Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, AK Parti'de yeni anayasayla
ilgili çalışmaların sürdüğünü ancak nihai noktaya henüz
gelinmediğini belirterek, "Bizim öncelikli tercihimiz başkanlık
sistemidir. Bu çerçevede anayasa metni hazırlanarak TBMM'ye
gönderilecek." dedi.
OSTİM'de bir restoranda sanayicilerle bir araya gelen Kurtulmuş,
basın mensuplarının sorularını yanıtladı. "Yeni anayasa
çalışmaları ve partili cumhurbaşkanı tartışmaları"na ilişkin bir
sorusu üzerine Kurtulmuş, yeni anayasanın Türkiye'nin
önceliklerinden olduğunu söyledi.
AK Parti'nin çok disiplinli, titiz bir çalışma yaparak, yeni
anayasayla ilgili kendi teklifini olgunlaştırdığını belirten
Kurtulmuş, Türkiye'de yeni anayasanın parlamentoda bir uzlaşıyla
çıkmasını istediklerini, bunun için de samimi olarak Anayasa
Uzlaşma Komisyonunda eşit üyeli katılımı uygulamaya koyduklarını
hatırlattı.
Anayasa Uzlaşma Komisyonunun çalışma zemininin bir müddet sonra
ortadan kalktığını anımsatan Kurtulmuş, şunları
kaydetti: "Biz, AK Parti olarak bu talebi ilanihaye
bekletemeyiz. İlanihaye, toplumsal bir talep olarak var olan bu
talep rafta duramaz. Bunu kısa zamanda ete, kemiğe büründürerek
somut hale getireceğiz ve TBMM'ye sunacağız. Bu çerçevede yeni
anayasanın ana çatısı ve mahiyeti konusunda biz de AK Parti
içerisinde görüşmelerimizi, tartışmalarımızı yapıyoruz. Bayağı
mesafe aldık ama nihai noktaya gelmedik. Nihai noktaya geldikten
sonra anayasa tasarısını TBMM'ye göndererek, AK Parti açısından
üzerimize düşeni tamamlamış olacağız. Bizim öncelikli tercihimiz
başkanlık sistemidir. Bu çerçevede anayasa metni hazırlanarak
TBMM'ye gönderilecek."
"Alman basınında, 'Türkiye ile geri kabul anlaşması ve vize
muafiyeti noktasında yapılan anlaşmaların durdurulacağı' yönünde
bir haber var. 'AB'nin, Yunanistan'da mülteci kayıt merkezi
açacağı' söyleniyor. Bu konudaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?"
sorusuna, Kurtulmuş, "Türkiye'nin vize serbestisi konusunda,
Avrupa'nın içerisinde hem kamuoyunda hem de siyaset yapıcılar
nezdinde bazı çevrelerin, 'Türkiye'ye vize serbestinin tanınmaması'
yönünde kanaatlerinin olduğunu, bunu da her vesileyle hem
Almanya'da hem Avrupa'nın genelinde dile getirdiklerini biliyoruz.
Ancak devam eden bir süreç var. Bu müzakere sürecinde Türkiye
olarak biz, üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirdik."
yanıtını verdi.
Avrupa'nın vize muafiyeti çerçevesinde, Türkiye'nin atması gereken
adımların yer aldığı çok sayıda maddeden, 4-5'inin kaldığını
belirten Kurtulmuş, bunların bir kısmını genelgeyle bir kısmını
yasa değişikliğiyle gerçekleştirdiklerini söyledi.
Kurtulmuş, vize serbestisi olmasa bile Türkiye'nin reform
adımlarının bir gereği olarak bunların yapılmasının arzu
edildiğini, hiç tereddüt etmeden iyi niyetle, samimiyetle bu
adımları attıklarını ifade etti.
"SAMİMİ OLARAK ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPTIK"
"AB kendisi bilir. Atılmış olan bu adımların hiçbirisi boşa
çıkacak, lüzumsuz işler değildir" diyen Kurtulmuş, AB vize
serbestisinin olması ya da olmamasının, bu adımların atılmasını
engelleyecek işler olmadığını kaydetti. Kurtulmuş, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Biz samimi olarak üzerimize düşeni yaptık, sorumlulukları yerine
getirdik, verdiğimiz sözlere uyduk. Sağdan, soldan farklı sözler
gelebilir ama AB'nin kurumsal yapısı itibarıyla Avrupa'nın da
verdiği sözlere uyacağını ümit ediyoruz. Sorumlu siyaset anlayışı
da bunu gerektirir. Özellikle 3 milyon mültecinin yükünü çeken ve
doğudan batıya mülteci geçiş yollarında çok ciddi bir ağırlığı
karşılayan bir ülke olarak Türkiye'nin ne kadar zorluklar
yaşadığını, AB'deki sorumlu siyasetçiler de biliyorlar,
farkındalar. Ben bu sorumlu siyaset anlayışının gereği olarak bu
adımın atılacağını ümit ediyorum."
Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, AB'nin terör
tanımına ilişkin talebine cevabı hatırlatılarak, vize muafiyeti
sürecinde bir kriz yaşanıp yaşanmayacağının sorulması üzerine, bir
kriz yaşanacağını zannetmediğini söyledi.
Daha önceki görüşmelerde 4 Mayıs'a kadar atılacak adımlara ilişkin
müzakerelerin yapıldığını ifade eden Kurtulmuş, "Avrupa Birliğinin
ana görüşü, meselenin büyük kısmının, büyük fotoğrafın tamamlanıp
tamamlanmadığı meselesidir. Ben bu kadar çok adımın çok kısa sürede
atılmış olmasının Avrupa siyasetindeki karar mercileri bakımından
da yeterli olduğu kanaatindeyim. Bu meselenin de kriz
doğurmayacağını zannediyorum." dedi.
AK Parti'de genel başkanlık ve kongre sürecine ilişkin soru üzerine
de Kurtulmuş, partinin kurucu lideri Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı
makamına geçişinden sonra önemli bir süreç yaşandığını belirtti. AK
Parti'nin daha önce de buna benzer süreçleri en ufak bir problem
yaşamadan başarıyla geçtiğini vurgulayan Kurtulmuş, "İnşallah 22
Mayıs kongresi de böyle olacak. AK Parti birlik, huzur içinde,
usulüne uygun bir şekilde, suhuletle bu süreci aşacak ve yoluna
devam edecektir." diye konuştu.
AK Parti'nin iddialı bir parti olduğunu ve Türkiye'nin yüzde
50'sinin oyunu aldığını ifade eden Kurtulmuş, dolayısıyla AK
Parti'nin değil genel başkanının, mahalle başkanının bile yüksek
profilli ve iddialı olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, bu kadar büyük kamuoyu teveccühüne sahip bir partinin
iddialı bir şekilde yoluna devam etmesinin kaçınılmaz olduğunu
ifade etti.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar