Korkmaz: Bitkiler tozlaşma için arılara muhtaçtır
Samsun’un Terme ilçesinde Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü konferans salonunda arı yetiştiricilere yönelik bilgilendirme semineri düzenlendi.
Samsun’un Terme ilçesinde Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe
Müdürlüğü konferans salonunda arı yetiştiricilere yönelik
bilgilendirme semineri düzenlendi. Seminere Gıda Tarım ve
Hayvancılık İl Müdürlüğü'nde görevli Ziraat Yüksek Mühendisi Dr.
Ali Korkmaz katıldı. Mart ayı ile birlikte başlayacak olan
arıcıların arılarını başka yerlere taşımaları gerekirken yapmaları
gereken ve almak zorunda oldukları izinleri hatırlattı.
Daha sonra kürsüye çıkarak arıcılara bilgi
veren Ziraat Yüksek Mühendisi Dr. Ali Korkmaz, “Dünya’da gıda
üretiminin yüzde 90’ı 82 bitki türünden elde edilmektedir. Bu bitki
türlerinin yüzde 63’ü de bal arıları tarafından yapılan polinasyona
(tozlaşmaya) gereksinim duymaktadırlar. Bunun için yaşanabilir bir
dünya istiyorsak arılara bir muhtacız. Bitki ve meyve üretenlerin
bal arılarından ve arıcılardan kaçmaları meyve ve bitkilerine zarar
vermenin yanında yüz’de yüz fayda sağlamaktadır. Arıcıların en çok
sıkıntı çektiği bir durumda yer problemidir. Aslında biz bunları
arıcılara değil üretim yapan çiftçi ve meyve yetiştiren üreticiye
anlatmalıyız aslında onlar arıcılara muhtaç bilselerdi bitkilerinin
tam tozlanamadığı için ürün kayıplarının yaşandığını onlar
arıcıların peşinden koşardı. Biz arıcılara bugün bunları anlatarak
onların doğaya ve bitki üretimine katkılarını anlatacağız." dedi.
Korkmaz, "Etkin polinasyon için pek çok bitkide böceğin etkisi çok
fazla olduğu için en önemli polinasyon etkeni de böcekler
olmaktadır. Bu amaçla böceklerin verimlilik üzerine etkisini
saptamak için yapılan çalışmalarla katkı düzeyi saptanmıştır. Ancak
en önemli tozlayıcı böcek olan bal arılarının etkisi daha fazladır
bitkiler arıların tozlaşmasına muhtaçtır." şeklinde konuştu.
SAĞLIKLI BİR KOLONİ İÇİN ANA ARI SEÇİMİNDE
DİKKAT EDİLMELİ
Ana arıda dikkat edilecek hususları anlatan
Korkmaz, “Arıcılıkta başarı, istenilen verim özellikleri bakımından
üstün kaliteye sahip ana arıların kullanılmasına bağlıdır.
Arıcılığı ileri gitmiş ülkelerde bu özelliklere sahip ve arıcılık
yapılan bölgeye uyumlu damızlık ana arılar geliştirilmiş ve
kullanılmaktadır. Ülkemizde ise damızlık temini konusunda
sıkıntılar bulunmaktadır. Ancak geçiş sürecinde de olsa kendi ana
arısını yetiştirecek olan arıcıların dikkate almaları gereken kural
şudur. Arıcılık yaptığı yöreye uyum sağlamış, bal verimi yüksek ve
uysal olan kolonilerden ana arı yetiştiriciliği yapmalarıdır.
Ayrıca yörede ana arı yetiştiriciliği yapan işletmelerden ana arı
satın almalarıdır. Ana arı bir yılda ortalama 200-300 bin yumurta
atar. Bir yumurta için 5-30 sperm harcanır. Ana arı sperm kesesinde
çeşitli faktörlerin etkisi altında 5-8 milyon sperm depolar. Bir
erkek arıda 7 milyon sperm bulunur. Ana arı bir yılda yaklaşık 3
milyon sperm harcar. Aldığı spermin çoğunu 2 yıl içerisinde
kullanacağı için verimsizlik başlar. Bu nedenle mümkünse her yıl,
değilse en fazla 2 yılda bir ana arı değiştirilmelidir. Bu gibi
faktörlerin arıcılık için önemli olduğunu belirten Korkmaz, bu
bilgiler bizim için önemli hem teorik hem de uygulamada bu bilinçle
hareket edersek verimli bir bal alır ve sağlıklı bir arı kolonimiz
bulunur.” dedi.
Sunumun ardından arıcıların sorularını
cevaplandıran Korkmaz, her zaman kendisini bilgi için
arayabileceklerini söyleyerek arıcılara destek çağrısında bulundu.
CİHAN
Yorumlar