Komisyon raporu: RTÜK'e acilen dini temsilci atanmalı

Darbe Komisyonu tarafından hazırlanan raporda, televizyonlarda son dönemlerde artan dini içerikli programların kontrolü için RTÜK'e acilen bir ilahiyatçı ya da ilahiyatçılar atanması gerektiği belirtildi. Raporda ayrıca, "Militan laiklik" yerine daha "Hoşgörülü laiklik" uygulanması gerektiği belirtildi.

Google Haberlere Abone ol
Komisyon raporu: RTÜK'e acilen dini temsilci atanmalı

Sonhaberler | Haber Merkezi

TBMM 15 Temmuz FETÖ Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu, görev süresinin bitmesinden yaklaşık 5 ay sonra taslak raporunu açıklamıştı. Taslak raporda, FETÖ’nün ortaya çıkışı, gelişimi ve yapısıyla; FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi, kronolojik seyir ve bastırılması ve FETÖ tarzı örgütlenmeler ile demokrasiye yönelik her türlü müdahalenin önlenmesi hususunda tespit edilen sorunlarla, alınması gereken tedbirler yer aldı. Gazete Habertürk'ten Saliha Çolak'ın haberine göre taslak raporda, dini oluşumlarla ilgili sorun alanlarına dikkat çekildi ve cemaatlerin şeffaf ve denetlenebilir olması için akredite edilmesi de yer aldı. Raporda, dini oluşumlar ve devlet ilişkisine dair tespitler ve atılması gereken adımlar şöyle sıralandı:

Cemaat yapılarının çoğu açık, şeffaf ve esnek olmaktan uzak olup, genellikle faaliyetlerini gizlilik içinde ya da denetimlerden uzak şekilde yürütmektedir. Bu yapıların toplum yararına çalışıp çalışmadıkları hususunun kim ya da hangi kurumlarca akredite edileceği ciddi bir sorundur. Bu görevin tek başına Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yerine getirilmesi mümkün görünmemektedir. Bu oluşumların sosyal ve dini meşruiyet, denetim, hukukilik, mali yapının şeffaflığı gibi kriterler bakımından akredite edilmesi ve bu tür faaliyetlerin genel bir meşruiyet zemininde yürütülmesinin temin edilmesi, bu alanda üzerinde dikkatle ve etraflıca düşünülmüş hukuki düzenlemeler gerektirmektedir. Böylece gizli, gizemli, güven vermeyen programlar izleyen yapılanmaların, kamu yararı çalışması adı altında zararlı faaliyetler yürütmesine göz yumulması engellenmiş, kamunun da kontrol ve katılımı sağlanmış olabilecektir.

YENİ DİNİ KARİZMALARA DİKKAT

Bu alandaki önemli boşluklar sebebiyle medya üzerinden toplumun dini bilgisi ve bilinci manipüle edilebilmektedir.

Çeşitli özel TV kanalları ve sanal medya aracılığıyla her geçen gün ortaya yeni dini karizmalar ve lider tipleri çıkabilmekte ve ilmi ve dini yetkinlikleri olmadığı halde dini istismar etmektedirler. Bu noktada sahih ve bilimsel dini bilginin de yetkililerce denetlenmesi kaçınılmazdır.

Dindarları baskı ve zan altında tutan agresif ve militan laiklik yerine, inanç ve düşünce çoğulculuğunu koruyan ve güvence altına alan bir laiklik algısı üzerinde durulmalıdır. Böylece dini fanatizm ve dogmatizmi besleyen tektipçilik önlenmiş olacaktır.

RTÜK'E HOCA

Yüzlerce özel dini kanaldan, toplumun kafasını karıştıracak, onları dini görünümüyle farklı mecralara sürükleyebilecek zararlı, bölücü, kışkırtıcı, kin ve nefret söylemi taşıyan, şiddet ve teröre özendiren yayınlar karşısında ne yazık ki RTÜK dışında hiçbir denetim bulunmamaktadır. FETÖ’nün çok sayıda medya organını çok etkin bir biçimde kullandığı unutulmamalıdır. Acil bir tedbir olarak RTÜK bünyesinde en az birkaç yetkin ilahiyat hocasının veya Din İşleri Yüksek Kurulu üyesinin daimi üye olarak istihdam edilmesi uygun olacaktır. Bir taraftan inanç özgürlüğü teminat altına alınırken, diğer taraftan da Diyanet İşleri Başkanlığı’nın takviye edilmesi gerekmektedir.

Yorumlar