Nobel Barış ödülü sahibini buldu

Nobel Barış Ödülü Denis Mukwege ve Nadia Murad'a verildi.

Google Haberlere Abone ol
Nobel Barış ödülü sahibini buldu

Norveç Nobel Komitesi, Nobel Barış Ödülü'nün cinsel şiddeti sona erdirme çabaları nedeniyle Doktor Denis Mukwege ve Ezidi aktivist Nadia Murad'a verildiğini açıkladı.

Mukwege ve Murad'ın, "Savaş ve silahlı çatışmalarda cinsel şiddetin bir araç olarak kullanılmasının bitirilmesi için yaptıkları çalışmalar" nedeniyle ödüle layık görüldüğü belirtildi.

Denis Mukwege

Hayatının çoğunu Kongo Demokratik Cumhuriyeti'ndeki cinsel şiddet mağdurlarına yardım etmeye adayan jinekolog Denis Mukwege, yıllardır tecavüz mağdurlarının tedavisi için uğraşıyor.

Mukwege ve ekibinin, cinsel saldırılara maruz kalmış binlerce kişiyi tedavi ettiği biliniyor.

1955 doğumlu aktivist ve insan hakları savunucusu Kongolu jinekolog, savaş ortamında tecavüze uğrayan kadınları Bukavu’da kurduğu Panzi isimli hastanede etkili bir şekilde tedavi etmesiyle yakından tanınıyor.

Kongolu doktor, aralarında BM insan hakları ödülünün de bulunduğu çok sayıda uluslararası ödüle sahip.

Nadia Murad

Terör örgütü DEAŞ tarafından 2014'de 21 yaşındayken kaçırılan ve 6 erkek kardeşi öldürülen Ezidi aktivist Nadia Murad, daha sonra örgütten kaçmayı başararak Almanya'ya gitmişti.

Eylül 2016'da BM İyi Niyet Elçisi ilan edilen Murad, 2017'de Avrupa Konseyi tarafından düzenlenen Vaclav Havel Ödülü'ne layık görülmüştü.

Kaçtığından beri insan ticaretini durdurmak için mücadele veren Murad, BM'deki görevi sırasında ise özellikle insan ticareti mağduru mülteci kadın ve genç kızlar konusunda farkındalık oluşturmaya yönelik faaliyetlerde bulunuyor.

Bu yıl ödül için 216’sı kişi, 115’i kurum olmak üzere toplam 331 aday bulunuyordu.

Komite geçen yıl, Nobel Barış Ödülü'nün nükleer silah kullanımının yıkıcı sonuçlarına dikkati çektiği ve bu silahların anlaşma temelinde yasaklanması amacıyla harcadığı çığır açan çabalar nedeniyle Nükleer Silahların İmha Edilmesi Kampanyası'na (ICAN) verildiğini açıklamıştı.

Nobel Barış Ödülü

1901'den bu yana 98 kez Nobel Barış Ödülü verildi. 104 kişi ve 27 örgüte layık görülen ödüllerden 29'u iki kazanan arasında paylaştırıldı. Nobel Barış Ödülü, tarihinde sadece iki kez 3 kişiye verildi: 1994'te Yaser Arafat, Şimon Perez ve Yitzak Rabin, 2014'de ise Ellen Johnson Sirleaf, Leymah Gbowee ve Tevekkül Karman Nobel Barış Ödülü'nün sahibi oldu.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi 1917, 1944 ve 1963'te 3 kez, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği de 1954 ve 1981'de 2 kez Nobel Barış Ödülü'ne layık görüldü.

Nobel Barış Ödülü'nü kazanan 100 kişiden 16'sı kadındı: Bertha von Suttner (1905), Jane Addams (1931), Emily Greene Balch (1946), Betty Williams ve Mairead Corrigan (1976), Rahibe Teresa (1979), Alva Myrdal (1982), Aung San Suu Çii (1991), Rigoberta Menchu Tum (1992), Jody Williams (1997), Şirin Ebadi (2003), Wangari Maathai (2004), Ellen Johnson Sirleaf, Leymah Gbowee ve Tevekkül Karman (2014) ve Malala Yusufzay (2014).

Nobel Barış Ödülü'nün en genç sahibi, 2014'te 17 yaşındayken ödülü alan Malala Yusufzay oldu. 1995'te Nobel Barış Ödülü'ne layık görülen 87 yaşındaki Joseph Rotblat ise Barış Ödülü'nü alan en yaşlı kişi olarak tarihe geçti.

Le Duc Tho ödülünü almadı

ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger ile 1973'te Nobel Barış Ödülü'ne layık görülen Vietnamlı siyasetçi Le Duc Tho, ödülü reddetti. Vietnam Savaşı'na son veren barış anlaşmasına yaptığı katkı nedeniyle ödüle layık görülen Le Duc Tho, ülkesindeki durumunu öne sürerek ödülü almayacağını açıkladı.

Alman gazeteci Carl von Ossietzky, Myanmarlı muhalif lider Aung San Suu Çii ve Çinli insan hakları savunucusu Liu Xiaobo ise gözaltında ya da hapiste oldukları için ödül törenine katılamamıştı.

Nobel Barış Ödülü'nü kazananlara ödüllerinin takdim edildiği törende İsveçli sanatçı Gustav Vigeland tarafından tasarlanan madalya veriliyor. Madalyanın bir tarafına Alfred Nobel, diğer tarafına ise kardeşlik bağını temsil eden üç erkek figürü nakşedilmiş. Madalyada aynı zamanda "Pro pace et fraternitate gentium" ifadesi yer alıyor. Latince ifade, "İnsanlığın barışı ve kardeşliği için" anlamına geliyor.

Yorumlar