Türk yönetmenler Avrupa kentlerini keşfediyor

Dünyada entelektüel kimliğiyle giderek öne çıkan Türk sineması, Avrupa’nın marka şehirlerini de platolara çeviriyor. Son olarak Nuri Bilge Ceylan’ın Cannes’da birincilik almasıyla Avrupa sinema çevrelerinde oldukça dikkat çeken Türk yönetmenler Viyana, Paris, Roma gibi tarihi kentleri mekan ediniyor.

Avrupa’da hem gurbetçi izleyici hem de entelektüel çevrelerde geniş bir seyirciye ulaşmaya başlayan Türk sineması için kapılar birer birer açılıyor. Son olarak genç yönetmen Sabahattin Toprak, Avrupa’da yükselen ırkçılığı merkeze alan filmi için Viyana’da çalışmalara başladı.

Daha önce çektiği Kürtçe ve Türkçe uzun metrajlı filmleriyle sinema çevrelerinde yer edinen Toprak, yeni filminde hastası tarafından ırkçılığa uğrayan göçmen bir kadın doktorun etrafında Avrupa’nın politik gerçekliğini masaya yatırıyor. Viyana’da sinema çevrelerinde de yoğun destek bulan Toprak, ekibiyle birlikte filmin mekan kayıtlarına başladı. Viyana’da Mozart’ın şerefine açılan dünyaca ünlü Opera binasını da kullanmayı tasarlayan Sabahattin Toprak, filminde izleyiciye etkileyici bir konuyla birlikte zengin bir Viyana görselliği de sunmayı hedefliyor.

Konuyla ilgili bir basın toplantısı düzenleyen yönetmen Sabahattin Toprak, "Artık sinemamız dünyada büyüyor. Bu birikimi esas Avrupa üzerinden dünyaya taşıma zamanıdır, diye düşünüyorum. Gerçekten yaşanmış, yerinde gözlemlenmiş ve oldukça etkileyici bir senaryo ile yola çıktık. Eserimizin merkezinde bir Türk bayan doktor var. Ama olay örgüsü Almandan, Çeçene dek geniş bir skalada evrensel zemine oturuyor." şeklinde konuştu.

“Tabii nitelikli bir sinemanın birinci adımı güçlü bir hikayedir ama bir o kadar iyi oyunculara, güçlü bir teknik kadroya ve en önemlisi görsel şölen sunacak zengin bir mekana ihtiyacınız var.” diyen yönetmen Toprak, "Bu bağlamda ekibimizle birlikte uzun sorgulamalardan sonra Viyana’da karar kıldık. Bildiğiniz üzere Viyana geçtiğimiz yıllarda dünyanın en yaşanılır şehri seçildi ve haliyle pahalı bir şehir. Burada film çekmenin bedeli çok ağır olacak ama biz bu işin üstesinden geleceğimize inanıyoruz. Zaten temel altyapıyı kurmuş durumdayız. Ben şimdiden izleyicilere Avusturya ve Türkiye ortak yapımı ve özellikle görsel zenginliğiyle hafızalarda yer edinecek bir filmin müjdesini verebilirim." ifadelerini kullandı. CİHAN