HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu hakkında, adli mercilere
yönelik yargı görevini etkileme suçunu gerçekleştirmiş olması
nedeniyle ceza kanunlarının mecburiliği ilkesi çerçevesinde yasal
soruşturmanın başlatılarak kamu davası açılması talebiyle Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı'na bulundu.
"Kamuoyuna da yansıdığı üzere; gerek Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan
gerek ise Başbakan Sayın Davutoğlu' nun Bakanlar Kurulu Güvenlik
zirvesinden sonra 24.07.2015 tarihinde yürütülen operasyonlarla
ilgili 'Bu gece ilk adım kararlı şekilde atıldı. Eş zamanlı olarak
ülkemizin 16 vilayetinde 300'e yakın noktada yapılan operasyonlarla
bir süreç başlatıldı. Bu süreçle birlikte çok sayıda şu anda zanlı
gözaltına alınmış vaziyette. Bu gözaltına alınanlarla ilgili tabi
bir süreç başladığı gibi, bu sadece bu geceye yönelik bir operasyon
değildir ve bu operasyon bundan sonraki süreçte de kararlı şekilde
devam edecektir' açıklamalarından bulunmuşlar. Hemen sonrasında
27.07.2015 tarihinde ise Cumhurbaşkanı Erdoğan Çin ziyareti öncesi
basına vermiş olduğu demeçte Halkların Demokratik Partisine dönük
sorulara ilişkin “Ben parti kapatılması olayını doğru bulmuyorum.
Fakat bu partinin yöneticilerinin bu işin bedelini ödemeleri
gerekir. Fert fert, birey birey. Anayasa'nın 14. maddesi çok şeyler
sağlıyor. Eğer o yeterli değilse, dokunulmazlık zırhından bunları
sıyırmak suretiyle bunların bedelini şu açıklamaları yapanlar,
terör örgütünü kendi arkasında gösterenler, 'sırtımızı şuraya
dayıyoruz' diyenler bu ifadelerin bedelini ödemelidirler.’ Demek
suretiyle yargıya tüm kamuoyu önünde talimat vermiştir."
"Gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gerek ise Başbakan Davutoğlu'nun
basın üzerinden yargı mercilerine vermiş oldukları bu talimatlar
neticesinde 24.01.2015 tarihinden bugüne adli merciler kanalı ile
yoğun bir şekilde siyasi operasyonlar yapılmaktadır. Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın ve Başbakan Davutoğlu'nun 'talimatları verdik'
açıklamaları sonrasında Yetkili Cumhuriyet Başsavcılıları birbiri
ardına müvekkil Partinin gençlik alanı başta olmak üzere İl ve İlçe
teşkilatlarına, yöneticilerine ve üyelerine gözaltı ve tutuklama
operasyonları başlatmış. Bu operasyonlar neticesinde Müvekkil
Halkların Demokratik Partisine ulaşan verilere göre 24.07.2015'de
bu yana 28 ilde gerçekleşen operasyonlar neticesinde 1033 kişi
gözaltına alınmış, bunlardan 125 i somut delillere dayanılmaksızın
tutuklanmıştır. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve
Başbakan Davutoğlu'nun Halkların Demokratik Partisi Eş Genel
Başkanları başta olmak üzere Halkların Demokratik Partisi
milletvekillerine ve Parti yöneticilerine yönelik söylemleri bizzat
yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını etkiler mahiyette olduğu
görülmektedir."
"Son olarak Anadolu Haber Ajansının 30.07.2015 tarih ve 18.01
saatli ‘Demirtaş Hakkında Soruşturma’ başlıklı haber ile müvekkil
hakkında 6-8 Ekim tarihinde yaşanan olaylarla ilgili halkın bir
kısmını diğer bir kısmına karşı silahlandırarak, tahrik etmek
suçlaması ile soruşturma yürütüldüğü bilgisi tarafımızca
öğrenilmiştir. Yürütülen bu soruşturma hakkında soruşturma savcısı
bu zamana değin soruşturma yürüttüğü bilgisini açıklamamış olup
Cumhurbaşkanının ve Başbakan'ın, geçici hükümet yetkililerinin
yapmış olduğu yukarıda değinilen açıklamaların hemen sonrasında
böylesi bir bilgiyi tam da ülke kamuoyunun Müvekkilin Eş
Başkanlığını yaptığı Halkların Demokratik Partisi'nin adeta
meşruiyetinin sorgulatılmaya çalışıldığı böylesi bir siyasi
atmosferde gerçekleşmiş olmasını kasıtlı bulmaktayız."
"Tüm bu gelişen olaylar aynı zamanda Cumhurbaşkanının
tarafsızlığının da ihlalini teşkil etmektedir. Seçim süreci başta
olmak üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tarafsız duruşunu
sergilemekten uzak, adeta siyasi bir parti başkanı olarak yapmış
olduğu her açıklama ve beyanat açıklanan ve re'sen gözetilecek
nedenlerden de anlaşılacağı üzere yargıya açık talimat niteliği
taşımaktadır. Kaldı ki gerek Cumhurbaşkanı gerek ise Başbakan
kameralar önünde verdikleri demeçlerle bu durumu açık ve net bir
şekilde beyan etmişlerdir."
Anayasa'nın 9. Maddesi ile düzenlenen yargı yetkisi, 'Yargı
yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır.'
TCK'nın 277. Maddesinde düzenlenen yargı görevi yapanı etkileme
maddesi, 'Bir davanın taraflarından birinin veya bir kaçının veya
sanıkların veya davaya katılanların, mağdurların leh veya
aleyhinde, yargı görevi yapanlara emir veren veya baskı yapan veya
nüfuz icra eden veya her ne suretle olursa olsun adı geçenleri
hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs eden kimseye iki yıldan
dört yıla kadar hapis cezası verilir. Teşebbüs iltimas derecesini
geçmediği takdirde verilecek ceza altı aydan iki yıla kadardır.'
Düzenlemeleri bulunmaktadır. Bu kapsamda Türkiye Cumhuriyeti
devletinin demokratik bir hukuk devleti olması ve yargı
bağımsızlığının ve tarafsızlığının Anayasal ve yasal normlarla
teminat alındığı düzenlemelere aykırılık teşkil eden Cumhurbaşkanı
Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'nun özetlenen nedenlerle gerek
Anayasaya gerek ise Türk Ceza Kanunu 'nun 277. Maddesine aykırılık
teşkil eden eylemlerinden ötürü kamu davası açılarak
cezalandırılmasını her iki müvekkil vekaleten arz ve talep
ederiz." SONUÇ VE İSTEM
"Sunulan nedenler ve resen tespit edilecek hususlar karşısında
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu
hakkında kamu davası açılmasına ve cezalandırılmasının sağlanmasına
karar verilmesini saygıyla talep ederim." (DHA)
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar