Erkan Baykut kimdir nerelidir kaç yaşında Ramazan Hocanın katili nerelidir memleketi neresi?

Erkan Baykut ismi Türkiye gündemine "Diyarbakırlı Ramazan Hoca" cinayetiyle gündeme geldi. Cinayeti işleyen kişinin Baykut olduğu ortaya çıktıktan sonra diğer detaylar da netleşti. Peki, Ramazan Hocanın katili Erkan Baykut kimdir, nerelidir, kaç yaşında? 

ERKAN BAYKUT KİMDİR?

Ramazan Hocanın katili 24 yaşında aslen Ağrı ili nüfusuna kayıtlı Emrah Baykut 2000 doğumludur. Memleketi Ağrı'dan ne zaman ve neden İstanbul'a geldiği ise bilinmiyor. Diyarbakır kökenli, sosyal medyada "Diyarbakırlı Ramazan hoca" olarak tanınan Ramazan Pişkin'in Fatih'teki çay ocağında bıçaklanarak öldürülmesi olayının ardından gözaltına alınan şüpheli Erkan Baykut'un kimliği ve suç geçmişi detaylarıyla ortaya çıktı. 24 yaşındaki Baykut, daha önce 'Kasten yaralama', 'Tehdit', 'Mala zarar verme', 'Hırsızlık' gibi suçlardan sabıka kaydı bulunuyor.

Olay, Cerrahpaşa Mahallesi'nde bulunan Ramazan Pişkin'e ait çay ocağında meydana geldi. Pişkin'in bıçaklanarak ağır yaralandığı ihbarı üzerine, bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Tüm müdahalelere rağmen Pişkin kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Polis ekiplerinin titiz çalışması sonucu cinayet zanlısı Erkan Baykut kısa sürede yakalandı. Olayda kullanılan bıçak ve kanlı kıyafetler ele geçirildi.

ERKAN BAYKUT'UN İFADESİ

Erkan Baykut, savcılık işlemlerinin ardından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Savcılıkta verdiği ifadede, hedefinin Ramazan Pişkin olmadığını, kendisini Afgan uyruklu Saboor Muradı zannettiğini iddia etti. Baykut, Pişkin'e yönelik saldırıyı bu yanılgı üzerine gerçekleştirdiğini belirtti. Ancak savunma, Baykut'un tutuklanmasına engel olmadı. Mahkeme, Baykut'u cinayet suçundan tutuklayarak cezaevine gönderilmesine karar verdi.

Ramazan Pişkin'in ölümü, özellikle sosyal medyada geniş yankı buldu. Pişkin, Diyarbakır kökenli olup İstanbul'da çay ocağı işleten ve sosyal medya üzerinden tanınan bir figürdü. Olayın ardından, toplumun farklı kesimlerinden Pişkin'e yönelik taziye mesajları yayımlandı. Menfur cinayet, şiddet olaylarının sonuçları ve adalet sistemi üzerine geniş çapta tartışmalara yol açtı.

Erkan Baykut'un savcılık ifadesi şöyle: "Babamın Fatih'te bulunan dükkanına çalışarak geçimimi sağlarım. Ramazan Pişkin'i tanımıyorum. Ben kendisini Afgan uyruklu Saboor Muradı zannettim. Muradı isimli kişiyle babamın yanında çalıştığı için tanıştım. Kendisi beni evine davet ederdi. Bana sigara içtiğimi bildiği için uyuşturucu hap ve Afgan macunu olarak bilinen maddelerden veriyorlardı. Ben kendimi kaybediyordum. Bu kişiler tarafından 2017-2021 tarihleri arasında cinsel istismara da uğradım. Bu istismara ilişkin herhangi bir şikayetim bulunmamaktır. Sadece aileme anlattım.

Olay tarihinde de Ramazan Pişkin'in Saboor Muradı olduğunu bilerek yaralamak amacıyla gittim. Ben gittiğimde kendisine önce taş attım. Taş isabet etmeyince kendisi taşı alarak bana karşılık verdi. Bende olayın heyecanıyla üzerimdeki bıçağı çıkararak karın bölgesine 2-3 defa sapladım. Daha sonrasına bağrışma seslerini duyunca olay yerinden kaçarak uzaklaştım

Benim herhangi bir dini grup ve cemaatle bağlantım yoktur. Ramazan Pişkin'i Saboor Muradı olarak gördüğüm için saldırdım. Ramazan Pişkin'i olaydan önce ilk kez 2021 yılında sosyal medyada gördüm. Daha sonra iki ay kadar öncede babamın dükkanına 5 dakika mesafede bulunan çaycı Ramazan Hoca isimli iş yerinde gördüm. Kendisinin Saboor Muradı olduğunu anladım. Saboor sürekli rüyama giriyordu. Suçta kullandığım bıçağı Eminönü'nden aldım. Öldürmek kastım yoktur. Yaralamak amacıyla gitmiştim. Olay nedeniyle pişmanım"

SUÇ MAKİNESİ ÇIKTI

Erkan Baykut'un daha önce işlediği belirtilen suçlar ve bu suçlardan aldığı cezalar, toplumsal güvenlik ve adalet sistemine dair soruları gündeme getirdi. Toplumun farklı kesimleri, suç önleme ve rehabilitasyon programlarının etkinliği üzerine tartışmaları yeniden alevlendirdi. Pişkin'in ölümü, suçla mücadelede ve adaletin sağlanmasında daha etkin yöntemlerin aranması gerektiğinin altını çizdi.

Ramazan Pişkin, kamuoyunda "Diyarbakırlı Ramazan Hoca" olarak biliniyordu. Kamuoyu onu, Diyarbakır Ulu Camii'nin avlusunda turistlere verdiği vaazlarla tanımaya başlamıştı. Daha sonra sosyal medyada bir anda ünlendi ve fenomen haline geldi. Diyarbakır'da rahat etmediği için İstanbul'a taşınan Pişkin, Cerrahpaşa'da açtığı çay ocağında hayatını idame ettiriyordu. Ancak burada da bazı kesimler tarafından rahatsız edildiği biliniyor.

BABASININ İŞ YERİ DE AYNI BÖLGEDE

Baykut'un babasına ait iş yerinin de Ramazan Pişkin'in çay ocağına yakın bir yerde olduğu öğrenildi. İddiaya göre Baykut, "tanımıyorum" dediği Ramazan Pişkin'i daha önceden tanıyordu.