Terörle mücadele kapsamında dokunulmazlıkları kaldırılan HDP'li
vekillerden ikisi savcılıklar tarafından gönderilen çağrı metnine
olumsuz cevap vererek ifadeye gitmedi. İfadeye gitmeyeceklerini
basın yoluyla açıklayan HDP'liler savcılara 'ortak bir savunma
metni' göndermeyi kararlaştırdı. Yasama dokunulmazlığının
kaldırılmasını eleştiren, milletvekillerinin yargı sürecinde nasıl
davranacaklarının aktarıldığı "ortak savunma belgesi"
yayımlandı.
HDP Genel Merkezinden yapılan yazılı açıklamaya göre, parti
milletvekillerince yayımlanan ortak savunma belgesinde, 7 Haziran
ve 1 Kasım seçimleri öncesinde ve sonrasında yaşananlara
değinildi.
HDP'nin, Türkiye'nin çok kültürlü, çok dilli, çok inançlı
toplumsal yapısına uygun bir politikayı benimseyerek, bünyesinde
bütün farklı kimlik ve inançların temsilcilerini barındırdığı
belirtilen belgede, "Bizler demokrasiye ve birlikte yaşama inanan
Türkler, Kürtler, Araplar, Ermeniler, Türkmenler, Süryaniler,
Ezidiler, Mıhellemiler ve daha birçok etnik grup olarak bir arada
eşit ve adil bir yaşamın mümkün olabileceğine inanıyor ve bunun
ancak çoğulcu bir demokrasi, güçlü yerel demokrasi ve özerklikler
ile sağlanabileceği düşüncesindeyiz." ifadesine yer
verildi.
Her türlü şiddete karşı olunduğu ileri sürülen belgede, bütün
sorunların çözümünde diyalog ve müzakerenin gücüne inanıldığı
bildirildi.
Milletvekillerinin yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına da yer
verilen belgede, adil ve tarafsız bir yargı huzurunda hesap
vermekten asla çekinilmediği savunularak, şunlar kaydedildi:
"Veremeyeceğim hiç bir hesabım da yoktur. Ülkemizde yargının
saygınlığı ayaklar altındayken, böylesi bir siyasi yargılamanın
öznesi olmayı da asla kabul etmeyeceğim. Şahsınıza ve kişiliğinize
yönelik hiç bir tereddüttüm ve saygısızlığım yoktur. Ancak
şaibelerle dolu bir siyasi geçmişe sahip
olan Erdoğan emretti diye başlatılan bu yargı
tiyatrosunda figüran olmayı kabul etmiyorum.
Soracağınız hiç bir soruya cevap vermeyeceğim, yapacağınız hiç bir
yargılama faaliyetinin adil olacağına inancım yoktur. Benim buraya
getirilmem bile hukuk dışıdır. Siyasetçilerin siyaset arenasındaki
muhatapları siyasetçilerdir, yargı mensupları değildir. Bu anlamda
sizler evrensel ve demokratik hukuk ilkelerine ve Türkiye'nin
imzalamış olduğu, aynı zamanda bir anayasa hükmü de olan
uluslararası anlaşmalara bağlı olması gereken yargı mensupları
olarak siyasi oyunların ve tezgahların parçası olmayı
reddetmelisiniz."
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar