Cumhurbaşkanı Erdoğan, radyoya konuk oldu

- Erdoğan: (2) - "Ben Tayyip Erdoğan olarak kendime bir sistem istemiyorum ki benim böyle bir derdim yok. 'Bu ülkenin geleceğini kurtaracak bir sistemi inşa edelim' diyorum. Niye? Ben faniyim, ben baki değilim ki ama sistemler bakidir. Bizim derdimiz burada bu" - "Bunlar tam kör. 'Ülke batsın ama Erdoğan olmasın'. Bu ne menem bir yaklaşım? Bunun insani bir yanı, vicdani bir yanı olur mu? Ülkesinin batmasını istiyor ama tüm millete, tüm vatana hizmet edenin de yok olmasını istiyor. Bu, tamamen faşizan bir mantığın tezahürüdür" - "Bu faşizan baskılara, bu faşizan anlayışlara bu ülkeyi asla terk edemeyiz, Zaten bunlardan bu ülkeyi zor temizledik. Tekrar bunu yaşamak mümkün değil" - "Bunlar bir de üstelik 'Biz Atatürk'ün partisiyiz, biz Atatürkçüyüz' diyorlar. Peki Atatürk ne diyor? 'Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir' diyor. Niye millete saygınız yok? Hem böyle diyeceksin hem millete saygın olmayacak. Seversin, sevmezsin. Bu millete efendilik yoktur. Bu millete hizmetkarlık vardır. Biz bu milletin efendisi olmadık, bugüne kadar hep hizmetkarı olduk"

Google Haberlere Abone ol
Cumhurbaşkanı Erdoğan, radyoya konuk oldu

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ben Tayyip Erdoğan olarak kendime bir sistem istemiyorum ki benim böyle bir derdim yok. 'Bu ülkenin geleceğini kurtaracak bir sistemi inşa edelim.' diyorum. Niye? Ben faniyim, ben baki değilim ki ama sistemler bakidir. Bizim derdimiz burada bu." dedi.

Erdoğan, Kral FM, TRT FM ve bazı yerel radyoların ortak yayınında Gezegen Mehmet'in gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

"Zaman zaman diyorlar ki: 'Tayyip Erdoğan yapacaksa, AK Parti yapacaksa biz sürünmeye razıyız. Ülke batsın ama bunlardan kurtulalım.' Bu zihniyeti nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Erdoğan, "Bu zihniyet, değerlendirmeye tabii bir zihniyet değil ki." yanıtını verdi.

"Ülkesinin batmasını kalkıp da böyle bir yanlış mantıkla izah edenlere ne denebilir ki?" ifadelerini kullanan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bunlar tam kör. 'Ülke batsın ama Erdoğan olmasın.' Bu, ne menem bir yaklaşım? Bunun insani bir yanı, vicdani bir yanı olur mu? Ülkesinin batmasını istiyor ama tüm millete, tüm vatana hizmet edenin de yok olmasını istiyor. Bu, tamamen faşizan bir mantığın tezahürüdür. Bu faşizan baskılara, bu faşizan anlayışlara bu ülkeyi asla terk edemeyiz, Zaten bunlardan bu ülkeyi zor temizledik. Tekrar bunu yaşamak mümkün değil. Bunları ancak açarız ellerimizi, 'Allah bunları ıslah etsin.' deriz. Onun için ne diyoruz ikide bir? 'Milli irade'. Bunlar bir de üstelik 'Biz Atatürk'ün partisiyiz, biz Atatürkçüyüz.' diyorlar. Peki Atatürk ne diyor? 'Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir.' diyor. Niye millete saygınız yok? Hem böyle diyeceksin hem millete saygın olmayacak. Seversin, sevmezsin. Bu millete efendilik yoktur. Bu millete hizmetkarlık vardır. Biz, bu milletin efendisi olmadık, bugüne kadar hep hizmetkarı olduk. "

Hizmetlerde hiçbir ayrım yapmadıklarını belirten Erdoğan, "780 bin kilometrekarede hizmetlerimiz var, 80 milyona hizmetlerimiz var. Bizi tanımlayanlar ancak böyle tanımlayabilir, başka türlü tanımlayamaz." dedi.

Erdoğan, "Bize düşman olanlar kim? Bizi sevenler kim?" sorularının cevabı bulunduğunda doğruyu bulacaklarını ifade etti.

"Size düşman olanlar kim?" sorusuna karşılık Erdoğan, "Siz demin söylediniz. Şu anda o ifadeyi kullananlar, 'Tayyip Erdoğan yeter ki olmasın, ülke batsın.', bu zihniyette olan kim varsa bunlar bize düşman." yanıtını verdi.

"Sizi sevenler kim?" sorusu üzerine de Erdoğan, "Ülkemizde taş üstüne taş koyan bizim sevdiğimiz insanlardır." değerlendirmesinde bulundu.

- "Bunlar oluyor, normal ama şimdi böyle bir teklifle biz gelince normal değil, anormal..."

