Erdoğan: PYD'nin çekilip çekilmediğine biz karar veririz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, PYD'nin Fırat'ın doğusuna çekilip çekilmediğini ABD'den gelen açıklamalarla değil, kendi tespitleriyle karar vereceklerini söyledi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, PYD'nin Fırat'ın doğusuna çekilmediği
konusunda ABD'den gelen açıklamalara itibar etmeyeceklerini, buna
kendilerinin karar vereceğini söyledi. Erdoğan, "Fırat
Kalkanı harekatının amacı sınır bölgemizdeki terör örgütlerinin
ülkemiz, vatandaşlarımız için bir tehdit olmaktan çıkarılmasıdır.
Cerablus'tan, sınır bölgemizdeki, Suriye'nin kuzeyindeki
şehirlerden sürekli olarak şehirlerimize roketlerle yapılan
saldırıları biz duymamazlıktan gelemeyiz." dedi. Çin'e
hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda açıklamalarda bulunan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'den PYD ile ilgili gelen açıklamalara
inanmadıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hiç kimse bizden güney
sınırımızda bir terör koridorunun oluşmasına rıza göstermemizi
beklemesin. Kesinlikle Suriye'nin kuzeyinde, bizimde güneyimizde
bir terör koridoruna müsaade etmeyeceğiz, bunun bilinmesini
isterim." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11. G20 Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere
Çin Halk Cumhuriyetine hareket edeceklerini belirterek, bu
ziyaretinde kendisine Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Dışişleri
Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın eşlik edeceğini ifade
etti.
Zirvenin kritik bir dönemde toplandığın dile getiren Cumhurbaşkanı
Erdoğan, “Küresel ekonomik krizin üzerinden 8 yıl geçti. Bu süreçte
G20 ülkeleri olarak güçlü, sürdürülebilir ve dengeli bir büyümeye
ulaşmak maksadıyla birçok adım attık. Ancak geldiğimiz noktada bu
adımların küresel büyüme hızını arzu ettiğimiz seviyeye
taşıyamadığını görüyoruz. İktisadi faaliyetlerdeki zayıflık devam
ederken emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar, jeopolitik riskler,
terörizm ve mülteci krizi gibi sıkıntılar da ülkeler üzerinde yük
oluşturuyor." değerlendirmesinde bulundu.
"ADALETLİ BÜYÜMEYİ TESİS ETMELİYİZ"
Hangzhou zirvesinin küresel ekonomide yeniden güçlü bir büyümeyi
yakalama noktasında atılacak ilave adımları ele almak için iyi bir
fırsat oluşturacağına işaret eden Erdoğan, geçen yıl Türkiye’nin
dönem başkanlığında Antalya’da 10. G20 Liderler Zirvesi’ne ev
sahipliği yaptıklarını hatırlattı.
Antalya’daki zirvenin G20’nin en başarılı ve sonuçları itibarıyla
en verimli zirveleri arasında yerini aldığını ifade eden Erdoğan,
dönem başkanlığı sırasında özellikle kapsayıcılık ilkesini ve
kapsayıcı büyümeyi ön plana çıkardıklarını anımsattı. Erdoğan,
"Kapsayıcı büyüme dediğimiz zaman büyümenin sadece rakamlardan
ibaret olmadığını vurguladık, vurguluyoruz. Başta kadınlar ve
gençler olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin artan refahtan pay
almasını sağlamaya çalışmalı, adaletli büyümeyi de tesis
etmeliyiz.” dedi.
Kapsayıcılığın sadece G20 ülkelerinin içerisinde değil, dünya
genelinde hakim kılınması gereken bir husus olduğuna dikkati çeken
Erdoğan, “Gelişmekte olan ülkelerin küresel ekonomiye daha iyi
entegre edilmesi, gelişmiş, gelişmekte olan ayrımı olmaksızın bütün
ülkelerin faydasınadır.” diye konuştu.
Hangzhou’deki zirvede sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin
uygulanmasına yönelik bir G20 eylem planının kabul edilecek
olmasının çok olumlu olacağını belirten Erdoğan, Çin’in dönem
başkanlığında bu yıl kapsayıcılık ilkesine G20’nin öncelikleri
arasında yer vermesini memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi.
"TERÖRE MÜSAMAHA YOK"
Terörizm ve mülteci krizi gibi ekonomiyi doğrudan etkileyen
meselelerin de G20 platformunda ele alınması gerektiğini ifade eden
Erdoğan, “Geçtiğimiz yıl Antalya zirvesinde terörizme karşı G20
liderleri olarak ilk kez bir bildiri kabul ettik. Böylece terörün
hiçbir türüne müsamaha göstermeyeceğimizi ortaya koyduk. Bu duruşun
bir kez daha teyit edilmesi hatta tahkim edilmesi önem arz ediyor.
Hangzhou’de küresel barışı, güvenliği, istikrarı ve dolayısıyla
ekonomiyi tehdit eden terör belasıyla mücadele konusunu da
görüşeceğiz. Bu vesileyle ülkemizin mücadele ettiği FETO, DHKP-C,
PKK, PYD, YPG ve DAİŞ gibi terör örgütleri konusunda
muhataplarımızdan beklentilerimizi dile getireceğiz.” diye
konuştu.
"İKAZLARIMIZIN BEDELİ ÖDENİYOR"
Türkiye’nin teröre ve terör örgütlerine karşı tutumunun hep tutarlı
ve ilkeli olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Baştan beri terör örgütleri
arasında ayrım yapılmaması gerektiğini, ‘iyi terörist, kötü
terörist’ diye bir şeyin olmadığını ifade ettik. Bir terör
örgütünün diğeriyle çatışmaya girmesinin elindeki kanı
temizlemeyeceğini, onu muteber kılmayacağını söyledik. Bilhassa
müttefik ve dost ülkeleri ne sebeple olursa olsun terör örgütlerini
desteklemenin riskleri, tehlikeleri konusunda da hep ikaz ettik.
Bugün ikazlarımıza kulak verilmemesinin bedelini tüm bölge ve dünya
ödüyor." değerlendirmesinde bulundu.
"BATININ AÇIKLAMALARINI HAYRETLE KARŞILIYORUZ"
Geçtiğimiz hafta Cerablus ve çevresinin terör örgütlerinden
temizlenmesi için Fırat Kalkanı Harekatı’nı başlattıklarını
hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hamdolsun operasyonlarımız son derece başarılı bir şekilde icra
ediliyor. Cerablus’ta hayat hızla normalleşiyor, bölge halkı gönül
rahatlığıyla evlerine dönüyor. 400 kilometrekarenin üzerinde bir
alan DAİŞ ve PYD, YPG gibi terör örgütlerinden arındırılmıştır. Çok
kısa zamanda elde edilen bu başarı Özgür Suriye Ordusu’nun DAİŞ’le
pekala mücadele edebileceğini de ortaya koymuştur. Uluslararası
toplum DAİŞ ile YPG, PYD terör örgütleri arasında bir tercih yapmak
zorunda değildir. Zira bu iki örgüt arasında yöntem, hedef, insan
hayatına bakış açısı itibarıyla hiçbir fark yoktur. Ne var ki son
günlerde Batı’daki bazı çevrelerin yaptıkları açıklamaları hayretle
karşılıyoruz. Cerablus’ta DAİŞ’in yenilgiye uğratılmasından
bazıları adeta rahatsızlık duyuyor, bunu anlamak mümkün değil.
Türkiye olarak bizler devlet olarak ordumuzla ülkemizin ve
bölgedeki sivillerin güvenliğini sağlamak için elimizi taşın altına
koymuş durumdayız.”
"SURİYE'DE TERÖR KORİDORUNA MÜSAADE
ETMEYECEĞİZ"
"Burada artık Batı dünyası bir tercih yapmak durumundadır, ya
terörden yanasınız, terörizmden yanasınız ya da terörizmin, terörün
karşısındasınız." ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Türkiye olarak daha önce ifade ettiğim hususları burada
tekrarlamakta fayda görüyorum, Fırat Kalkanı Harekatı’nın amacı
sınır bölgemizdeki terör örgütlerinin ülkemiz, vatandaşlarımız için
bir tehdit olmaktan çıkarılmasıdır. Cerablus’tan, sınır
bölgemizdeki Suriye’nin kuzeyindeki şehirlerden sürekli olarak
şehirlerimize roketlerle yapılan saldırıları biz duymamazlıktan
gelemeyiz. 100’ü aşkın insanımızın bütün bu atılan roketler
neticesinde ölmüş olduğu sınır bölgesindeki şehirlerimizi biz bir
kenara bırakamayız. Hiç kimse bizden güney sınırımızda bir terör
koridorunun oluşmasına rıza göstermemizi beklemesin.
Kesinlikle Suriye’nin kuzeyinde, bizim de güneyimizde bir terör
koridoruna müsaade etmeyeceğiz, bunun bilinmesini isterim. Hangi
terör örgütü olursa olsun bu konudaki tavrımız nettir. İsminin
şöyle olması, böyle olması bizi ilgilendirmiyor ve bütün dünyaya
sesleniyorum, kimin terör örgütü olduğunu, kimin olmadığını en iyi
bilen ülke biziz, bunun da bilinmesini isterim. DAİŞ’i hedef
göstermek suretiyle ‘DAİŞ’e düşman olan dostumuzdur’ mantığıyla
hareket edenler kusura bakmasınlar yanılgı içindedirler ve diğer
terör örgütlerinin dostu durumundadır. DAİŞ başta olmak üzere terör
örgütlerini Cerablus ve civarından uzaklaştırmayı, bölgesel
güvenlik ve huzura katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Biz bu çerçevede
uluslararası koalisyonla ve diğer aktörlerle işbirliği halinde
operasyonlarımızı sürdüreceğiz.”
PYD'NİN ÇEKİLMESİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Münbiç ile ilgili bize şu
anda, 'Fırat'ın doğusuna geçtiler' diyorlar. Biz de diyoruz, 'Hayır
geçmediler.' Ben şunu da söyleyeyim; Fırat'ın doğusuna
geçtiklerinin ispatı bizim tespitimize bağlıdır. Birilerinin
Amerika'da yaptıkları açıklamayla veya şurada burada yaptıkları
açıklamayla, biz YPG'nin veya PYD'nin Fırat'ın doğusuna geçtiğine
inanmayız." dedi.
G20'DE MÜLTECİ KONUSU KONUŞULACAK
Erdoğan, mülteci krizinin bu seneki G20 Zirvesi'nde ele alınacak
olmasının önemli olduğunu belirterek, Türkiye'nin bu konuda tarihe
geçecek insani duruş sergilediğini ifade etti.
Türkiye'nin, 3 milyon Suriyeli ve Iraklı'yı bağrına bastığını,
ekmeğini paylaştığını dile getiren Erdoğan, "Dünyada bunun eşi
benzeri bir başka ülke yoktur. Antalya'da G20 liderleri olarak bu
konuda külfet paylaşımında uluslararası iş birliğinin altını
çizmiştik ve Avrupa Birliği 3 artı 3 milyar avro, Türkiye'deki bu
mültecilere destek vereceğini söylemişti. Peki ne oldu? Şu ana
kadar verilen destek Avrupa Birliğinden 183 milyar avrodur. Bunu da
bize değil UNICEF'e vermiştir. Bu krizi hiçbir ülke tek başına
göğüsleyemez. Maalesef bu konuda verilen sözler havada kaldı,
eyleme dönüşmedi." diye konuştu.
Suriye meselesiyle ilgili Avrupa ülkelerinin tavrını eleştiren
Erdoğan, şunları söyledi:
"Avrupa ülkeleri, Suriye'deki ateşi söndürmeden ziyade 'dumanı bize
gelmesin' diye çabalıyor. Bununla ilgili tekliflerimizi çok açık
net söyledik. 'Gelin, Suriye'nin kuzeyinde bir güvenli bölge
oluşturalım' dedik. Bunu Batılı dostlarımızın hemen hemen hepsiyle
görüştüm, paylaştım. Hepsi de 'Gayet iyi olur' dediler. Bunu
söylemelerine rağmen adım atmaya gelince şu ana kadar bir adım
atılmadı. G20'nin bu konuda da artık ön alması, liderlik
sergilemesi gerektiğine inanıyorum. Sınır kapılarında gördüğümüz
insanlık dışı manzaraların esas nedeni budur."
Erdoğan, bu seneki G20 Zirvesi'nin gündemine inovasyona dayalı
büyümenin dahil edilmesinin de isabetli ve yerinde bir karar
olduğunu anlattı.
Liderler olarak, inovasyona dayalı büyüme konusunda bir eylem planı
kabul edecek olmalarının olumlu yönde atılmış adım anlamına
geleceğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Daha kapsayıcı ve güçlü bir ekonomik büyümenin olmazsa
olmazlarından biri de uluslararası ticaretteki büyümenin
sağlanmasıdır. Küresel ticarette meydana gelen yavaşlama, küresel
ekonominin sürdürülebilir şekilde büyümesini olumsuz etkiliyor.
Dünya ticaretinin neredeyse yüzde 80'ine tekabül eden G20
ekonomileri bu önemli konuda öncü rol üstlenmelidir. 2016 yılı
boyunca G20 troykasının üyesi olarak dönem başkanı Çin ile yakın
bir çalışma gerçekleştirdik. Bu yoğun çalışmanın sonucunda Hangzhou
zirvesinin başarılı şekilde sonuçlanacağına inanıyorum."
"CERABLUS'A YERLEŞME HESABIMIZ YOK"
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Erdoğan, bir gazetecinin,
"Türkiye olarak Münbiç'e yönelik bir operasyon planlanıyor mu?
YPG'nin Fırat'ın doğusuna geçip geçmediği konusunda size gelen son
bilgiler neler? YPG gerçekten Fırat'ın doğusuna geçti mi ya da
geçer gibi mi yapıyor? Eğer geçmezse Türkiye'nin bundan sonraki
tavrı ne olacak?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:
"Aslında Münbiç bu işin en önemli hareket noktalarından bir tanesi.
Münbiç'in nüfus itibarıyla oran yüzde 90'ı aşkını Arap ve oraya
gelen Kürtler veya farklı etnik gruplar, bindirilmiş kıtalar ki YPG
bunlardan bir tanesidir. Bunu Sayın Başkan Obama ile görüştüğümüzde
kendileri, kesinlikle bunların buraya girmeyeceğini bana taahhüt
etti, söyledi. Bunların hepsi kayıtlarda var. Bu kayıtlarda olan
görüşmeden hareketle bizim gerek istihbarat örgütümüz gerekse bu
konuda askeri görevlilerimiz bu görüşmeleri sürdürdüler. Ne yazık
ki bu görüşmeye rağmen daha sonra bir de baktık ki bunlar Arapları
dışlayıp oradan YPG gruplarını kuzeye doğru göndermenin gayretini
gösterdiler. Halbuki biz kendilerine farklı tez de sunduk. Dedik ki
'Hedef burada DAEŞ ile mücadele ise kuzeyden güneye doğru birlikte
bunları öteleyelim.' Dediler ki 'Bu 2-3 ay alır.' O görüşmemizden
sonra neredeyse iki ay geçti.
Şimdi burada oynanan oyun çok farklı. Dolayısıyla daha önce de
hatırlarsanız söyledim, biz göbeğimizi kendimiz kesmek zorundayız
çünkü biz durdukça oralardan birileri ülkemizi bombalıyor. Roketler
atıyorlar vesaire vesaire ve daha kısa süre önce yine Kilis'e aynı
günde 5-6 tane roket düştü. Bunları bizim sabırla karşılamamız
mümkün değil. Kaldı ki biz Cerablus'a girmiyoruz. Cerablus'a
Cerabluslu giriyor. Bizim onlara sadece lojistik desteğimiz var. Bu
lojistik desteğimizi de kısmi, onları yönlendirecek ekiple
yapıyoruz ve bunun yanında da tanklarla vesaire onlara bu lojistik
desteği veriyoruz. Bunların içinde kimler var? Türkmenler var,
Araplar var. Bunlar kimdir? Bunlar, Cerablus'un yerli halkıdır.
Bundan daha tabii, daha doğal ne olabilir? Yani biz Türkiye olarak
birilerinin yaptığı gibi Cerablus'a girip oraya yerleşmenin
gayreti, hesabı içinde değiliz ki. Tam aksine Cerablus'un gerçek
sahiplerinin oraya yerleşmesine yönelik adımlar atıyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cerablus'a yönelik harekatın ardından bölge
halkının basına yansıyan görüntülerine de değindi.
Ekranlarda Cerablus halkının nasıl neşe içinde olduğunu, nasıl
Türkiye'ye yönelik dualar ettiğini, nasıl Türkiye'ye teşekkür
ettiğini hep beraber izlediklerini, takip ettiklerini söyleyen
Erdoğan, "Çünkü oradaki Türkmenler gayet iyi Türkçe konuşuyorlar.
Onun için bu oyunu hamdolsun silahlı kuvvetlerimiz, oradaki o
lojistik desteğe katılan arkadaşlarımızla bozmuşlardır. Ama asıl
tabii orada Cerablus'un o yerli halkı, gerçekten feda-i can eden
halkıyla birlikte bunu başarmışlardır. Bu işin aslı budur."
ifadelerini kullandı.
"FIRAT'IN DOĞUSUNA GEÇMEDİLER"
Münbiç'teki son duruma ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan,
şöyle konuştu:
"Münbiç ile ilgili bize şu anda, 'Fırat'ın doğusuna geçtiler'
diyorlar. Biz de diyoruz, 'Hayır geçmediler.' Ben şunu da
söyleyeyim; Fırat'ın doğusuna geçtiklerinin ispatı bizim
tespitimize bağlıdır. Birilerinin Amerika'da yaptıkları açıklamayla
veya şurada burada yaptıkları açıklamayla, biz YPG'nin veya PYD'nin
Fırat'ın doğusuna geçtiğine inanmayız. Şunu da açık söylüyorum; PYD
bir terör örgütüdür, YPG bir terör örgütüdür, DAEŞ bir terör
örgütüdür. Bunların hiçbirinin birinden farkı yoktur. Bunun
bilinmesi lazım. PKK bir terör örgütüdür. Şu anda aynı bölgede PKK
da var. Fırat'ın doğusunda PKK var. Çok açık net. Akçakale'nin
karşısı Tel Abyad'da kimler var? Aslında orası Araplara ait bir
yer. Arapları kovdular, oraya da bir ara DAEŞ'i yerleştirdiler,
sonra DAEŞ oradan çekildi, onun yerine maalesef PYD'lileri
yerleştirdiler. Bunları izliyoruz. Kimse bizi aldatmaya kalkmasın."
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar