Bakanlar Kurulu toplantısı
- Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ: (2) - "(Gazze'de Filistinlilerin şehit edilmesi) Bugünkü katliam ABD ve İsrail'in ortak eseridir ve her iki devlet de bu katliamlardan birinci derecede sorumludur. İsrail'in elinde Filistinlilerin kanı olduğunu hepimiz biliyoruz, artık ABD'nin eline de Filistinlilerin kanı bulaşmıştır" - "Bugün tarihe 'kanlı pazartesi' olarak geçecektir. Müslümanlar ve İslam ülkeleri bakımından kara bir pazartesi olarak tarihe geçecektir" - "Kudüs'ün statüsü, tarihi, manevi, ahdi statüsü uluslararası toplumun teminatı altındadır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarının ve uluslararası anlaşmaların, hukukun teminatı altındadır. Bugün bütün bu teminatlar maalesef çiğnenmiştir, hem de bu teminatların altında imzası olan ABD tarafından çiğnenmiştir. Türkiye olarak biz atılan bu adımı yok kabul ediyoruz"
ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, İsrail askerlerince ABD'nin Tel Aviv Büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasını protesto eden Filistinlilere yönelik düzenlenen saldırılara ilişkin, "Bugünkü katliam ABD ve İsrail'in ortak eseridir ve her iki devlet de bu katliamlardan birinci derecede sorumludur. İsrail'in elinde Filistinlilerin kanı olduğunu hepimiz biliyoruz artık ABD'nin eline de Filistinlilerin kanı bulaşmıştır." dedi.
Bozdağ, Çankaya Köşkü'nde düzenlediği basın toplantısında, Bakanlar Kurulunda iç ve dış gelişmelerin değerlendirildiğini bildirdi.
İsrail askerlerinin ABD'nin Tel Aviv Büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasını protesto eden Filistinlilere yönelik saldırılarına değinen Bozdağ, "Bugün Filistin'de yaşanan büyük felaketi, İsrail devletinin Filistinli Müslümanlara karşı giriştiği katliamı lanetliyoruz." diye konuştu.
İsrail askerlerinin saldırılarında şu ana kadar 55 kişinin şehit olduğunu, 2 bin 500 civarında yaralının bulunduğunu bildiren Bozdağ, şehit ve yaralı sayısının artmasından duydukları endişeyi dile getirdi.
"İsrail devleti, terörist bir devlet olduğunu bir kez daha dünyaya göstermiştir." diyen Bozdağ, bugüne kadar İsrail'in terör faaliyetleri sonucunda pek çok Filistinli'nin hayatını kaybettiğini veya yaralandığını belirtti.
Bozdağ, şunları söyledi:
"İsrail devletinin elinde daima Filistinlilerin kanı vardı ama
bugünkü olaylar göstermiştir ki artık Filistinlilerin kanında
ABD'nin de eli vardır. Bugünkü katliamların asli sorumlusu hiç
şüphesiz İsrail devletidir. Ama İsrail kadar bu katliamlardan
sorumlu olan diğer bir ülke ABD'dir, ABD yönetimidir. Zira ABD
yönetiminin aldığı büyükelçiliği Kudüs'e taşıma kararı bugünkü
hadiselere yol açmıştır ve ABD bunu Filistinlilerin 'büyük felaket'
diye nitelendirdiği bir güne denk getirmesi de ayrıca bir tahrik
unsuru olmuştur. Bugün tarihe 'kanlı pazartesi' olarak geçecektir.
Müslümanlar bakımından ve İslam ülkeleri bakımından kara bir
pazartesi olarak tarihe geçecektir. Türkiye, atılan bu adımların
karşısında ilk günden beri, karar alındığı andan beri net bir
şekilde durmuştur. Ben bu vesileyle bugünkü katliamlarından dolayı
İsrail devletini ve bu katliamlara sebep olan ABD yönetimini
buradan Türkiye adına bir kez daha şiddetle ve nefretle
kınadığımızı ifade etmek isterim."
- "Artık çözümün değil, sorunun parçasıdır"
Olayın sadece kınamayla geçiştirilemeyeceğini belirten Bozdağ, "Bütün İslam ülkelerinin ve Birleşmiş Milletlerin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin, dünyanın bu konuda bir ve beraber olması şarttır. Çünkü bu katliam göstere göstere gelen bir katliamdır. Kırmızı Pazartesi romanında olduğu gibi herkesin engelleme ihtimali olup, bu kötü sonucu engellemediği bir durumla karşı karşıyayız." ifadesini kullandı.
Bozdağ, Kudüs'ün tarihi, manevi ve ahdi statüsünün uluslararası
toplumun teminatı altında olduğunu ifade ederek, şöyle
konuştu:
"Birleşmiş Milletlerin, uluslararası anlaşmaların, Birleşmiş
Milletler Güvenlik Konseyi kararlarının ve uluslararası hukukun
teminatı altındadır. Bugün bütün bu teminatlar maalesef
çiğnemiştir. Hem de bu teminatların altında imzası olan ABD
tarafından çiğnenmiştir. Türkiye olarak biz atılan bu adımı yok
kabul ediyoruz. Hangi adım atılırsa atılsın, hangi gelişmeler
yaşanırsa yaşansın, Kudüs'ün İstanbul'daki İslam İşbirliği
Teşkilatı Zirve Toplantısı'nda alınan Filistin devletinin başkenti
olma vasfını asla değiştirmeyecektir, değiştiremeyecektir. Bugün
kutlasalar da bayram yapsalar da insanlar ölürken sevinç gösterisi
yapsalar da Kudüs'ün tarihi, akdi ve manevi statüsü asla
değişmeyecektir. Kudüs kadimden beri olduğu gibi bundan sonra da
bağımsız Filistin devletinin başkenti olmaya devam edecektir. ABD,
bölgede kırılgan da olsa bugüne kadar devam eden barış sürecini
maalesef attığı bu adımla yok etmiştir. ABD bölgede artık barışın,
huzurun, istikrarın, güvenliğin değil, huzursuzluğun,
istikrarsızlığın, güvensizliğin ve barış ortamını yok etmenin en
önemli aracı haline gelmiştir. Artık çözümün parçası değildir,
sorunun parçasıdır. ABD, attığı adımla bölgede az da olsa bugüne
kadar varlığını sürdüren barış umutlarını yok etmiştir. Bugünkü
katliam ABD ve İsrail'in ortak eseridir ve her iki devlet de bu
katliamlardan birinci derecede sorumludur. İsrail'in elinde
Filistinlilerin kanı olduğunu hepimiz biliyoruz, artık ABD'nin
eline de Filistinlilerin kanı bulaşmıştır."
- "Bizim bu büyük saldırıyı kabul etmemiz mümkün
değildir"
Türkiye'nin olay karşısında en üst düzeyde tutumunu ortaya
koyduğunu dile getiren Bozdağ, "Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın
Başbakanımız, hükümetimiz ve devletimiz bütün gücüyle atılan bu
haksız ve yanlış adımın durdurulması için çaba sarf etmiştir ama
maalesef Türkiye'nin çabası buna yetmemiştir." dedi.
Birleşmiş Milletlerin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin
derhal harekete geçmesinin gerektiğini vurgulayan Bozdağ, şunları
kaydetti:
"Türkiye bu anlamda Kuveyt'in ve Filistin'in yaptığı çağrılara
olumlu yaklaşmaktadır ve bu çağrıların olumlu bir neticeye
dönüşmesini desteklemektedir. İslam ülkeleri de atılan bu haksız
adım karşısında yekvücut olmalı, birlikte hareket etmelidir.
Bazılarının göstermelik tavrı, bazılarının ise sessiz geçiştirmesi
asla kabul edilemez. Bu adım sadece Filistinlilere yapılmış bir
haksızlık değildir. Bu adım bütün İslam ülkelerinin, bütün
Müslümanların hukukuna da ayrıca bir büyük saldırıdır. Bizim bu
büyük saldırıyı kabul etmemiz mümkün değildir. Kudüs konusunu
oldubittilerle halledeceğini düşünenler büyük yanılgı içindedirler.
Kudüs oldubittilerle statüsü değişecek, değiştirilecek bir yer
değildir. Eninde sonunda terörist İsrail devleti ve bu terörist
devleti koruyup kollayan ABD ve ona destek olanlar Kudüs'ü terk
etmek zorunda kalacaklardır. Kudüs yine önünde sonunda gerçek
sahiplerinin olacak ve gerçek sahiplerine yine bunlar tarafından
teslim edilmek zorunda kalacaktır. Bugünler elbette geçici
hadiselerdir. Biz tarihin akışı içerisinde Kudüs'ün gerçek
kimliğiyle bundan sonra da varlığını muhafaza edeceğine inanıyoruz.
Türkiye, dünya sussa da Kudüs konusunda susmayacaktır. Bütün İslam
ülkeleri, Arap ülkeleri farklı bir yöne evrilse de Türkiye'nin yönü
değişmeyecektir. Biz Filistin davasının bugüne kadar olduğu gibi
bundan sonra da yılmaz bir savunucusu olmaya devam edeceğiz.
Kudüs'ü ve Kudüs'e dair yapılanları Türkiye en üst düzeyde yakından
takip etmeye ve yapılması gereken ne varsa bunları yapmaya gayret
edecektir. Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da bu yanlış ve
haksız adımların ortadan kaldırılması için çabalarını en üst
düzeyde sürdürecektir."
İsrail askerlerinin saldırılarında yaralananlara şifa, hayatını kaybedenlere rahmet dileyen Bozdağ, "Umarız, dileriz ki daha olumsuz hadiseler bundan sonra gelişmez, olmaz. Bu katliamlar son bulur ama maalesef gelen haberler, yaşanan hadiseler katliamın devam edeceğini gösteriyor. Onun için Birleşmiş Milletlerin, terörist İsrail devletine derhal 'dur' demesi, durmadığı zaman da bu terörist devleti durdurması şarttır. Aksi takdirde katliamların artacağı, ölümlerin çoğalacağı, yaraların artacağı ve bölgede önü alınamaz başka hadiselerin ve çatışmaların ortaya çıkması kaçınılmazdır." ifadelerini kullandı.
Bozdağ, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin bu konudaki uyarıları dikkate almasının önemine de dikkati çekti.
(Bitti)
Yorumlar