"Kılıçdaroğlu diyor ki: 'Bu yetkileri, 18 maddelik anayasa geçsin, tamam. Sayın Erdoğan var olduğu sürece kullansın, ondan sonra geri devretsin. Biz Sayın Erdoğan'ın bu yetkileri kullanmasına karşı değiliz. Kendisi kullanabilir ama kendisinden sonra bu yetkileri devretsin.' gibi açıklaması oldu. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu yöneltilen Erdoğan, "Bu, bir defa anayasal bir sistemde, bir hukuk devletinde çok saçma sapan." dedi.

"Sizden o da memnun galiba anladığım kadarıyla." şeklindeki değerlendirme üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:

"Memnun olur veya olmaz, o ayrı bir konu da bu teklif bir defa saçma sapan bir teklif. Ben Tayyip Erdoğan olarak kendime bir sistem istemiyorum ki benim böyle bir derdim yok. 'Bu ülkenin geleceğini kurtaracak bir sistemi inşa edelim.' diyorum. Niye? Ben faniyim, ben baki değilim ki ama sistemler bakidir. Bizim derdimiz burada bu. Sayın Kılıçdaroğlu'nun öyle lafları var ki ne ipe gelir, ne sapa gelir. İki de bir mesela tek adamlıktan bahsediyor. İki de bir tarafsız olmaktan bahsediyor. Mesela hem parti genel başkanı hem cumhurbaşkanı olmak, bunun doğru olmadığından, nasıl tarafsız olacak, bunlardan bahsediyor. Şimdi bunlardan bahseden bir kişiye ben ancak şunu söylerim.

Örneğin, Gazi Mustafa Kemal, Cumhuriyet Halk Partisinin genel başkanı değil miydi? Yakasında Halk Partisinin genişçe altı okuyla çıkar konuşurdu ama aynı zamanda da cumhurbaşkanıydı. İsmet İnönü, partinin genel başkanı değil miydi? Aynı zamanda da cumhurbaşkanı idi. Peki sen bu tarihini bilmiyor musun? Bunlar oluyor, normal ama şimdi böyle bir teklifle biz gelince normal değil, anormal...

Şu anda başbakanları düşünün, başbakan, o da yürütmenin başı değil mi? Hem parti genel başkanı hem de başbakan, icracı değil mi? Ne oluyor? Tarafgir mi? Hayır. Yapılan bütün hizmetlere baktığınızda ben de başbakanlığım döneminde hizmetimi yaparken ülkemin bir yerini bir kenara atıp bir yerini mi ihya ettim veya filanca partililerin yoğun olduğu yeri bırakıp kendi partililerimizin olduğu yere mi yatırım yaptık? Biz 780 bin kilometrekareye yatırım yaptık. Hiçbir ayırım, tefrik yapmadan bu adımları attık."

- "Artık tepede kavga olmayacak"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinde ülkedeki üniversite sayısının 75 olduğunu ama şu anda 181 üniversite bulunduğuna işaret etti.

Hakkari, Iğdır, Ağrı, Kars ve Siirt'te üniversite kurulduğunu dile getiren Erdoğan, "Buralar ihmal edilmiş yerlerdi. Niye bizden öncekiler buralara hiç gelmediler? Buraları ayırıma tabi tutmadık." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, ilk, orta ve lise kademelerinde de çok ciddi yatırımlarla 270 bin derslik yaptıklarını belirterek, yatırımlardan ihmal edilmiş bölgelerin de nasibini aldığını vurguladı.

Sağlık, adalet, emniyette de aynı hizmetleri yaptıklarını, 14 yılda mevcut yollara 19 bin kilometre bölünmüş yol ilave ettiklerini, 25 havaalanını 59'a çıkardıklarını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kimin aklına gelirdi, 'Hakkari'ye havaalanı yapılsın' diye? Hakkari'de havaalanı var. Bu, neyi gösteriyor? Ayrımcılık yapmamışız, taraf tutmamışız. Cumhurbaşkanlığında da bir defa serzenişte bulunuyor Sayın Kılıçdaroğlu. Yani başbakan başka partiden, cumhurbaşkanı başka partiden olunca durum ne olur? Aynı zihniyetten olanı gördük biz. Sezer, rahmetli Ecevit...Yüzüne anayasa kitapçığını fırlattı. Ne oldu? Ama bu Gazi Mustafa Kemal ile İnönü arasında da oldu. Demek ki bu, işi çözmüyor. Oldu ama biz diyoruz ki bu ortadan kalksın, bu birlikteliği getirelim diye şimdi biz bu adımı atıyoruz ve bu adımı attığımız andan itibaren artık tepede kavga olmayacak.

Aynı bir tespihin tepesinde ne var? İmame var. O imamenin görevi nedir? O 99 taneyi tek merkezde toplamak, orada toplar. O koparsa her şey dağılır."

- "Gelecek, ihtimaller üzerine inşa edilmez"

"Tartışılan şey aslında size karşı değil de hep şu söyleniyor: 'Tayyip Erdoğan'dan sonra ne olacak, bu yetkiler, bu güç, bu kudret acaba başkasının eline geçerse? Herkesin ortak fikri şu: Tayyip Erdoğan gibi bir lider 100 yılda bir gelir. Her zaman karşımıza böyle bir liderlik çıkmayacağına göre, sizden sonra gelen kişi kötü niyetli olursa? Siz riskleri çok seviyorsunuz. Riskler alarak buraya geldiniz." sözleri üzerine Erdoğan, geleceğin ihtimaller üzerine inşa edilmeyeceğini vurguladı.

Erdoğan, "Onun için biz ne yapıyoruz? Faniler üzerine değil, diyoruz ki 'Sistem üzerine inşa edelim.' Onun için bu sistemin değişmesi lazım. Buraya zaten oradan geldik." değerlendirmesinde bulundu.

"Hiç riski yok mu?" sorusu üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:

"Riski olmayan şey hayatta olur mu? Her şeyin, ticaret risktir, siyaset risktir, yaşam risktir. Riski olmayan hiçbir şey yoktur ama risk paylaşıldıkça azalır. Eğer risk alabiliyorsanız o zaman da güç katarsınız fakat bir şeyi göreceğiz. Eğer bu sistemi hakikaten inşallah 16 Nisan'da milletimiz kalkar da geçirdiği takdirde, milletimizin bu sistemde ittifak etmesi, oy çokluğu ile olacak tabii bu, başka türlü olmayacak. Beğenen olacak, beğenmeyen olacak ama buna milletçe saygı duyacağız. Ve saygı duyduğumuz takdirde millet de bu yeni sistemine ne yapacak? Sahip çıkacak.

Sonra kaldı ki burada bir şey daha var. Bu, Tayyip Erdoğan meselesi değil. Hep söylüyorum, 16’sına kadar benim elimde bir belge var mı? 2019'a kadar elimde bir belge var mı? 'İşte sürekli de bunu gündeme getirmeyin...' Kardeşim niye getirmeyim? Ben Rabbimin bize emrettiği şekliyle hayatı yaşıyorum. Hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünyaya, her an ölecekmiş gibi ebedi aleme hazırlığımızı yapmamız lazım. Her an ölebiliriz ama hiç ölmeyecekmişiz gibi de şu anda bulunduğumuz makamda hizmetlerimizi sürdürürüz.

Yarın nasıl bir hizmet üzerimize terettüp eder, onu bilemem, ona göre buna devam ederiz. Kaldı ki 2019 seçiminde benim aday olup olmayacağım, bunlar kesinleşmiş şeyler değil. Parti milletvekilleri, aday olarak teklif edebilir veya dışarıdan 100 bin seçmen, seçim zamanı gelince, onların oyuyla bu teklifler olabilir, başka isimler olabilir, şu olur, bu olur, vesaire… Bu teklifler yapılabilir. Tablo böyle olduğuna göre, biz milletimizin bu noktadaki idrakine, irfanına saygı duyacağız. Ve asla kişilerle de bir ülkenin geleceğini bağımlı kılmayacağız."

Bugün dünyadaki en güçlü ülkelerin düşünülmesi gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, "Amerika’yı alın, bakıyorsun, '4+4' diyor. İşte Clinton geldi, diyelim ki Bush geldi, işte baba Bush geldi, işte bunlar arka arkaya geldiler, işte en son Obama geldi. Bakın Obama da ki bunlar 4+4 yaptılar. Şimdi Trump geldi, şimdi Trump'a karşı takınılan tavırlar ortada. Tabii bu süreç nasıl gider bilemem. Aynı şey mesela Rusya'da bakıyorsunuz, bir dönem Putin arka arkaya işi götürdü. Ondan sonra Medvedev geldi, Medvedev'den sonra tekrar Putin aldı. İşte şimdi yasal bazı düzenlemelerle, daha uzun bir süreci orada yönetim olarak ele almayı planlıyorlar vesaire… Bütün bunlar önümüzdeki örnekler ama biz farklıyız, biz Türkiye’yiz, Türkiye olarak biz de ne yaptık, '5+5' dedik ama seçilebilmek için de yüzde 50 artı 1 oy alacaksın." şeklinde konuştu.

"Bunun için Kılıçdaroğlu niye rahatsız oluyor?" diyen Erdoğan, "Rahatsız olmasın. Biz onun ianesine, lütfuna da öyle bir şey talep etmedik. Kılıçdaroğlu, madem bu kadar başarılı bir yönetici, inşallah aday olur, yüzde 50 artı 1'i o alır, bu ülkeyi de o yönetir. Yani kalkıp, 'Alsın Erdoğan, bunu yönetsin ama işte 2019 geldiğinde bunlardan vazgeçsin.' Ya şu anda zaten biz 2019'a kadar kalkıp da getirdiğimiz bu 18 maddeyi uygulamaya koymuyoruz ki. Bunun içinde birkaç madde uygulamaya girecek. Diğerleri ne zaman uygulamaya girecek? Kasım 2019'da seçilecek olan başkanla birlikte onlar uygulamaya girecek. 18 maddeyi okumamış. Bu soru böyle sorulmaz. Tayyip Erdoğan yeni maddelerle bu süreci yönetmeyecek." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun bu çalışmalar yürütülürken katılmadığını, hep çekildiğini, hep geri durduğunu ve yapıcı olmadığını söyledi.

(Sürecek)

Yorumlar