Bakan Bozdağ: Tarikata, cemaate izin vermeyeceğiz

"Sadece FETÖ değil, FETÖ gibi hareket eden kim olursa olsun onların karşısında Bakanlık olarak duracağız. Hiçbir gruplaşmaya, hiçbir ekibin, görüşün, ideolojinin, tarikatın, cemaatin farklı farklı yapıların gruplaşmasına izin vermeyeceğiz"

Google Haberlere Abone ol
Bakan Bozdağ: Tarikata, cemaate izin vermeyeceğiz

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yargıdaki Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarının ayıklandığını belirterek, FETÖ gibi hareket eden hiçbir yapılanmaya izin verilmeyeceğini söyledi.

Bozdağ, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, bakanlığının 2023 yılı bütçe görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Hakimler ve Savcılar Kurulunun (HSK), yapılan değişikliklerle demokratikleştirildiğini anlatan Bozdağ, daha önce üyeleri arasında askeri Yargıtaydan kişiler bulunan Anayasa Mahkemesinin sivilleştirildiğini, demokratikleştirildiğini dile getirdi.

HSK'ye idari ve mali özerklik verildiğini, teftiş kurulunun ikiye ayrıldığını anımsatan Bozdağ, Adalet Bakanının toplantılara katılmadığını, disiplinle ilgili hiçbir işe katılmadığını belirtti. Bozdağ, son anayasa değişikliğiyle de seçilen üyelerin çoğunluğunu seçme yetkisinin parlamentoya verildiğini kaydetti.

Bozdağ, yargının geçmişte FETÖ tarafından manipüle edildiğine herkesin şahit olduğuna işaret ederek, "İlk defa FETÖ/PDY'ye önce haşhaşi, sonra legal görünümlü illegal yapılar, sonra FETÖ/PDY silahlı terör örgütü diyen, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bunların altında da MGK üyesi olarak benim imzam vardır. Şerefle attığım bir imzadır." diye konuştu.

Kendisinin 25 Aralık 2013'te Adalet Bakanı olduğunu anımsatan Bozdağ, şöyle devam etti:

"Ben FETÖ'yü yargıdan silen adamım, FETÖ ile mücadeleyi en üst düzeyde yapan adamım. Bakan olduktan sonra HSK'deki herkesin görevine son veren kanunu getirdik. Adalet Akademisindeki görevlere son verdik. Bakanlıkta büyük ayıklama yaptık ve bütün çalışmalarımızı Yargıtaydan, Danıştaydan, yargının içinden FETÖ'yü ayıklamak üzere yaptık. 15 Temmuz'dan sonra FETÖ'nün aleyhine konuşan çoğaldı ama biz 15 Temmuz'dan önce 17/25 Aralık'la birlikte FETÖ'ye karşı hem hukuk yoluyla hem de diğer hukuk içinde yöntemlerle mücadeleyi başlatmışız.

FETÖ, terör örgütüdür, Fetullah Gülen terörist başıdır, vatanımıza milletimize, dinimize, devletimize ihanet etmiş hain oğlu haindir. Bütün ekibiyle beraber Amerika'ya uşaklık yapıyor. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade olmasaydı FETÖ ile mücadele başarıyla yürütülemezdi."

2 BİN 238 ESKİ HAKİM VE SAVCIYA FETÖ'DEN MAHKUMİYET

Bakan Bozdağ, FETÖ ile mücadelede kapsamında 4 bin 646 hakim ve savcı hakkında adli işlem yapıldığını, bunlardan 2 bin 238 kişi hakkında mahkumiyet, 992 kişi hakkında beraat, 27 kişi hakkında ceza verilmesine yer olmadığına, 811 kişi hakkında da kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini söyledi.

Adalet Bakanlığında da 7 bin 530 personelle ilgili FETÖ kapsamında meslekten uzaklaştırma kararı verildiğini aktaran Bozdağ, yargının 15 Temmuz darbe girişimi sırasında verdiği onurlu mücadeleyi de saygıyla karşıladığını dile getirdi. Bozdağ, "Bugüne kadar darbe teşebbüsüne kalkışanlara, darbecilere yol gösteren ve onlara danışmanlık yapan yargı gitti, yerinde ölümüne onlara karşı duran ve mücadele eden bir yargı geldi." dedi.

Yargıda FETÖ'nün belinin kırılmasında en büyük etkinin Yargıda Birlik'in kurulması ve 2014 HSYK seçimlerinin kazanılması olduğunu anlatan Bozdağ, şöyle devam etti:

"O seçim olmasaydı acaba 15 Temmuz 2016 gecesi Türk yargısı bu onurlu direnişi ortaya koyar mıydı, koyamaz mıydı? Esasında biz FETÖ'ye karşı verdiğimiz mücadeleyle yargımızın bağımsız ve tarafsız vasfını yeniden kazanmasına neden olduk. Teröristlerin işgaline son verdik. Bundan sonra da çok net söylüyorum; sadece FETÖ değil, FETÖ gibi hareket eden kim olursa olsun onların karşısında Bakanlık olarak duracağız. Hiçbir gruplaşmaya, hiçbir ekibin, görüşün, ideolojinin, tarikatın, cemaatin farklı farklı yapıların gruplaşmasına izin vermeyeceğiz. Sınavlarda da diğer iş ve işlemlerimizde de çoğulculuğu esas alacağız. Çoğulculuğun, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığının en önemli sigortası olduğuna yürekten inanıyorum. Bunu muhafaza ettik, bundan sonra da muhafaza etmeye devam edeceğiz."

3 CHP'Lİ VEKİL HAKKINDA "DOKUNULMAZLIĞIN KALDIRILMASI" ÇAĞRISI

Eski Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman hakkındaki davada CHP'li 3 milletvekilinin mahkeme heyetine yönelik eylemlerine değinen Bozdağ, "Yargıya karşı, yargı görevi yapan hakim ve savcılarımıza hakaret edilmesi, Yalova örneğinde olduğu gibi mahkeme heyetine karşı el kol sallanması ve hakaret içeren sözler söylenmesi asla kabul edilemez. Fotoğrafları, o görüntüleri izledikten sonra, salondan çıkıp o koridorlarda konuşanları, deşifreleri gördükten sonra ben Adalet Bakanıyım, Hakimler Savcılar Kurulunun başkanıyım, orada görev yapan hakime savcıya hakaret edene cevap vermek, haddini bildirmek benim vazifem." değerlendirmesinde bulundu.

Milletvekillerine çağrıda bulunan Bozdağ, "Türk mahkemelerini basanların, yargıçlarımıza, savcılarımıza el kol sallayıp onlara hakaret edenlerin lütfen dokunulmazlığını kaldırın. El salladıkları yargının huzuruna bunları çıkarın." diye konuştu.

ADLİ TIP RAPORLARINA İLİŞKİN YENİ DÜZENLEME

Bakan Bekir Bozdağ, cezaevlerinde kalanların sağlığa erişimlerine ilişkin soru hakkında, söz konusu kişilerin devlete emanet olduğu bilinciyle hareket ettiklerini söyledi. Bozdağ, sağlığa erişimle ilgili Adalet Bakanlığı bünyesinde görevli tabiplerin bulunduğunu, aksayan yönlerin bulunmadığını, gerekirse Sağlık Bakanlığıyla görüşerek yeniden bir düzenleme yapılabileceğini ifade etti.

Bozdağ, adli tıp raporlarına yönelik zaman zaman eleştiriler yapıldığını belirterek, "Hasta, tutuklu ve hükümlülerle ilgili yeni bir çalışma başlattık. Buradaki sorunu aşmak için bizim yeni bir düzenleme yapmaya ihtiyacımız olduğunu görüyoruz. İnşallah bununla ilgili düzenlemeyi Yüce Meclisimizin huzuruna getireceğimizi ifade etmek isterim." dedi.

Kadın cinayetleri konusunda son yıllarda yapılan yasal düzenlemelere değinen Bozdağ, bu suçun cezasının ağırlaştırılmış müebbet olduğunu anımsattı. Aile içi şiddetin de resen takip edilen suçlar arasına alındığını söyleyen Bozdağ, bu konuda önemli müesseselerin hayata geçirildiğini kaydetti.

Bozdağ, cinayetin cezasının ağırlaştırılmış müebbet olmasına rağmen sayının azalmadığı yönündeki söylemlere ilişkin ise "Esasında bir zihniyet değişimine ihtiyaç var." diye konuştu.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, görüşmelerin ardından Adalet Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kuruluşlarının 2023 yılı bütçeleri kabul edildi.

Yorumlar