Hocaefendi'nin akrabaları, iftiralara bu kez İstanbul'dan cevap verdi

Fethullah Gülen Hocaefendi'nin aile mensupları, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, basın kuruluşları ve çeşitli kesimler tarafından dillendirilen asılsız iddialara cevap vermek için 2.

Google Haberlere Abone ol
Hocaefendi'nin akrabaları, iftiralara bu kez İstanbul'dan cevap verdi

Fethullah Gülen Hocaefendi'nin aile mensupları, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, basın kuruluşları ve çeşitli kesimler tarafından dillendirilen asılsız iddialara cevap vermek için 2. toplantılarını İstanbul'da yaptı. 'Üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek için bir araya geldik' diyen Gülen ailesi üyeleri adına Hocaefendi'nin yeğeni olan Kemal Gülen konuştu. Kemal Gülen, Hocaefendi için "Son süreçte zaruretler haricinde iradi olarak susması, vicdanların konuşmasını şart hale getirdi." dedi.

Wow Otel'de düzenlenen ve ' Gülen Ailesi Buluşmaları' isimli toplantıya Fethullah Gülen Hocaefendi'nin yakın ailesi ve akrabaları katıldı. Birinci, ikinci ve üçüncü kuşak aile temsilcilerinin bir araya geldiği toplantıya Hocaefendi'nin kardeşleri Nurhayat Seven, Salih, Kudbettin, Mesih ve Seyfullah Gülen ile Fazilet Korucuk da katıldı. Birincisi Erzurum'da yapılan ve Gülen ailesinin kendileri ile ilgili ortaya atılan asılsız iddialara cevap verdiği toplantının konusu İstanbul'da da aynı oldu. Kamuoyunda yer alan haksız, mesnetsiz ve iftira niteliğindeki söz ve konuşmalardan büyük rahatsızlık duyan aile, benzer bir toplantının İstanbul'da da yapılmasını; hem ailenin ilk toplantıya katılamayan üyelerinin katılımı, hem de benzer yayın ve isnatların sürmesi nedeniyle duydukları sorumluluk kapsamında gördüklerini ifade etti.

Gülen ailesi üyelerinin kamera karşısına geçtiği toplantıda, aile adına konuşmayı Kemal Gülen yaptı. Toplantının nedenini bir akrabalık bağından dolayı bir araya gelme olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirterek konuşmaya başlayan Gülen, "Aksine demokrasi, hukuk ve özgürlük probleminin en yoğun şekilde yaşandığı şu günlerde herkes gibi bize de büyük sorumluluklar düştüğü inancıyla bu toplantıyı tertip ettik." dedi.

Kemal Gülen, "Cümle alem bilir ve bizler de yakinen şahidiz ki Fethullah Gülen Hocaefendi ta çocukluğundan beri kendini hak bir davaya adamış, o yoldu çile çekmiş, ızdırap ile yaşamış ancak hiç bir zaman şikayette bulunmamış değerli bir fikir ve dava adamıdır." ifadelerini kullandı. Kemal Gülen, kamuoyuna yapılan açıklamaların kaynağı ile ilgili olarak "Son süreçte zaruretler haricinde iradi olarak susması, vicdanların konuşmasını şart hale getirdi. Onun susturulmaya çalışılması zulmün ne kadar azgın hale geldiğinin ispatıdır. Bugün burada bütün dünyaya haykırmak istiyoruz ki, hayatının bütün dönemlerine şahit olduğumuz Fethullah Gülen Hocaefendi, bu milletin yetiştirdiği ve dünyanın bağrına bastığı büyük bir düşünce ve aksiyon insanıdır. Onu inciten Anadolu insanını incitmiş olur. Onu inciten milletimizin gönlünü kırmış olur." diye konuştu.

Hocaefendi ve onu sevip takdir eden camiaya karşı 3 aydan bu yana 'devlet imkanları ile akıl almaz bir linç kampanyası' yürütüldüğünü belirten Gülen, "Bu kampanya bizzat ülkenin Başbakan'ının yönlendirmesi ve teşviki ile gerçekleştiriliyor maalesef." dedi.

SOY SOP YALANI

Öfkenin esir aldığı bir iktidar aklı bulunduğunu ve bu aklın öfke ve nefretin esiri olduğunu, sağduyu ve vicdanın işlemez hale geldiğini kaydetti. Yürütülen kara propagandanın yürekleri dağladığını ve kendileri de Fethullah Gülen Hocaefendi'nin ailesi olarak sorduklarını belirten Gülen, "Siz hangi hakla devletin medya gücünü, emniyet güçlerini arkanıza alarak yalan ve iftira kampanyası düzenliyorsunuz. Kimin vergisini kimi yok etmek için kullanıyorsunuz, bu soruya cevap arıyoruz. Son bir kaç aydır, bilerek yapıldığı için maalesef bile diyemediğimiz, Hocaefendi hakkında akla hayale gelmedik iftiralar atılıyor. Bile bile yalanlar söyleniyor. Çamur at izi kalsın mantığı ile hareket ediliyor. Bu iftiralar bize de yani akrabalarına da yapılıyor. Soyumuz sopumuz geldiğimiz yer ve soy ağacımız çok net bilindiği halde gerçek dışı iddialar ortaya atılıyor ve bu yolla Hocaefendi hakkında farklı bir imaj oluşturulmaya çalışılıyor. Biz ırkçı değiliz, her türlü ırkçılığa da karşıyız. Ancak bir kısım karanlık odakların Hocaefendi'nin soy kütüğünü farklı göstererek çifte ırkçılık yaptığının da farkındayız. Gerçek dışı bilgilerle hem nispet edilen bir ırk, hem de onunla ilgisi olmayan bir aile zan altında tutulmak isteniyor. Cahiliye alamet olan ırkçılığı ve nifak alameti sayılan yalancılığı müfterilere iade ediyoruz." ifadelerini kullandı.

İsnat edilen sözlerin bazılarının tarihte bile kullanılmadığını ve bunu anlamakta zorluk çektiklerini belirten Gülen, kullanılan galiz sözlerle ilgili olarak "Mümin, Müslüman ve kul hakkına inanan insanların ağzından çıkan kin nefret ve düşmanlık kokan bu hakaretleri Hocaefendi'nin ifadesini ödünç alarak söylüyorum ki kendilerine hiç ama hiç yakıştıramadık biz de." diye konuştu.

MALİKANE İFTİRASI

Gülen, konuşmasında Hocaefendi'nin ikamet ettiği ve Amerika'da bulunan yer ile ilgili yapılan spekülasyonlara da değindi. 'Bazı çapsız tetikçiler' olarak açıkladığı kişilerin, kirasını ödeyerek ikamet ettiği tesisleri onun şahsi malıymış gibi göstererek onu 'malikanede yaşıyor' yalan ve iftirasıyla karalamaya çalıştıklarını söyledi. Gülen, "Değil malikaneler, Hocaefendi'nin kendine ait bir çadırı bile olmamıştır. Müreffeh bir hayatı tercih edebileceği gençlik günlerinde bile milletvekilliği dahil, dünyanın bütün imkanlarını elinin tersiyle itmiş ve bir cami penceresinde, tahta kulübelerde yaşamayı tercih etmiştir." ifadesini kullandı.

Son dönemde yapılan yolsuzluk operasyonları hakkında Hocaefendi'nin bilgisinin olmadığını söylemesine rağmen, bu operasyonların aile büyüklerine yıkılmaya çalışıldığını dile getiren Gülen, "İhtimal bununla gerçek paralel yapının üstü örtülmek isteniyor. Fakat Hocaefendi'nin hafta boyunca yaptığı makul barışçıl açıklamaların hiç biri, Başbakan'ı aylardır devam eden seviyesiz saldırıdan vazgeçirmedi. Cuma günü Erzurum'da Başbakan'ın yaptığı konuşmada Alvarlı Efe'nin manevi terbiyesinden geçmiş, şehrin yetiştirdiği bir insanı yuhalatmaktan Başbakan'ın nasıl bir zevk aldığını gerçekten merak ediyoruz." şeklinde konuştu.

OLİMPİYATLAR

Kemal Gülen, Başbakan Erdoğan'ın Türkçe Olimpiyatları'na ilişkin sözlerine de cevap verdi. Gülen, 'Türkçe Olimpiyatlarını yasaklamak istiyorlarmış, misafirperverliğin bu kadarına da pes doğrusu' diyerek sürdüğünü sözlerine, "Stadyumlar, salonlar milletin vergileri ile yapılmış kurumlardır. Siz şimdi kimin malını kimden kaçırıyorsunuz, bu sorunun cevabını aramak bizim hakkımız değil midir? Yurt dışından Türkçe sevdalısı bu kadar insanın yetişmesi neden bunların bu kadar zoruna gidiyor bir anlayabilsek, biz de tedbirimizi ona göre alabilsek. Velev ki zorbalıkla da olsa bu kurumların kapısını milletimize açmadınız. Şöleni tertip edenlere aile olarak buradan sesleniyoruz. 'Tarlalarımız, bahçelerimiz, evimiz neyimiz varsa şölen yapmanız için emrinize amadedir, stadyuma başka bir şeye gerek yoktur." şeklendi sürdürdü. Gülen, aile olarak Fethullah Gülen Hocaefendi hakkında sahte deliller üretilecek olmasından endişe ettiklerini ve memleketin geleceği adına kaygı duyduklarını belirtti.

HOCAEFENDİ'NİN DUASI

Kemal Gülen konuşmasının son kısmını aile olarak dile getirdikleri hitaba ayırdı. Hocaefendi'ye hitaben konuşmasını sürdüren Gülen, "Yüreği tir tir titreyen güvercin kalbi gibi bir kalple bizler ekranları karşısında siz bu duanızı seyrederken gözyaşlarına boğulduk. Tıpkı sizin açtığınız gibi ellerimizi semalara uzatarak amin dedik. Ama her nedense bizim can-ı gönülden amin dediğimiz bu duaya iftira atanlar, amin bile diyemediler buna cesaret gösteremediler buna cesaret gösteremediler." ifadelerini kullandı.
CİHAN

Yorumlar