CHP grup toplantısı 18 Ocak 2022 Salı günkü oturum

"Gittiğim hiçbir yerde zorunlu olmadıkça ne Erdoğan'ı ne de partisini konuşacağım. Samimi şekilde 'Ben buraya barışmaya, helalleşmeye geldim' diyeceğim"

Google Haberlere Abone ol
CHP grup toplantısı 18 Ocak 2022 Salı günkü oturum

CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, "Gittiğim hiçbir yerde zorunlu olmadıkça ne Erdoğan'ı ne de partisini konuşacağım. Samimi şekilde 'Ben buraya barışmaya, helalleşmeye geldim.' diyeceğim." ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) politika faizini 5 puan düşürdüğünü hatırlatarak "Vatandaş sanıyor ki 'Merkez Bankasında faiz düştü, bütün bankalarda faiz düştü.' Tam bir aldatmaca." dedi.

2 yıl vadeli devlet iç borçlanma tahvilinin yüzde 17'den yüzde 24'e, 5 yıllık devlet iç borçlanma tahvilinin yüzde 17'den yüzde 26'ya çıktığını belirten Kılıçdaroğlu, "Hani faiz düşmüştü, devlet daha az faiz ödeyecekti? Hani nas vardı, hani faiz haramdı?" sorusunu yöneltti.

İhtiyaç kredisinin yüzde 23'ten yüzde 29'a çıktığını aktaran Kılıçdaroğlu, kredili mevduat faizinin yüzde 24'ten yüzde 26'ya, taşıt kredisinin yüzde 21'den yüzde 26'ya, konut kredisinin yüzde 17,48'den yüzde 17,89'a, ticari kredinin ise yüzde 21'den yüzde 24'e yükseldiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, AK Parti veya MHP'ye sempati duyanların "Böyle bir şey yok, faiz düştü. Kılıçdaroğlu'nun dünyadan haberi bile yok." diyebileceğini ifade ederek "Onlardan tek ricam var, en yakın bankaya gitsinler, 'Ben bu krediyi çekmek istiyorum. Eylüldeki faiz neydi şimdiki faiz ne? Faiz arttı mı artmadı mı?' desinler. Devleti deneme tahtasına çevirir, daha sonra da Hazineden büyük paraları bir avuç kişiye tahsis ederseniz, en büyük servet transferini yaparsanız yoksulluk artar. Türkiye'de gelinen nokta bu." değerlendirmesini yaptı.

- "Hazine tamtakır"

TCMB'nin, nisanda yapacağı olağan genel kurulunu şubata aldığını anımsatan Kılıçdaroğlu, "Takvim yılı sonunda, 'Merkez Bankası 60 milyar lira kar etti.' diye bir hesap yapmışlardı. Hazine tamtakır. 60 milyar lirayı nasıl ödeyecekler? Genel kurulu erkene aldılar. Erken genel kurulu yapıp 60 milyar lira Hazineye verecekler. 60 milyar lira Türkiye Cumhuriyeti için büyük para değil, önemli olan 60 milyar liraya muhtaç hale gelen bir Hazinedir. Türkiye'nin bu noktaya getirilmiş olmasıdır. Kimse umutsuzluğa kapılmasın, bunların tamamı akılcı politikalarla çözülür." ifadelerini kullandı.

- "Kılıçdaroğlu akılcı politikalar üretiyor"

"Şanlıurfalı çiftçilere elektriği bedava vereceği" sözünü anımsatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Bu tabii birilerini çok rahatsız etmiş, Şanlıurfa'daki taşlık araziye enerji sistemi kuracakmış, belediyelerin görev alanında olmamasına rağmen elektriği çiftçiye bedava verecekmiş. Dünyadan haberi yok. En azından kendi belediyesi şu anda Şanlıurfa Akçakale'de güneş enerjisinden elektrik üretecek. Çalışıyorlar şu anda ama haberi yok. Tek şeyi, Kılıçdaroğlu bunu söyledi ya ben de mutlaka aksini söylemeliyim. Ama Kılıçdaroğlu akılcı politikalar üretiyor, öyle havadan atma değil. Her bir sözün mutlaka altyapısı var, her bir projenin mutlaka danışanları var. Yalnızca iş dünyasından değil, bürokratik dünyadan da önemli insanlarla konuşuruz."

Şanlıurfalılara seslenen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Büyükşehir Belediye Başkanlığını bize verdiğinizde göreceksiniz, yapacağımız yatırımın tutarı 1 milyar 524 milyon 57 bin 906 dolar. Bu yatırımı yapacağız. Orada güneş tarlaları, mükemmel tarlalar olacak. Allah'ın verdiği güneşten elektrik elde edeceğiz ve bunu çiftçiye bedava vereceğiz. Yatırımın gerçekleşme süresi 3 yıl. Gerekli alan 35 milyon 170 bin 567 metrekare. Projenin yıllık getirisi 519 milyon dolar, amorti süresi 5 yıl, yatırım ömrü 10 yılı çok verimli, 20 yıl. Onlar bunu düşünüyor mu? Düşünemez. Çünkü buradan malı götürecek bir şey yok. Malı götüremiyor. Taşlık arazi, nasıl malı götürsün? Şanlıurfalı çiftçilere sözümüzdür, bir yere yazsınlar, güneş tarlalarını kuracağız. Bütün çiftçilere elektriği bedava vereceğiz. Bedava, bedava, bedava vereceğiz. Yalnızca güneş tarlaları kurmayacağız, aynı zamanda oradan elde edilen tarım ürünü var, fabrikalar da kuracağız. İşsizliği önleyeceğiz. En yoğun işsizliğin, genç nüfusun en yoğun olduğu yer Şanlıurfa. Şanlıurfa'yı gerçek anlamda Şanlıurfa yapacağız, şanlı olacak orası, görecekler."

- "Milyonlar giderek yoksullaşıyor"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'yi sisli ve puslu hale getirdiğini iddia eden Kılıçdaroğlu, "Bu karanlıktan onu konuşarak çıkamayız. Düşündüm ki artık Erdoğan'ı konuşmanın pek anlamı yok. Ülkeyi öyle bir hale getirdi ki artık sadece kendisini konuşmanın hiçbir anlamı kalmadı. Tüm problemlerin kaynağı kendisi ama sadece kendisini konuşarak yol alamayız. Çünkü mesele Erdoğan değil, mesele Türkiye. Türkiye'nin hayalleri öldü, geleceği için hepimiz korkuyoruz ve ciddi endişe içindeyiz. Gittiğimiz bütün sahada bunu görüyoruz. Ailemiz, evlatlarımız, onların geleceği için korkuyoruz, endişe içindeyiz." görüşünü savundu.

Türkiye'nin nimetlerinden seçkin bir azınlık dışında kimsenin yararlanamadığını ileri süren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Bütün kaynak sürekli olarak seçkin bir azınlığa aktarılıyor ve milyonlar giderek yoksullaşıyor. Gönlü yaralı genç nesiller, mutsuz gençler, genç nesiller oluştu. CHP'liler olarak ülkenin ölen hayallerini seyretmeyeceğiz. Bu ülkenin geleceğini düşünerek Erdoğan'a hakkımızın helal olmadığını söylemekten daha çoğunu yapmak zorundayız. Onun en büyük suçu, bitirdiği ekonomi değil aslında, daha büyük suçlar işlediğini biliyoruz. Onun en büyük suçu, bu ülkenin hoşgörüsünü yok etmek oldu. Eskiden komşu komşunun külüne muhtaçtı. Farklı düşünsek farklı kimliklerimiz, inançlarımız, yaşam tarzlarımız olsa bile komşu komşunun külüne muhtaçtı. Hoşgörüyü yok etti. En büyük düşmanlık bu. Artık kendisini bir kenara itip, hoşgörüsüzlüğü azaltmaya yönelik adımlar atmanın zamanı.

Bundan dolayı helalleşme dedim. Bunun için helalleşelim, bir araya gelelim dedim. Bunun için kucaklaşmaya, hoşgörüye, birlik olmaya, beraber olmaya ihtiyacımız var dedim. Helalleşme yolculuğuna başladım ve sürdürüyorum. Hep beraber bu yolculuğu sürdürüyoruz. Amacım, yarın yöneteceğimiz devletin, çeşitliliğiyle gurur duyacağımızı ve kapsayıcı olacağımızı halkımıza anlatmak. Zenginliğimizi halkımıza anlatmak. Farklılıklarımızı düşmanlık olarak değil, zenginlik olarak görmek ve bu zenginliği herkese anlatmak. Gittiğim hiçbir yerde zorunlu olmadıkça ne Erdoğan'ı ne de partisini konuşacağım. Samimi şekilde 'Ben buraya barışmaya, helalleşmeye geldim' diyeceğim ve hep beraber diyeceğiz."

- "Ülke hiçbir zaman bu kadar adaletsiz olmadı"

Türkiye'nin hiçbir zaman harika olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, "Bunu hepimiz biliyoruz ancak bu ülke hiçbir zaman bu kadar adaletsiz de olmadı. Adalet kavramının yerlerde süründüğü bir dönemi hiç ama hiç yaşamadık. Bu ülkede fakir bir ailenin çocuğu, bu ülkenin en iyi okullarında okuyabiliyordu. Bunu da bitirdiler." ifadesini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, artık Erdoğan'ı konuşmanın bir anlamının olmadığını, nasıl bir adalet sistemi getireceklerini konuşmaları gerektiğini söyledi. Erdoğan'ın sadece ekonomiyi yok etmediğini, verimliliği de bitirdiğini iddia eden Kılıçdaroğlu, "Erdoğan'ı konuşacağımıza, ülkenin verimliliğini nasıl yeniden artıracağına yönelik adımlarımızı atma zamanı. Bunu yapmak zorundayız. Bu ülkenin sporu hiç bu kadar niteliksiz hale gelmemişti. Erdoğan'ı konuşacağımıza Atatürk'ün tanımladığı 'zeki, çevik ve ahlaklı sporu ve sporcuyu' konuşmalıyız. Başlamak için bugünden daha iyi bir zaman yok. Başlıyoruz ve kararlılıkla devam edeceğiz." dedi.

Yorumlar