Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, FETÖ'ye ait
taşınmazların devrine ilişkin, "Bunların değeri kabaca, Maliye
hazinesine devredilen taşınmazların 8,3 milyar lira, vakıflara
devredilen 2,7 milyar lira, özel gayretle tespit edilenler 1 milyar
liraya yakın. Toplamda 12 milyar liraya yakın bir mal varlığı şu
anda hazine adına, devlet adına, millet adına kayda girmiş
gözüküyor" dedi.
Özhaseki, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olarak,
gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından bölücü terör örgütü PKK'nın
vardiyayı devralarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde
saldırılarını artırdığının hatırlatılarak, "Buna bağlı olarak
Cerablus'ta Fırat Kalkanı operasyonu yürütülüyor. Genel olarak
terörle mücadeleye yönelik önümüzdeki süreçte hükümetin yol
haritası ne olacak?" sorusu üzerine Özhaseki, bu terör hadisesinin
15 Temmuz'dan başlatılmasının doğru olmayacağını, yıllara dayanan
bir geçmişi olduğunu söyledi.
Yakın tarihle ilgili olarak da özellikle 7 Haziran seçimleri
öncesinde bir plan yapıldığını bildiren Özhaseki, "Bu planda terör
örgütünün siyasi uzantısı olan partiyi bağımsız adaylar şeklinde
değilde, bir parti olarak seçimlere sokmayı, yüzde 10'u aşırmayı
hedeflediler. AK Parti'yi de tek başına iktidara getirmemeyi
hedeflediler." ifadesini kullandı.
Geçe yıl haziranda bunu başardıklarını aktaran Özhaseki, o dönemde
birçok boyalı medyanın da terör örgütünün siyasi uzantısı olan bu
siyasi partiyi müthiş şekilde desteklediğini belirtti.
"Sazlar çaldırdılar, türküler çığırttılar. Ulusalcı bir gazete
gidip Kandil'le röportaj yapıp, bu PKK'lı katilleri çiçek çocuk
gibi lanse ettiler" diyen Özhaseki, bunun neticesinde İstanbul'da
en zenginlerin oturduğu semtlerden bile müthiş oylar alarak bu
partinin barajı geçtiğini ifade etti.
Özhaseki, şöyle devam etti:
"Peki, AK Parti'nin iktidara getirilmemesi ile ne hedeflenmişti?
Koalisyona mahkum etmek, terörü azdırmak, azgınlaşan terör
neticesinde bir oldu bittiye getirerek öz yönetimler ilan etmek.
Gece yarısı iki polis kardeşimizin şehit edilmesi, bir binbaşımızın
eşiyle sokakta şehit edilmesi... Bütün bunları hatırlayın.
Arkasından belediyelerin artan terör neticesinde özyönetim
ilanları, çukurlar... Güya oldu bittiye getirip Türkiye'den toprak
parçasını koparmak. Türkiye'nin güneyinde oluşacak bir koridorla da
Akdeniz'e kadar inen bir yapı oluşturmak, birleştirmek sonuçta,
yeni devletçik. Yeni devletçik orada bağımsız, oradaki
vatandaşların kimliğini taşıyacak bir devlet mi olacaktı? Hayır.
Birilerinin güdümünde bir devlet. Şimdiye kadar beslendikleri
kimse, o efendilerine hizmet için kuracakları bir yapı çıkacaktı
ortaya. Çünkü onlar bırakmayacaktı onların yakasını."
"BÜTÜN PLANLARI BOZULDU"
Kasım seçimlerinde bütün bu planlarının bozulduğunu vurgulayan
Mehmet Özhaseki, "O çukur siyasetleri tamamıyla toprağa gömüldü.
Asayiş sağlandı, terör sonlandırıldı ve Türkiye Cumhuriyeti orada
olaya el koydu, güvenliği sağladı." dedi.
Vatandaşın da burada devletin yanında yer aldığını, bu şekilde her
şeyin değiştiğini belirten Özhaseki, bunun neticesinde o bölgede
yüzde 90 oy alan PKK'nın siyasi uzantısı partinin temsilcilerinin
ise sokaklarda gezemez hale geldiğine dikkati çekti.
Son bir deneme olarak dışarıdan destekli FETÖ'nün bir darbe
girişiminde bulunduğunu hatırlatan Özhaseki, "İşbirliği içinde
oldukları o kadar açık ki PKK ile FETÖ'nün, al birini vur ötekine"
ifadesini kullandı.
Özhaseki, darbe girişiminde başarılı olsalardı ülkenin güneyinde
düşündükleri o devletçiğin hayata geçirileceğini aktararak, şu
görüşlere yer verdi:
"Allah'a hamdolsun milletimizin sayesinde, Cumhurbaşkanımızın
liderliğinde bir tarih yazdık. O aşağıda fırsat bekleyenlerin
kafasına gidip Türk ordusu da vurdu bir güzel. Devamda ediyor,
başarılı da sürüyor. Rabbim şehit haberleri getirmesin. O üst aklın
ne kadar planı varsa alt üst oldu. Şimdi bu başarıyla devam ediyor.
Bizim hükümet olarak huzur, sükunet, vatandaşın güvenliği sağlanana
kadar sonuna kadar devam edecek bu iş. Hiç buradan geri adım atmak
yok, bir taraftan teröristlerin kafası gözü kırılırken, bir
taraftan da hasara uğramış, zarara düşen mazlum halkın da yanında
olacağız. Bizim amacımız bu."
KABİNEDEKİ REVİZYON
"Dün kabinede bazı değişiklikler oldu, nasıl değerlendiriyorsunuz?"
sorusu üzerine de Mehmet Özhaseki, "Bakanlıklar konusu bir takdir
konusudur. Sayın Başbakan, yakın çalışacağı arkadaşları kendisi
takdir eder, Cumhurbaşkanına sunar. Bu konuda da takdirin nasıl
geliştiğini doğrusu bilmem çok mümkün değil. Ben de herkes gibi
basından öğrendim." değerlendirmesini yaptı.
Türkiye gibi bir ülkede İçişleri Bakanlığı yapmanın çok kolay
olmadığını vurgulayan Özhaseki, bir seyahatleri sırasında bunu
Efkan Ala'ya da söylediğini aktardı.
Ala'ya, "Sen icapçı doktor gibisin" dediğini ifade eden Özhaseki,
şunları söyledi:
"Gece nereden haber gelecek, nerede patlama var, nerede sıkıntı
olmuş, her an elinde telefonla beklemek zorunda. Tüm bakanların
telefonu açık ama gece yarısı bir sürpriz diğer bakanlar
beklemezler. İçişleri Bakanı 24 saat sürprizler bekleyebilir. Bir
de bu kadar teröristin bol olduğu, dış dünyanın ilgi gösterdiği,
istihbarat örgütlerinin cirit attığı bir ortamda İçişleri Bakanlığı
yapmak daha da zor. Öyle bir ortamda durmadan İçişleri Bakanlığı
yüklenilen bir ortamda da hakikaten içişleri bakanlığının işi çok
kolay olmasa gerek. Ben başarılı yaptığını düşünüyorum, inşallah
bundan sonraki hayatında daha da başarılı ve huzurla yaşamına devam
eder. Soylu da çok gayretli bir arkadaşımız, inşallah başarılı
olur."
FETÖ'YE AİT TAŞINMAZLAR
Bakan Özhaseki, FETÖ'ye yönelik mücadele kapsamında bunların
taşınmazlarıyla ilgili çalışmaların hatırlatılarak, "Ne kadar
taşınmazın devri engellendi. Mali değerleri nelerdir?" sorusu
üzerine, taşınmazlarla ilgili Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan
KHK'larla nelere el konulacağının ilan edildiğini hatırlattı.
Burada okullar, yurtlar, dernekler, vakıflar, şirketler bulunduğunu
bildiren Özhaseki, gözden kaçanlar olmaması içinde bütün tapu
müdürlerine kendisinin ayrıca bir uyarıda bulunduğunu belirtti.
Özhaseki, şunları kaydetti:
"Son gelen rakamları aldığımda KHK ile Hazineye 2 bin 514 adet
taşınmaz devredilmiş. Vakıflar tarafına devredilen var. Vakıflar
Genel Müdürlüğüne devredilen taşınmaz adedi de 2 bin 83. Kanun
Hükmünde Kararname yayınlanmadığı halde özel bir gayretle
arkadaşlarımızın kaçırmasını engelledikleri taşınmaz sayısı da bin
148 adet. Bütün bunların değeri kabaca, Maliye hazinesine
devredilen taşınmazların 8,3 milyar lira, vakıflara devredilen 2,7
milyar lira, özel gayretle tespit edilenler 1 milyar liraya yakın.
Toplamda 12 milyar liraya yakın bir mal varlığı şu anda hazine
adına, devlet adına, millet adına kayda girmiş gözüküyor."
(Sürecek)
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar