Hava kirliliği tarihi eserlere zarar veriyor
Doç. Dr. Ferhat Karaca, hava kirliliğine karşı önlem alınmaması halinde tarihin yok olabileceği uyarısında bulundu.
Doç. Dr. Ferhat Karaca, hava kirliliğine karşı önlem alınmaması
halinde tarihin yok olabileceği uyarısında bulundu. Karaca,
"Ülkemizin hava kirlilik seviyesi Avrupa ülkelerine oranla 2 ila 5
kat daha fazla. Sanat eserlerimiz bu oranda tahrip oluyor, yer yer
10 ila 20 kat arasında tahrip yaşanan yerler de mevcut. Tarihi
eserlerimiz hava kirliliği yüzünden ciddi hasar görüyor. Bu da
kendi elimizle sanat eserlerimizi yok ettiğimiz anlamına gelmekte."
dedi.
Dünya Sağlık Örgütü'nün araştırmasına göre, yılda yaklaşık 2 milyon
insan hava kirliliği yüzünden hayatını kaybediyor. Hava kirliliği,
insanlara, tabiata, hayvanlara ciddi zarar verirken aynı zamanda
mimariyi de yok ediyor. Uzun yıllar varlık gösteren mimari eserler
zamana değil hava kirliliğine yenik düşüyor. Fatih Üniversitesi
bünyesinde faaliyet gösteren Hava Kirliliği Araştırma Grubunun
yaptığı çalışmalara göre, özellikle mimari alandaki sanat eserleri
hava kirliliği sebebiyle ciddi hasara uğruyor. 3’ü akademisyen
olmak üzere 5 lisansüstü öğrencisi büyük çaplı bir çalışma yaptı.
Çalışma grubunun danışmanlığını yürüten Mühendislik Fakültesi Öğr.
Üyesi Doç. Dr. Ferhat Karaca, "Tarihi yarım adanın 50 farklı
noktasına hava kirliliği istasyonları kurduk. Kirliliğin seviye
tespitini yaptık. Seviyenin mimari eserlere zararı ne ölçüde ve
bunu nasıl önleyebiliriz noktasında incelemeler gerçekleştirdik.
Tarihi yarım adada kirliliğin asıl sebebinin trafik olduğunu tespit
ettik. Yaşanan bu sorunun çözümü bölgeyi ulaşıma kapatmaktan
geçiyor. Ayrıca büyük araçların girişine izin verilmemeli ve
elektrikli araçlara insanlar yönlendirilmeli." tavsiyesinde
bulundu.
Türkiye'de taşınabilen ve taşınamayan tarihi eserlerin risk altında
olduğunu ifade eden Karaca, "Şu an önlem alınabilecek durumda olan
eserlerin tahribat sonucu yok olmasına fırsat vermemeliyiz. İhmal
edilmesi halinde geri dönüşü olmayabilir. Proje kapsamında
Dolmabahçe Sarayı yönetimiyle 70 farklı noktada araştırma yaptık.
Çıkan sonucu saray yönetimine bildirdik ve gerekli önlemler
alınmaya başlandı. Bu tür çalışmalarda organize ve hızlı
davranılması gerekiyor. Aksi takdirde beklenmedik sonuçlar
doğabilir. Aynı zamanda Süleymaniye Kütüphanesi ile birlikte
yürüttüğümüz bir çalışma var. Hava kalitesi açısından risk yönetimi
planı hazırlayıp kütüphane yönetimine sunmayı hedefliyoruz."
şeklinde konuştu.
CİHAN
Yorumlar