HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "510 dava, soruşturma var
56 milletvekilimizle ilgili. 510 tane ifade vermemiz gerekiyor.
93'ü sadece bana ait. 486 yıl hapis, iki de müebbet istiyorlar.
Sağlık olsun diyorum Allah uzun ömür versin, yatarız, çıkarız."
dedi.
Demirtaş, partisinin Antalya İl Teşkilatınca Kepez ilçesi Şafak
Mahallesi'ndeki pazar yerinde düzenlenen iftar programında yaptığı
konuşmada, AK Parti iktidarının politikalarını ve Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirdi.
Demirtaş, haftaya mahkemelere çıkacaklarını, savcılığın 'Gel ifade
ver" diye kendilerine tebligat göndereceğini bildirdi. Daha
önce de savcılara çağrıda bulunduğuna dikkati çeken Demirtaş,
şu değerlendirmelerde bulundu:
"Zaten dosyalarımız hangi savcılara gitti, şu hakim savcıların yeri
değişti de ne tür fırıldaklar çevrildi, onu da bilmiyoruz. ama her
savcı her hakim iyi niyetlidir, öyle kabul edelim. Diyelim ki
öyledir. Ben çağrı yapıyorum savcılara, bize davetiye falan
göndermeyin kardeşim, gelmeyeceğiz. Götürecekseniz, bizi zorla
götüreceksiniz. Kendi ayağımızla gelip size ifade vermeyeceğiz.
Niye vermeyeceğiz? Yargıya saygısızlığımızdan değil, ortada saygı
duyulacak bir yargı olmadığındandır. AKP'nin hukuk komisyonlarına
gidip ne ifade vereceğiz biz ya. AKP'den emir alan mahkemelere
neyin ifadesini vereceğiz? Bize soracağınız sorulara alacağınız
cevap bir tanedir, tektir. Biz siyaseten, yaptığımız siyasetten
dolayı ancak halk tarafından sorgulanabiliriz. Savcı, hakim bizim
siyasi duruşumuzu sorgulayamaz. Siyaset yapmak da suç olamaz."
Demirtaş, 56 milletvekilleriyle ilgili 510 dava, soruşturma
olduğunu bildirdi.
510 tane ifade vermeleri gerektiğini belirten Demirtaş, şöyle devam
etti:
"93'ü sadece bana ait. 486 yıl hapis, iki de müebbet istiyorlar.
Sağlık olsun diyorum Allah uzun ömür versin, yatarız, çıkarız.
Bundan korkumuz, kaygımız yok da ülke ne olacak? Siyasetçi, halkını
düşünmek zorunda, kendini değil. Ülkesini düşünmek zorunda. Biz onu
düşünüyoruz. Yoksa bizim için ömrümüz dışarıda mıdır, içeride mi
geçmiş? Önemli değil. Önemli olan nerede yaşadığın değil, içeride
de olabilirsiniz dışarıda da. Dik misin eğik misin? Alnın açık mı
değil mi? Budur mesele. Biz dışarıda da olsak, cezaevinde,
parlamentoda olsak tavrımız değişmeyecek. Bizim için önemli olan
bir gün fazla yaşamak değil, onurlu yaşamaktır. Çok kısa olsun, ama
onurlu olsun hayatımız."
Demirtaş, kendilerine oy verenlerle, dualarıyla kendilerini
destekleyenler açısından dönemin "seslerini en gür çıkarma dönemi"
olduğunu söyledi.
Demirtaş, şunları kaydetti:
"Tek bir milletvekiline dokunulduğu anda meydanlar, alanlar sizin
için meşrudur. Protesto hakkı anayasal bir haktır. İradenize her
yerde sahip çıkmalısınız. Dokunulan sizin iradenizdir, ben değilim.
Kararlı bir şekilde geri adım atmadan, üstünüze gelecekler, bunlar
üst akılın oyunu falan filan diyecekler."
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar