HDP Merkez Yürütme Kurulu, olağanüstü hal ilan edilmesiyle ilgili
açıklama yaparak, "Türkiye'nin, Anayasa'ya aykırı da olabilen Kanun
Hükmünde Kararnamelerle yönetileceği, Bakanlar Kurulu'na
Cumhurbaşkanı'nın başkanlık edeceği, valilerin yetkilerinin
arttırılacağı, temel evrensel ve demokratik insan haklarının
çiğneneceği bu dönemde 'Türk tipi başkanlık sistemi' fiilen
işletilecektir. Böylelikle 15 Temmuz darbe girişimi hükümete
muhalif olanların tasfiye edilmesinin, demokratik hak ve
özgürlüklerin daha da kısıtlanmasının fırsatı ve aracı haline
getirilmiştir" dedi.
HDP Merkez Yürütme Kurulu, Türkiye'de 3 ay süreyle olağanüstü hal
ilan edilmesiyle ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Türkiye'nin
Kanun Hükmünde Kararnamelerle yönetileceği dönemde 'Türk tipi
başkanlık sistemi'nin fiilen işletileceği ileri sürülen açıklamada,
15 Temmuz darbe girişiminin demokratik hak ve özgürlüklerin
kısıtlanmasının aracı haline getirildiği savunuldu. HDP Merkez
Yürütme Kurulu'ndan konuya ilişkin yapılan açıklama, şöyle:
"15 Temmuz darbe girişiminden 5 gün sonra MGK ve Bakanlar Kurulu
kararıyla OHAL ilan edilmiştir. Bu adım da göstermektedir ki, 15
Temmuz darbesi önlenmiş olsa da, ülkeyi darbe ile yönetmek
isteyenlerin arayışı sonlanmamıştır. Türkiye'nin, Anayasa'ya aykırı
da olabilen Kanun Hükmünde Kararnamelerle yönetileceği, Bakanlar
Kurulu'na Cumhurbaşkanı'nın başkanlık edeceği, valilerin
yetkilerinin arttırılacağı, temel evrensel ve demokratik insan
haklarının çiğneneceği bu dönemde 'Türk tipi başkanlık sistemi'
fiilen işletilecektir. Böylelikle 15 Temmuz darbe girişimi hükümete
muhalif olanların tasfiye edilmesinin, demokratik hak ve
özgürlüklerin daha da kısıtlanmasının fırsatı ve aracı haline
getirilmiştir.
eyfi yönetim, hukuk dışı davranışlar, şiddetten beslenme,
kutuplaştırıcı siyaset, gerginlik ve nefreti kışkırtan
ötekileştirme, güvenliksiz ortam, devlet gücünü tek elde toplama
yolunda yürüme tercih edilmiştir. Darbelerin ve yarattığı
tahribatın panzehiri demokraside aranmamış; toplum darbe veya
demokratik olmayan yönetim arasında seçim yapmak zorunda
bırakılmıştır. Bizler bu tercihleri kesinlikle reddediyoruz. Siyasi
iktidar bugün toplumun çok büyük kesiminin darbeye karşı duyduğu
öfkeyi partizanca küçük kazanımlar için kullanarak heba etme yolunu
seçmiştir. Darbe karşıtı bir toplumsal uzlaşmayla demokrasi yönünde
adımlar atma tarihsel fırsatı değerlendirilmemiştir. Davul
zurnalarla OHAL'i kutlatan bu basit, faydacı ve yarını olmayan
yaklaşım kabul edilemez.
AKP'nin kendi iktidarını mutlaklaştırma yönündeki çabaları, OHAL
ilanı ile birlikte 'tek adam' yönetimini sağlamlaştırma adımları
ülkemizin daha sancılı bir maceraya sürüklenmesinin yolunu
açmıştır.
Türkiye'nin giderek ağırlaşan koşulları altında esas sorumluluk
demokrasi ve barış güçlerindedir. Bu güçlerin ortak davranışını
geliştirmek, mücadeleyi ve talepleri ortaklaştırmak, demokrasiyi
birlikte savunmak bugün esas yapılması gerekendir.
Ülkemizi felaketin kıyısına sürükleyen bu vahim ve karanlık gidişat
karşısında demokrasiden, barıştan ve emekten yana mücadele eden tüm
kurumları, sendikaları, meslek odalarını, sivil toplum
kuruluşlarını, demokratik kitle örgütlerini, siyasi parti ve
yapıları, kadın ve gençlik örgütlenmelerini, vicdan sahibi tüm
demokrat yurttaşları, halklarımızın güvenliği ve özgürlüğü,
toplumun demokratik geleceği için ortak mücadeleye çağırıyoruz.
Acil ihtiyacımız demokrasi ve özgürlüklerdir. Darbe, çatışma ve
kaos ortamından çıkmanın yolu daha fazla otoriterleşme ve 'tek
adam' yönetimi değil daha fazla demokrasidir."
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar