Koray Aydın, Akşener'i nezaketsizlikle suçladı

Eski MHP milletvekili Koray Aydın, eski MHP milletvekili Meral Akşener'i eleştirerek, "Vardığımız mutabakata aykırı hareket edilmesi, hiçbir gerekçeyle açıklanamaz. Bu tavır, en hafif tabiriyle, siyasi nezaketsizliktir. Tek başına sahiplenme görüntüsü vermek, diğer adaylara karşı açık bir haksızlıktır. Bir yandan 'istişare' vurgusu yapıp, öte yandan mutabakatı bozmak nasıl bir çelişkidir?" değerlendirmesinde bulundu.

Aydın yaptığı yazılı açıklamada, partisinin ve Türkiye'nin yüksek menfaatleri açısından bu sürecin hukuk yolundan sapmadan ve ülküdaşlık hukukundan ayrılmadan sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için bugüne kadar azami gayret gösterdiklerini vurguladı.

Bu süreci kırmadan, dökmeden ve ülküdaşlarını incitmeden yürütmek için imzaların toplanması, teslimi, dava açma ve sonrasındaki yargı süreci de dahil olmak üzere hep uzlaşmacı, yapıcı ve yol gösterici bir rol üstlendiklerini ifade eden Aydın, şunları kaydetti:

"Siyasette, ahde vefa ve söze güven, en temel unsurların başında gelmektedir. Türk milleti nezdinde siyaset kurumunun yıpranmasının en önemli sebeplerinden biri de bu anlayışa sadık kalmamaktır. Kurultayımızın toplanması ve tüzüğümüzün değişmesi halinde MHP Genel Başkanlığına aday olacağını ilan eden dört aday olarak bizler de bu ilke çerçevesinde bir araya geldik ve bir mutabakata vardık.

Yine, dört aday olarak Olağanüstü Kongre Çağrı Heyetinin belirlediği yere birlikte gittik, uzlaştığımız işlemleri birlikte yaptık ve Sayın Meral Akşener dışındaki adaylar olarak, alandan ayrıldık. Vardığımız mutabakata aykırı hareket edilmesi, hiçbir gerekçeyle açıklanamaz. Bu tavır, en hafif tabiriyle siyasi nezaketsizliktir. 15 Mayıs günü uzaktan, yakından gelen ve bin bir emek ve çile ile alanı dolduran ülküdaşlarımızı, tek başına sahiplenme görüntüsü vermek, diğer adaylara karşı açık bir haksızlıktır. Bir yandan 'istişare' vurgusu yapıp, öte yandan mutabakatı bozmak nasıl bir çelişkidir?"

Kurultayın ilan edilen ve kesinleşen yer, gün ve saatte yapılmasının usul açısından bir zorunluluk olduğunun bilindiğini belirten Aydın, "Hal böyle iken 'tarlada ya da bilinmeyen bir yerde' kurultay söylemleri de sürece zarar vermiş ve mutabakata aykırı olmuştur. İmza toplama süreci kişiselleştirildi, biz birlikte harekete vurgu yaptık. Dava açma sürecinde tek başına hareket edilmek istendi, biz sağduyulu davrandık. Nihayet kurultay aşaması geldi çattı, öncesinde bir mutabakat yaptık, biz sadık kaldık." ifadelerini kullandı.

ŞAHSİ BİR HESABIMIZ OLAMAZ

Yıllardır inandığı doğruları, meşru yolları takip ederek mücadele vermek adına, kimin ne yaptığını bütün ülküdaşlarının bildiğini kaydeden Aydın, "Milliyetçi Hareket Partisinin, iktidar çevrelerinin, sarayın veya başka yapıların etkisine açık hale getirilmesi, ülkücü vicdanlarda asla kabul görmeyecektir." değerlendirmesini yaptı.

Olağanüstü kurultayın toplanabilmesi için belirlenen ilkeler çerçevesinde varılan mutabakatta ve verilen mücadelede ittifakın devam ettiğine işaret eden Aydın, Yargıtay kararının ardından mücadelelerinin devam edeceğini belirtti.

Aydın, şunları kaydetti: "Bizim hiçbir genel başkan adayı ile şahsi bir hesabımız olamaz. Hiçbir adayı 'şucu, bucu' ilan etmek gibi bir tavrımız da olamaz. Bizim her zaman ne söylediğimiz bellidir, kameraların ve basının önündedir, dolayısıyla gayet açık ve nettir. Sürecin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için 'yanlışa yanlış, doğruya doğru' deme mecburiyetimiz vardır.

Ülkücü iradenin ortak talebi olan olağanüstü kurultay sürecinin, kimi şahısların ve çevrelerin reklam alanı haline gelmesine izin veremeyiz. En önemlisi de hükumet eliyle yürütülen ve ülkücü hareket mensuplarını, devlet güçleriyle veya ülkücüyü ülkücüyle karşı karşıya getirme projelerine alet olmamızı kimse bizden beklemesin. MHP ve ülkücü hareketin birliği, bütünlüğü ve başarısı için verdiğimiz mücadele mevsimlik değil, ömürlüktür."

MHP ve ülkücü hareket içinde kimin, nerede olacağına nihayetinde ülkücü iradenin karar vereceğini ifade eden Aydın, "Ülkücü iradenin üzerinde tek bir irade vardır, o da yüce Allah'ın iradesidir. Yüce Allah ömür ve izin verdiği müddetçe, bu kutlu mücadelemiz kesintisiz bir şekilde devam edecektir." ifadelerini kullandı.