz konusu olamaz.
Mahkeme bizi 63/4 ile yetkilendirdi. Orada yapılması gereken önce
bu maddenin oylanıp kabul edilmesi ondan sonra ek madde gelebilir
hale getirmekti. Burada da sanki usul hatası yapıldı."
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar