Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fetullahçı Terör Örgütü'nün
(FETÖ) sadece Türkiye'de hakimiyet kurmayı hedeflemediğini, Afrika
ülkelerine de uzanmaya çalıştığını söyledi.
Erdoğan, Katar merkezli El Cezire Televizyonu'na verdiği mülakatta,
FETÖ'nün darbe girişimiyle ilgili soruları cevapladı.
Darbe girişimini FETÖ'nün gerçekleştirdiğini belirten Erdoğan,
"FETÖ sadece Türkiye'de hakimiyet kurmayı hedeflemiyor, Afrika
ülkelerine de uzanmaya çalışıyor." dedi.
Erdoğan, bu grubun dini bir cemaat olmadığını, ülkeyi ve ekonomiyi
kontrol altına almaya çalışan terör örgütü olduğunu vurgulayarak,
"Zalime karşı gevşeklik göstermek mazluma yapılmış bir ihanettir.
Darbecilere karşı gevşeklik göstermeyeceğiz. Onlar haindirler.
Onlara merhamet etmeyeceğiz." diye konuştu.
Örgütün sadece kendi özel çıkarları olduğunu, bu çıkarları yok
edeceklerine dikkati çeken Erdoğan, "Devlet kurumlarında bunların
var olmalarına izin vermeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, devleti demokratik şekilde yönettiklerini anlatarak,
"Darbeciler, Meclisi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesini ve MİT'i
bombaladılar. Ordu birimlerine hakim olmaya çalıştılar. Onlar bazı
binaları ele geçirebilirler ama asla halkı ele geçiremeyecekler."
değerlendirmesinde bulundu.
"Pensilvanya'daki zatın verdiği emirle siviller bombalandı." diyen
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ona tabi olan tüm zalimler bunun bedelini ödeyecek. Bunlar halka
egemen olmak için dini istismar ediyor. Ölümden korkmuyoruz. Bizler
Müslümanız ve bize göre ölüm bir kaderdir. Kaderimiz geldiğinde bu
ne bir saat öne alınır ne de geriye. Tankın altına yatan gence
bakın."
HAŞHAŞİLER GİBİLER BUNLAR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bunlar (FETÖ) kertenkele gibi
renk değiştiriyorlar, Haşhaşiler gibi. Özal ile Demirel ile Ecevit
ile iyi ilişkileri vardı ancak daha sonra gerçek yüzleri ortaya
çıktı." dedi.
Erdoğan, Katar merkezli El Cezire Televizyonu'na verdiği mülakatta,
FETÖ'nün darbe girişimiyle ilgili soruları cevapladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ'nün devletteki yüksek makamlara
sızmasıyla ilgili, "Bunlar kertenkele gibi renk değiştiriyorlar,
Haşhaşiler gibi. Özal ile Demirel ile Ecevit ile iyi ilişkileri
vardı ancak daha sonra gerçek yüzleri ortaya çıktı. 2010’dan bu
yana onlarla mücadele ediyorduk. Dershaneleri kapattık, bu onların
en güçlü kaleleriydi. Kapattığımız zaman gözleri döndü. ABD’de
kiralık okulları var. ABD’de de işleri engellenirse yine gözleri
dönecek. Birçok ülke bize diyor ki (Gelin, bizi bunlardan kurtarın.
Türkler olarak kendi okullarınızı kurun)." ifadelerini
kullandı.
YAŞ DARBEYİ ERKENE ALDI
"FETÖ'nün darbeyi neden böyle bir zamanda gerçekleştirdiği"ne
ilişkin soruyu ise Erdoğan, "Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısı
olacaktı. Anladılar ki darbe yapmazlarsa daha da zayıf olacaklar,
erkene aldılar ancak kahraman halkım onlara izin vermedi. Ben
Marmaris’teydim telefondan halka seslendim sokaklara çıkın diye.
Millet, Boğaz Köprüsü'ne ve diğer yerlere akın etti. Şu an 240
şehidimiz var." şeklinde cevaplandırdı.
Yaşanan darbe girişimini büyük bir depreme benzeten ve artçıları
olabileceğini bildiren Erdoğan, bunlara karşı hazırlıklı olmak
gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ordunun FETÖ unsurlarından temizlenmesi
konusunda yürütülen çalışmalarla ilgili olarak, "Dikey temizlik
yapmak zorundayız, yatay da. Askeri okulları temizliyoruz. TSK’da
da bu temizlik gerekiyordu. Savunma Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı
daha da güçlü olacak. Öz güveni yüksek ordu istiyoruz ancak aynı
zamanda tankı halka süremeyecek kadar vatanını seven bir asker
istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Soruşturmaların devam ettiğine ancak bunun uzun vadeli bir iş
olacağına değinen Erdoğan, "Onların köklerini kazacağız. Devleti
sıfırdan kuracağız. Güvenlik güçlerimizi temizleyeceğiz. Bu yöndeki
çalışmaları destekliyoruz." diye konuştu.
İstanbul Yenikapı'da muhalefet partilerinin de katılımıyla
düzenlenecek "Demokrasi ve Şehitler Mitingi" ile ilgili olarak da
Erdoğan, "Bu mitinge katılmaları için CHP ve MHP'ye davet gönderdim
ve onlardan da olumlu cevap aldım. Bu mitingde birlik olduğumuz
mesajını vereceğiz. Yenikapı mitingi sadece Türkiye için değil tüm
dünya için önemli. Bugün tek vatan, tek bayrak, tek millet ve tek
devlet olacağız." ifadelerini kullandı.
DESPOT YA DA DİKTATÖR DEĞİLİM
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ben Türk halkının bana
vermediği bir hakkı kullanmam. Despot ya da diktatör değilim. Eğer
halk başkanlık sistemine geçme yönünde bir karar alırsa o vakit
bana verilen yetkileri kullanırım." dedi.
Erdoğan, "Darbe girişiminden sonra kendisinin ülkeyi istediği gibi
yönetme kudretine sahip olduğu" yönündeki iddialarla ilgili şunları
söyledi:
"Bunları asla kabul etmiyorum. Ben Türk halkının bana vermediği bir
hakkı kullanmam. Despot ya da diktatör değilim. Eğer halk başkanlık
sistemine geçme yönünde bir karar alırsa o vakit bana verilen
yetkileri kullanırım. Ben anayasanın bana vermemiş olduğu bir
yetkiyi asla kullanma hakkına sahip değilim. Bu, Tayyip Erdoğan'ın
karakteridir. Bütün dünyanın bunu böyle bilmesini istiyorum."
BATI'NIN SESSİZLİĞİ
Batı'nın, darbe girişimi karşısında takındığı tavrı eleştiren
Erdoğan, "Batı bize, darbeye karşı olduğunu göstermedi.
Sessizlikleri bağışlanamaz. Bize sadece geçmiş olsun dediler. Sonra
garip laflar ettiler. Bize, 'Pek çok kişiyi açığa alıyorsunuz,
askerleri ve hakimleri tutukluyorsunuz' dediler. Sizin Türkiye'de
ne olup bittiğini anlamadan bizi ve ülkedeki sistemi eleştirmeye
hakkınız yok. Bu kişiler dürüst değiller. ABD’nin Genelkurmay
Başkanı (Joseph Dunford) geldi. Meclis binamızı gösterdik. Bu
binanın bombalanması, çok manidar bir gelişme. Kim bombaladı onu?
FETÖ mensupları." ifadelerini kullandı.
Batı'nın Türkiye'yi eleştirme hakkı olmadığını vurgulayan Erdoğan,
"Londra merkezli af örgütü bizi eleştiriyor. 'Neden bunu
tutukluyorsunuz, neden şunu yargılıyorsunuz'. Ben 'Haddinizi bilin'
diyorum. Adil olun, tutarlı olun. Halk tarafından seçilmiş bir
hükümete karşı darbe affedilemez. Bu darbeye karşı sessiz kalanlar,
totaliter sistemi demokrasiye tercih edenlerdir. Bu planları bozan
halkımı alnından öpüyorum." dedi.
EN BÜYÜK KANIT GENELKURMAY BAŞKANI
Gülen'in Türkiye'ye iade edilmesine ilişkin soruya Erdoğan,"ABD’nin
bizi anlayacağını ve teslim konusunda gerekeni yapacağını
umuyoruz." diye konuştu.
Washington yönetiminin iade konusunda belge istediğine işaret eden
Erdoğan, ABD Genelkurmay Başkanı'nın TBMM'ye gerçekleştirdiği
ziyaret sırasında, yanında Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın da
olduğunu hatırlattı. Erdoğan, "ABD Genelkurmay Başkanı bize gelince
sordu, 'Elinizde bu adamın Meclis'i bombalatan kişi olduğunu
kanıtlayan bir belge var mı?' diye. Bizim Genelkurmay Başkanımız da
'Kanıt benim' dedi." ifadesini kullandı.
Gülen'in çok okumuş, çok akıllı biri olmadığını, peygamber
kıssaları anlatarak sadece ağlayan ve insanları ağlatan bir "zat"
olduğunu kaydeden Erdoğan, "Ama ne yazık ki ona inananlar var.
Birikimler yaptılar. Bu paralarla büyük yatırımlar yaptılar.
İslam'ı kullandılar. Bir Mısır televizyon kanalında dediği gibi,
170 ülkede okulları var. Onlar o devletlerin liderlerinin, ileri
gelenlerinin çocuklarını yetiştiriyorlar ve zamanla o ülkeleri ele
geçirmek istiyorlar. " şeklinde konuştu.
RUSYA ZİYARETİ
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in darbe girişiminin hemen
ertesi günü telefon ederek şehitler için taziye dileklerini ve
ülkesinin verdiği desteği ifade ettiğini aktaran Erdoğan, salı günü
işadamlarından oluşan bir heyetle Rusya'ya gideceğini belirtti.
Moskova'ya gitme kararının darbe öncesinde alındığını bildiren
Erdoğan, Putin ile bölge ve Suriye'deki sorunları görüşeceğini
söyledi.
Son dönemde Halep'te yaşananların çok üzüntü verici olduğunu
kaydeden Erdoğan, "Sadece Halep değil, Suriye'nin kuzeyi ve
Menbic'de de durum kötü. Son dönemde Suriyeli muhaliflerin Halep'te
dengeyi sağladıklarını gördük. Salı günü Rusya'ya yapacağım ziyaret
bölge açısından önemli. Türkiye önemli ve büyük bir devlet. Rusya
da güçlü ve büyük bir devlet. Omuz omuza vermemiz bölge için
önemli. Rusya, İran, Irak ve Türkiye'nin ve hatta Lübnan'ın Suriye
için bir araya gelmesi gerekiyor." dedi.
AB İLE TÜRKİYE ARASINDAKİ MÜLTECİ ANLAŞMASI
AB'nin verdiği sözleri tutmadığını hatırlatan Erdoğan,
"Mültecilerin iadesini öngören anlaşmanın yürürlüğe konması lazım.
AB'nin Türkiye'den görevlerini yerine getirmesini isteyebilmesi
için önce kendi üzerine düşeni yapması gerekiyor. AB, şu ana kadar
bu konuda bir adım atmış değil. Ülkemizde halihazırda 3 milyon
Suriyeli ve Iraklı var, bunların hepsi sığınmacı. AB'nin böyle bir
sorunu yok." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, AB'ye Suriye'nin kuzeyinde terörden
arındırılmış, uçuşa yasak bir bölge kurulması ve burada yaşayan
insanların kendilerini koruyabilmeleri için eğitilmeleri yönünde
önerilerde bulunduklarını ancak bu önerilerin kabul edilmediğini
söyledi.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar