Almanya'daki Türk esnaf gerçek enflasyonu anlattı

Almanya'da yaşayan Türk esnaf bu ülkedeki gerçek enflasyonun ne kadar olduğunu açıkladı.

Google Haberlere Abone ol
Almanya'daki Türk esnaf gerçek enflasyonu anlattı

Son zamanlarda artan fiyatlar ve hayat pahalılığı herkesin ilk gündemi. Almanya’daki en büyük market zincirlerinden Rewe’nin Almanya CEO’su ve Rewe Group’un Yönetim Kurulu Üyesi Lionel Souque’nun “26 yıldır perakendede çalışıyorum. Daha önce hiç yaşamadığımız fiyatlarla karşı karşıyayız” diyerek pahalılığın boyutlarını anlatıyor.Biz de Köln toptancı halinde (Grosmarkt) kırmızı etten kanatlı et ürünlerine, domatesten bibere sebze piyasasında yaşanan fiyat artışlarını Türkiye kökenli iş insanlarımıza sorduk. Almanya’da durum ne? Vatandaşın direk cebine dokunan fiyat artışları nasıl?

İskender Güngör'ün haberine göre; Almanya'daki Türk esnaf yaşanan gerçek durumu şöyle anlattı: 

CAN SARICA: ATLAS CASH&CARRY GMBH: Normalde her sene bir fiyat artışı gelirdi ama bugün öyle bir durumdayız ki, neredeyse her gün fiyatlar değişiyor. Biz esnaf olarak bunu belli bir süre sonra fiyatlara yansıtmak zorundayız. Bu şekildeki bir fiyat artışını biz bu zamana kadar görmedik. İnsanlarda alım gücü azaldığı için pek çok aileyi etkiliyor. Bir yandan savaş olduğu için bunu anlayışla karşılayabiliriz ama bu fiyat artışları çok fazla. Savaştan önce de fiyat artışları olurdu ama bu şekilde değildi. Şimdi hepsi birleşti. Bir korona var, iki savaş var, üç enflasyon var, artı yükselen benzin fiyatları var. Yani bu zamlar tek bir olayla alakalı değil. Geçen yıldan bugüne kadar ortalama fiyat artışları yüzde 40-50 civarında. Çünkü ambalajda yüzde 60 - yüzde 70 civarında zam geldi. Bakliyat ürünlerine yüzde 50, yağ ürünlerine yüzde 120 zam geldi. Yani eskiden 10 litresini 8.90’a sattığımız yağı bugün 35 euroya satmak zorundayız.

Almanya Türk esnaf
Almanya Türk esnaf

 

Çünkü biz şu an 35’e sattığımız ürünü 40 euroya alacağız. Elimizde biraz eski mal var. Onları da çok pahalıya aldık ve az kârla satıyoruz. Yani benim şu an 10 euroya sattığım ürünü 12 ya da 13 euroya ancak alabiliyorum. Marketlerdeki fiyatların etiketlere yansıması bizden sonra oluyor. Önce biz zamlı malı alıyoruz sonra fiyatlara yansıtıyoruz, bizden sonra da marketler etiketlerini yükseltiyor mecburen. Biz esnaf olarak vatandaşların reyonlardaki yağ un gibi ürünlere saldırmalarını hoş görmüyoruz. O yüzden kısıtlamalar koyduk. Örneğin ‘Yağlardan en fazla iki adet alabilir, unlardan dört tane alabilir’ dedik. Biz isteseydik hepsini birden tüketebilirdik ama diğer vatandaşlar, diğer esnaflar ürünsüz kalmasın diye bu sınırlamaya gittik. Ama bu şekliyle stoklanması bir esnaf olarak değil bir vatandaş olarak söylüyorum doğru bulmuyorum. Çünkü Almanya hiçbir vatandaşını aç ve susuz bırakmaz. Her türlü sahip çıkar, gerekirse kapı kapı dolaşır herkese bir yemek paketi bırakır. Almanya’da şu ana kadar hiç kimse açlıktan ölmedi.

EŞREF YÜCETAŞ (SELAM FOOD): Korona salgınının başından beri hammadde fiyatlarında artış oldu. Ancak asıl artışlar Mart 2021’den itibaren başladı. Eylül-ekimde zirveye doğru koşmaya başladı. 2022 yıl başından beri fiyatları belirlemede zorluk çekiyoruz. Et, tavuk, hindi gibi ürünlerde nakliye ve enerji masrafları gibi kalemlerin artması fiyatların sürekli revize edilmesini zorunlu kılıyor. Bilhassa paketlemede (karton, folyo, etiket) sorun daha da büyük. Bu ve buna benzer sebeplerden dolayı son dört aydır haftalık fiyatları belirleyip müşterilerimize bildirmekteyiz.

Rutin şartlarda ürününe göre 4 ya da 5 yılda bir fiyatlar artardı. Tedarikçiyle sıkı pazarlık yapar bazen kendi kârımızdan fedakârlık yapar fiyatları en düşük seviyede tutmayı başarırdık. Ama bugün fiyatlar neden böyle diye soramaz pozisyondasınız. Fiyatların artmasına rağmen çok şükür siparişlerimizde ciddi bir düşüş olmadı. Ürünlerimizi tercih eden Avrupa çapındaki müşterilerimiz helal, hijyen ve güven noktasında bize güvenmeye devam ediyor. Ama şu anki yaşadıklarımızın geçici bir durum olduğuna inanıyoruz. Rusya-Ukrayna savaşının da son bulmasıyla piyasanın ve fiyatların eski haline tam olarak gelmese de bir düşüşün veya durulmanın olacağı, piyasadaki belirsizliklerin ortadan kalkacağı inancımızı koruyoruz.

ATİLA KARAHAN (KARAHAN GMBH): Koronovirüs salgını sürecinde restoranların kapalı olması sebebiyle onlara mal tedarik edenler olarak ciddi sıkıntı yaşadık. Şimdi de yaklaşık yüzde 100’e varan enerji fiyat artışı, başta Türkiye, İspanya, Hollanda, Belçika gibi ülkelerden aldığımız sebze meyve benzeri ürünlere yansıdı. Örneğin Türkiye’den Almanya’ya sebze getiren TIR’lar 8 bin euroya geliyorlardı. Şimdi ise nakliyeye 10 bin euro istiyorlar. Aynı şekliyle Hollanda ve Belçika’daki çiftçiler gaza gelen zamdan dolayı zor durumdalar. Bir kısmı yeni ürün ekmedi. Neden, çünkü gaz fiyatları yüzde 100 arttı. Pek çok seracının zor durumda olduğu haberlerini alıyoruz. Yıllardır standart fiyata aldığımız ürünlere yakıt farkı, nakliye farkı gelince fiyatlar artıyor. Geçtiğimiz 4-5 ay öncesine bile yüzde 80-100’lere varan zamla ürünler bize ulaşıyor. Mevsim normaline göre 7-8 euroya sattığımız domatesin 12-16 euroya bizlere girişi olunca, markette de fiyatı artıyor. 400 gr’lık sivri ve çarliston biberi 70 cente satarken bugün 1.40 euro bizi ancak kurtarıyor. İş verenler olarak çalıştırdığımız işçilerimizin maaşlarına ciddi artış yapamıyoruz. Bizi zorluyor. İşçilerin de enflasyon karşısında maaşlarının eridiğini biliyoruz.”

RESUL ÖZDEMİR (AYTAC GMBH): Et piyasası alışık olmadığımız bir süreci yaşıyor. 3-4 günde bir fiyatlar artıyor. Bunu tosun, sığır ve tavuk etinde yaşıyoruz. Sadece iki aydır kuzunun fiyatları sabit. Başta Hollanda ve Fransa gibi dış ülkelerden toptan aldığımız kırmızı et ve tavuk ürünlerin fiyatı her geçen gün artıyor. Rusya-Ukrayna savaşının bunda etkisi var. Enerji fiyatları yükseldiğinde her kalem malı etkiliyor. Akaryakıt fiyatı artıyor nakliyeyi yükseltiyor. Her Ramazan ayında yaşadığımız ilk iki hafta yoğun bir işlerimiz oluyor. Üçüncü hafta tempo biraz yavaşlıyor. Ramazan’dan sonra fiyatlar artar mı düşer mi bilemiyoruz. İnsanlar uzun süre bu yükü kaldırabilecekler mi? Et lüks bir gıda mı olacak? Bugün gelen maillere bakıyorum, tavuk tedarikçim haftaya tekrar zamlı verebileceklerini söylüyor.

SEFA YÜCE (TOROS GMBH): 35 yıldır bu sektörün içinden gelen biri olarak son 1.5 aydır böyle bir fiyat dalgalanmasına hiç şahit olmadım. Maalesef pahalıya aldığımız ürünleri tüketicilere aynı şekilde yansıtmak zorunda kalıyoruz. Bu fiyat dalgalanmaları kesinlikle arz-talep ile ifade edilemez. Avrupa’daki tüketim son iki ayda yüzde 100 artmadı. Yüzde 50’yi geçen bir zamlarla karşı karşıyayız. Ben şahsen bu fiyat artışlarının belli bir süre daha devam edeceğini düşünüyorum. Biz artık ürünün fiyatına bakmadan tedarik noktasına yoğrulduk. Beşinci aydan sonra ürün tedarik noktasında daha da bir zorlanacağımızı tahmin ediyorum.

Yorumlar