AKTİFSEN: Eğitimde usulsüzlükle ülkemizin yarınları karanlığa mahkum ediliyor
Aktif Eğitimciler Sendikası Şanlıurfa Şubesi Başkanı Osman Çakmak, "Küçük bir müdahalenin birkaç nesli ilgilendirdiği eğitime yapılan usulsüz müdahalelerle ülkemizin yarınları karanlığa mahkum edilmiş olacaktır.
Aktif Eğitimciler Sendikası Şanlıurfa Şubesi Başkanı Osman
Çakmak, "Küçük bir müdahalenin birkaç nesli ilgilendirdiği eğitime
yapılan usulsüz müdahalelerle ülkemizin yarınları karanlığa mahkum
edilmiş olacaktır." dedi.
AKTİFSEN Şanlıurfa Şube Başkanı Osman Çakmak ve dernek üyeleri
Milli Eğitim temel kanunu ile bazı kanun ve kanun hükmünde
kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanun ile ilgili basın
açıklaması yaptı. Çakmak’ın dernekte yaptığı açıklamada, eğitimde
yapılan köklü değişimlerin gelecek nesillere vereceği zarar
vurguladı.
Çakmak, Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimi milli bir mesele olarak ele
alıp değerlendirmesi gerekirken son yıllarda siyaset kurumlarının
varlığını ispat ve güç gösterisi için kullandığı yap-boz tahtası
haline getirdiğinin altını çizdi. Çakmak, "Bakanlık, fişleme
iddiaları, tasfiye ve kıyımlar, tayin ve terfilerin “liyakat”
yerine siyasi, sendikal vb. referanslar ön planda tutularak
yapılması, dershanelerin halka rağmen “dönüştürme” kılıfıyla
“kapatmaya” çalışılması milletin kabulü olmadan “ben yaptım oldu”
mantığıyla bir gecede, meclis TV’nin kapalı olduğu saatlerde,
gizlice yapılan köklü sistem değişiklikleri gibi eğitimin yapısını
temelden sarsacak uygulamalarıyla tartışılır hale gelmiştir." diye
konuştu.
En az dört yıllık fakülteyi bitirdikten sonra KPSS’yi kazanarak
atanan öğretmen adaylarının, tasarıda kriterleri net olarak
çizilememesini eleştiren Çakmak, “aday öğretmenlerin performans
değerlendirmesine tabi tutulacak olmaları, ardından objektif
olmadığı gerekçesi ile- öğrencilere bile uygulanmayan sözlü sınava
alınacak olmaları bürokratik kademelerde yüzlerce eğitimcinin maruz
kaldığı tasfiye ve kıyımlara on binlercesinin daha ekleneceğinin
işaretidir." ifadelerine yer verdi.
Dershanelerin dönüşüm adı altında kapatılmasının da anayasa ihlali
olduğunu kaydeden Çakmak, Anayasanın 48 ve 42. Maddelerini
hatırlatarak, "Eğitim hakkı ve teşebbüs hürriyetini engellemesi
nedeniyle Anayasamız ve devlet olarak tarafı olduğumuz Uluslararası
hukuka aykırı bu anlamsız milletin talep ve beklentileri
doğrultusunda, hakkaniyet ilkelerine uygun olarak yapılmalıdır."
şeklinde konuştu.
"ATAMA BEKLEYEN 300 BİN KİŞİ NE OLACAK?"
Atama bekleyen 300 bin öğretmenin olduğunu hatırlatan Çakmak, şu
ifadelere yer verdi: "Öğretmen İstihdam Projeksiyonları
Stratejileri Projesi ile 2023 yılına kadar olan süreçte öğretmen
arz ve talebini izlenebilir duruma getirdiğini iddia eden Milli
Eğitim Bakanlığının, halen atama bekleyen yaklaşık 300 bin öğretmen
adayı varken dershanelerde çalışan on binlerce öğretmenin
atamasının yapılacağını söylemesi gerçekçi görülmemektedir."
"KİŞİYE ÖZEL DÜZENLEME Mİ YAPILIYOR?"
İl Eğitim Denetmenleri ile Bakanlık Denetçilerinin Maarif Müfettişi
ünvanında birleştirilmesi ve tamamının Rehberlik ve Denetim
Başkanlığına bağlanması söz konusu olup aynı işi yapacak aynı
ünvana sahip kişilerin farklı özlük haklarına sahip olması
hükümetin eşit işe eşit ücret politikası ve hakkaniyet ilkeleri ile
bağdaşmadığının altını çizen Çakmak, hatta yapılan değişikliklerin,
denetim sistemini makul koşullarda bilimsel öngörülere uygun olarak
düzenlemekten uzak olup, denetim mekanizmasında kişiye özel
yapılmış bir düzenleme olarak tarihe geçeceğini savundu.
CİHAN
Yorumlar