CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Hükümetin darbecilerle mücadele
ederken, kamu vicdanını kanatmaya hakkı olmadığını belirterek, "İyi
niyet ve samimiyetle Hükümete sesleniyorum, bu mücadeleyi en
acımasız şekilde yapın, size destek olmaya varız ama bu mücadele
bir kin ve intikam projesine, cadı avına dönüşmesin." dedi.
Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, hiçbir partiyi
suçlamadığını, ancak yaşam tarzı, inanç ve etnik aidiyet üzerinden
siyaset yapılmasının darbelerin asıl kaynaklarından biri olduğunu
belirtti. 15 Temmuz darbe girişimi konusunda, "Şimdi olan
oldu, bundan sonra önümüze bakmamız lazım." diyen Altay, iki önemli
yanlış yapıldığını savundu.
Altay, "OHAL uygulamaları birer cadı avına dönüşmüştür.
Beğendiğimiz bir söz var, 'Bir masum bir tek gün haksız yere
yatacağına bin suçlu aramızda dolaşsın.' Şüpheli üzerinden delil
üretmek yerine, delil üzerinden şüpheliye ve suçluya gitme
yöntemine Hükümetin derhal dönmesi lazım." diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dünkü görüşmede Başbakan
Binali Yıldırım'a, "Biz cadı avına dönüştüğü endişesini taşıyoruz.
Bu sebeple partide bir komisyon kurduk, bu tür mağduriyetleri
tetkik etmeye çalışıyoruz. Ancak devlet bizim elimizde değil. Keşke
siz de benzer komisyon kursanız işbirliği içinde masumların
canların yanması, temel hak ve hürriyetlerinin gasp edilmesi
engellense" teklifini ilettiğini aktaran Engin Altay, şunları
söyledi:
"Sayın Başbakan bunun olabileceğini beyan etti. Umarım ve dilerim
bir komisyon kurulur, birçok mağduriyet ortadan kalkar. O kadar ki
bir önceki dönem CHP milletvekilimizin kızının dün işine son
verildi. Yeğenimin öğretmenlik lisansı iptal edildi. Bu işin tam
bir cadı avına dönüştüğü, bütün kamu vicdanını rahatsız eden
konudur. Hükümetin darbecilerle mücadele ederken, kamu vicdanını
kanatmaya hakkı yoktur. Daha vahim durumla karşı karşıyayız. Medya
mensuplarından bir kısmı da belki bu işe bulaşmış olabilir. Ama
yaptıkları haberler, yazdıkları yazılar dolayısıyla darbecilerle
mücadele ediyoruz adı altında medya mensuplarının gözaltına
alınması, darbeyle mücadeleye olsa olsa gölge düşürür."
CHP'li Altay, değerlendirmelerine şöyle devam etti: "Aynı
şekilde dün liderler, Sayın Cumhurbaşkanı'nın başkanlığında bu
işleri ve Anayasa'yı konuşurken, eş zamanlı olarak, Yargıtay ve
Danıştay'a apar topar üye atama yapılması da Hükümetin samimiyeti
ve iyi niyetinin sorgulanmasını gerektirmektedir. Bu, Hükümet için
kötü samimiyet sınavı olmuştur. Kin ve nefretle değil, adaletle
darbecilerin üzerine gidilmeli, her şey hukuk çerçevesi içinde ele
alınmalı. Onların arzusu hukuku ortadan kaldırmaktı, millet,
muhalefet ve medyanın desteğiyle Türkiye bu badireyi atlattı ama
şimdi 'darbeyle, darbecilerle mücadele ediyoruz' diye sivil
hükümetin hukuku ihlal etmesini kabul ve tasvip etmemiz mümkün
değil. İyi niyet ve samimiyetle, Hükümete sesleniyorum, bu
mücadeleyi en acımasız şekilde yapın, size destek olmaya varız ama
bu mücadele bir kin ve intikam projesine, cadı avına dönüşmesin. Bu
mücadeleyi bahane ederek, çok sayıda masum insanın temel hak ve
özgürlükleri, çalışma, özlük ve diğer hakları gasp edilmesin. Böyle
yaparsanız 15 Temmuz darbecileriyle hiçbir farkınız kalmaz. Bu
mücadeleyi daha titiz, hukuk normları içinde sürdürmezseniz darbe
ve darbecilerle mücadeleye gölge düşürmüş olursunuz. "
Bir gazetecinin, "Dünkü görüşme sonrasında mini Anayasa paketi
içinde neler olacak?" sorusu üzerine Altay, "Mini paketten kasıt,
yargıyla ilgili düzenlemelerdir. Yüksek yargının, HSYK'nın
yapısıyla ilgili düzenlemelerdir. Bu konuda aslında Davutoğlu
döneminde bir süreç başlamış, en azından başlama noktasına
gelmişti. Fakat Davutoğlu devrilince bu süreç durmuştu. Bizim
yargının siyasallaşması, Türkiye'nin geleceği bakımından bizi derin
bir endişe iklimine sürüklüyor. HSYK oluşumunun bu modeli, yargıyı
4 parçaya bölmüştür. Ayrıntıları bilmiyorum. Kısa paketten kasıt,
HSYK ve yüksek yargıyla ilgili yeni anayasa düzenlemesidir.
Türkiye'nin buna ihtiyacı vardır." karşılığını verdi.
Sürecin nasıl işleyeceğine ilişkin de Altay, değişik görüşler
olduğunu belirterek, daha önce kurulan Anayasa Uzlaşma
Komisyonu'nda mesafe kat edildiğini, bunun üzerinden de
yürünebileceğini, yeniden sil baştan da ele alınabileceğini
bildirdi.
CHP'li Altay, "Kesinlikle yargının siyasetin sopası haline
dönüşmesini engellemek, bu Meclis'in asli görevidir. Yapılacak
düzenlemeyle, HSYK'nın yapısının oluşumu için değişik modeller var,
Meclis seçebilir, değişik formülasyonlar geliştirilebilir. Ama bu
şekli yargıya güveni her gün biraz daha azaltıyor." dedi.
Altay, paketle ilgili düzenleme konusunda nasıl bir takvimin
öngörüldüğü sorusuna, "Herhalde olacaksa kısa bir sürede olur,
olmayacaksa hiç olmaz. Benim bildiğim bir görüşme noktası henüz
yok. Ama belli ki bu konuda masaya oturulabilir." yanıtını
verdi.
Dün yapılan görüşmede sistem konusunun gündeme gelip gelmediği
sorusu üzerine Engin Altay, şu görüşlerini paylaştı: "15
Temmuz badiresi atlatılmışsa, bunu parlamenter sistemin ülkede
oluşturduğu demokrasi kültürüne borçluyuz. 15 Temmuz aslında, bir
musibet bin nasihatten iyidir hesabı, Sayın Cumhurbaşkanı dahil
herkese çok şey öğretti. Eskiden sokağa ve meydana çıkan,
demokrasilerin temeli olan protesto hakkını kullanan herkes
terörist, bölücü, paralelci olarak itham edilirdi. Sokağa çıkmak
bir kalkışma vesilesi sayılırdı. Ama iş döndü dolaştı, Sayın
Cumhurbaşkanı herkesi sokağa çağırdı. Direnme hakkı demokrasilerin
en kutsalı olduğunu görüyorum ki Sayın Cumhurbaşkanı da artık kabul
etti. Bu demokrasimiz için büyük kazanımdır. Sayın
Cumhurbaşkanı'nın da bu yaşadıklarından sonra demokrasinin
kıymetini, erdemini biraz daha derinden hissettiğini düşünüyorum.
Parlamenter sistem iyi çalıştırılırsa, güçlendirilirse sistemlerin
en kıymetlisi, en güzidesidir."
Altay, varlık barışının yeniden gündeme getirilmesini nasıl
değerlendirdikleri sorusu üzerine şu ifadeleri kullandı:
"Hangi akla hizmet ettiklerini anlamak mümkün değil. Bunun geçmesi
demek, dünyadaki tüm terör örgütlerinin finans merkezi Türkiye
olur. Türkiye'ye bu kötülüğü yaptırmayız. Her zaman yaptıkları iş;
bir kavanoz tatlı içinde bir fincan zehir... Bu AKP'nin
alışkanlıklarından vazgeçmeyeceğinin de göstergesi. Temas ve
diyaloglarımız sürecek. Türkiye'nin kara para merkezi yapılmasını
CHP'nin kabul etmesi mümkün değil. Umarım bu yanlıştan bir an önce
vazgeçerler."
Yüksek yargıyla ilgili yasanın iptali için Anayasa Mahkemesine
iptal başvurusu için hazırlıkların yapıldığını aktaran Engin Altay,
Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun FETÖ'den "Terör örgütü" olarak
bahsetmemesi eleştirilerinin hatırlatılması üzerine, yıllardan beri
FETÖ'cü yapıyı söylediklerini ancak iktidarı inandıramadıklarını
kaydetti.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar