Akıncı Üssü davası

- FETÖ'nün darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 460 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi

Google Haberlere Abone ol
Akıncı Üssü davası

ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 460 sanığın yargılandığı davada, sanık savunmaları alındı.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.

Duruşmada, olay tarihinde Konya 3. Ana Jet Üssü'nde helikopter mekanik teknisyeni olarak görev yapan eski astsubay Yahya Baştan savunma yaptı.

Baştan, olay günü 135. Filo Komutanlığı'nda rutin mesaisine devam ettiği sırada saat 14.00 civarında astsubay Köksal Demirtuğ'un tatbikat olabileceğini, 2 tane helikopterin tatbikata katılabileceğini ve bu uçuşlarda uçuş teknisyeni olarak kendisinin görev yapacağını söylediğini aktardı.

Tatbikat olacağının söylenmesi üzerine hazırlık yaptığını ileri süren Baştan, "Saat 20.00 civarında iki helikopter aynı anda Konya'dan kalkış yaptık. Bizim helikopter öndeki helikopteri takip etti. Bir süre sonra Yalova Meydan Komutanlığına indik." diye konuştu.

Konya'dayken tatbikatın arazide icra edileceğinin söylendiğini fakat Yalova'ya inince bir terslik olduğunu düşündüğünü ifade eden Baştan, durum hakkında bilgi almak için binbaşı Fatih Özkan'ın yanına gittiğini, Özkan'ın tatbikatın Fenerbahçe Orduevi'nde olacağını söylediğini ileri sürdü.

- "Tatbikat diye çıktık"

Sanık Baştan, saat 21.45 civarında Yalova'dan kalkış yaptıklarını, bilmediği bir yerden orada MAK timini alarak Moda Deniz Kulübü'nün otoparkına indiklerini belirterek, savunmasına şöyle devam etti:

"Ben helikopterden ayrılmadım. Pilotlardan biri Abidin Ünal'ın helikoptere geleceğini söylemesi üzerine normal usuller ve askeri adap çerçevesinde komutanı karşıladım. Komutanın korumalarından biri Sabiha Gökçen Havaalanı'na gidileceğini pilota söylememi istedi. Daha sonra oraya gittik. Abidin Ünal, CASA tipi uçağa bindi. Daha sonra yakıt almak için Atatürk Havaalanı'na oradan da Hava Harp Okulu'na gittik."

Hava Harp Okulu'nda cep telefonundan internete girdiğinde darbe girişimi haberlerini gördüğünü anlatan Baştan, "Birliğimizden tatbikat diye çıkmıştık. Birilerinin beni kullandığının farkına vardım. Daha sonra pilotların yanına gittim, ülkede bir ihanet yaşandığını ve bu yaşananları kabul etmediğimi söyledim. Bana 'istersen ayrılabilirsin ama nizamiyeden çıkarsan halk seni öldürebilir' dedi." diye konuştu.

Baştan, kapıya doğru giderken, arkasından tam teçhizatlı komandoların gelerek telefonunu aldıklarını ve çıkmasına izin vermedikleri telefonunu da götürüp pilot Kenan Comart'a teslim ettikleri ileri sürdü.

O andan itibaren hayati tehlike altında olduğu öne süren Baştan, sabaha karşı helikopterle Akıncı Üssü'ne gittiğini, daha sonra da tutuklandığını beyan etti.

Darbe girişimi sırasında Konya 3. Ana Jet Üssü'nde görev yapan MAK timi personeli eski astsubay sanık Ömer Vurgun da iddianamede geçen suçlamaları reddederek savunmasına başladı.

Olay günü, arazi eğitimine diye çıkartılıp Yalova'ya, daha sonra Moda Deniz Kulübüne götürüldüğünü ileri süren Vurgun, "Helikopterden hiç ayrılmadım, benim görevim helikopter makineli tüfeğinin başında durmaktı. Birkaç kişi geldi helikoptere bindik ve havalandık ardından Harp Okulunun bahçesine indik." diye konuştu.

Vurgun, sabah gün ağırınca verilen emir üzerine helikopterle Akıncı Üssü'ne gittiklerini, orada kendi emniyet tedbirlerini alarak beklediğini beyan etti.

Duruşma, sanık savunmalarıyla devam ediyor.

Yorumlar