"İsrail'in iki devletli çözümü kabul edeceğine inanmak hataydı"

- FKÖ Yürütme Konseyi Genel Sekreteri Saib Ureykat: - "13 Eylül 1993'te imzalanan Oslo Anlaşması'ndaki temel kusur, karşılıklı tanınmadan yoksun olmasıdır" - "Hata Oslo Anlaşması'nın imzalanmasında değildi, bilakis İsrail'in uygulamaları ve ırkçı devletin iki devletli çözüm seçeneğini kabul etmesine olan inancımızdı" - "İsrail'den Filistin devletini tanımasını istedik, ancak İsrail tarafı bunu reddetmekte ısrar etti. Bir hata da bu oldu. Şimdi yapılması gereken, FKÖ Merkez Konseyi'nin kararlarında belirtildiği üzere İsrail, Filistin devletini tanıyana kadar İsrail'in tanınmasının askıya alınmasıdır" - "İsrail hükümetleri Yahudi yerleşim birimi faaliyetlerini genişleterek sürdürdü. Şimdi Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te 650 bin Yahudi yerleşimci yaşıyor. Ayrıca İsrail tüm doğal kaynakları kontrolüne geçirdi" - "Amerikan büyükelçisi, yaptığı açıklamalarla, anlaşmazlığı kullanarak çatışmayı siyasetten dinsel hale getirmeye zorluyor"

Google Haberlere Abone ol
"İsrail'in iki devletli çözümü kabul edeceğine inanmak hataydı"

ERİHA (AA) – Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Konseyi Genel Sekreteri Saib Ureykat, FKÖ ile İsrail arasında 1993'te imzalanan Oslo Anlaşması'ndaki temel kusurun karşılıklı tanımayı içermemesi olduğunu söyledi.

FKÖ Yöneticisi Ureykat, Oslo Anlaşması'nın 25. yıl dönümü vesilesiyle, işgal altındaki Batı Şeria'nın Eriha kentinde bulunan ofisinde basın toplantısı düzenledi.

Ureykat, İsrail'in iki devletli çözümü kabul edeceğine inanmanın yanlış olduğunu belirterek, "Hata Oslo Anlaşması'nın imzalanmasında değildi, bilakis İsrail'in uygulamaları ve ırkçı devletin iki devletli çözüm seçeneğini kabul etmesine olan inancımızdı." ifadelerini kullandı.

Mevcut koşullarda İsrail'in tanınmasının askıya alınması gerektiğini vurgulayan Ureykat, şunları söyledi:

"İsrail'den Filistin devletini tanımasını istedik, ancak İsrail tarafı bunu reddetmekte ısrar etti. Bir hata da bu oldu. Şimdi yapılması gereken, FKÖ Merkez Konseyi'nin kararlarında belirtildiği üzere İsrail, Filistin devletini tanıyana kadar İsrail'in tanınmasının askıya alınmasıdır."

Ureykat, İsrail'in Oslo Anlaşması'nın şartlarına bağlı kalmadığına işaret ederek, "İsrail hükümetleri Yahudi yerleşim birimi faaliyetlerini genişleterek sürdürdü. Şimdi Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 650 bin Yahudi yerleşimci yaşıyor. Ayrıca İsrail tüm doğal kaynakları kontrolüne geçirdi." ifadelerini kullandı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Oslo Anlaşması sürecinde dönemin başbakanı İzak Rabin'e karşı çok ağır bir kampanya yürüttüğünü hatırlatan Ureykat, Netanyahu’nun daha o dönemde Oslo Anlaşması'nı imha edeceğini söylediğini kaydetti.

- ABD'nin İsrail büyükelçisine eleştiri

Saib Ureykat basın toplantısında ABD'nin İsrail Büyükelçisi David Friedman'a da sert eleştirilerde bulundu.

Friedman'ı "arazi komisyoncusu ve iflas avukatı" olarak niteleyen Ureykat, "Amerikan büyükelçisi, yaptığı açıklamalarla, anlaşmazlığı kullanarak çatışmayı siyasetten dinsel hale getirmeye zorluyor." dedi.

Ureykat, İsrail ile toprak konusundaki anlaşmazlığın Tevrat'tan bir mesele olmadığını, siyasi ve milli bir konu olduğunu vurgulayarak, Filistin tarafının 1967 sınırları üzerinde başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletini kurmaya çalışan uluslararası kararlara dayalı bir barışa bağlı olduğuna dikkati çekti.

ABD Başkanı Donald Trump' da seslenen Ureykat, "Teröre karşı zafer, şantaj ve kibirle değil, Filistinliler ile İsrailliler arasında adaleti temel alan bir barışla gerçekleşebilir." ifadelerini kullandı.

- "Uluslararası meşruiyete dayalı barış dışında güvenlik ve istikrar için umut yok"

Son olarak bölgenin barışa ihtiyacı olduğunun altını çizen Ureykat, şunları kaydetti:

"Bölge, insanları ve sınırları açısından bugün her zamankinden daha fazla tehdit altında. Dolayısıyla uluslararası hukuka dayanan gerçek bir barışa ihtiyacımız var. Oslo'dan 25 yıl sonra işgalin devam etmesi, bölgede daha fazla kurban anlamına geliyor. Uluslararası meşruiyete dayalı barış dışında güvenlik ve istikrar için umut yok."

İki taraf arasındaki barış anlaşması çabalarının çerçevesini çizen Oslo Anlaşması, 13 Eylül 1993'te dönemin İsrail Dışişleri Bakanı Şimon Peres ile o zaman FKÖ'nün müzakereci ismi Mahmud Abbas tarafından Washington'da imzalanmıştı.

Anlaşma töreninde dönemin ABD Başkanı Bill Clinton, Dışişleri Bakanı Warren Christopher, Rusya Dışişleri Bakanı Andrei Kozyrev ile daha sonra Filistinlilerle barış çabaları nedeniyle İsrailli bir sağcının suikastı sonucu yaşamını yitiren İsrail Başbakanı İzak Rabin ile FKÖ Başkanı Yasir Arafat da hazır bulunmuştu.

Anlaşma gereğince Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde Filistinliler için özerk yönetim kuruldu.


Yorumlar