Boyarkin: Rusya nükleer teknolojide dünya lideri
Rusya Nükleer Kamu Şirketi Rosatom Overseas Genel Müdür Danışmanı Sergey Boyarkin, ülkesinin nükleer teknolojide dünya lideri olduğunu belirtti.
Rusya Nükleer Kamu Şirketi Rosatom Overseas Genel Müdür
Danışmanı Sergey Boyarkin, ülkesinin nükleer teknolojide dünya
lideri olduğunu belirtti. Nükleerde dünya pazarının yüzde 30’unun
Rusya'nın elinde olduğunu anlatan Boyarkin "Uranyum
zenginleştirmede dünya lideriyiz. Dördüncü nesil nükleer
santralleri 2020 yılında kullanmaya başlıyoruz. Biz bu alanda diğer
ülkeleri 20 yıl geçtik." ifadesini kullandı.
Mersin'in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli Beldesi'ne nükleer
santrali yapacak olan Rusatom Overseas Genel Müdür Danışmanı Sergey
Boyarkin, Cihan Haber Ajansı'na açıklamalarda bulundu. Nükleer
enerjide bazı ülkelerde yaşanan tasarım hatalarını anlatan
Boyarkin, nükleer santralin tasarımında temel ilkenin çevrenin
kirletilmemesi olduğunun altını çizdi. Boyarkin, bunun için gereken
3 temel güvenlik işlemi hakkında bilgi verdi.
Birincisinin reaktivitenin kontrol edilmesi olduğunu ifade eden
Boyarkin "Bu durum Çernobil’de yoktu. İkincisi, reaktördeki ısının
uzaklaştırılması ve tahliyesidir. Bununla ilgili kaza Amerika
Birleşik Devletleri’nde 1979 yılında yaşandı. Üçüncü güvenlik
tedbiri ise radyoaktivitenin her türlü kazada lokalize edilmesidir.
Bu da Fukuşima’da yapılamadı. Dolayısıyla dünyada gerçekleşen 3
nükleer santral kazası da bu 3 güvenlik ilkesi yerine
getirilemediği için oldu." dedi.
Güvenlik işleminin elektrik olmadığında da yerine getirilebilmesi
gerektiğini vurgulayan Boyarkin, güvenliğin dış etkenlerden
arındırılmış olmasının şart olduğunu kaydetti. Fukuşima kazasından
sonra güvenlik işleminin farklı sistemlerle gerçekleştirilmesi
gerektiği sonucuna varıldığını vurgulayan Boyarkin şöyle devam
etti: "Nükleer santral, hem aktif hem de pasif güvenlik sistemleri
ile donatılmış olmalıdır. Acil durumlar için personel güvenliği
temin edilmelidir. Günümüzdeki santrallerde bu göz önünde
bulundurulmak zorundadır. En kötü senaryoda bile kaza sonucunda
eriyen reaktör yakıtının hapsolacağı bir düzenek olmalıdır. Tüm
bunlar Akkuyu NGS Projesi’nde yer alan güvenlik tedbirleridir."
Rusya’da kullanılan soğutma kulelerinin neden gerekli olduğu ve
deniz suyu sıcaklığına ilişkin sorulara da cevap veren Boyarkin
"Akkuyu NGS Projesi’nde olduğu gibi deniz suyu ile soğutma, kule
sisteminden daha ucuz. Soğutma kulelerine suyu pompalamak için 16
MW’lık bir güce ihtiyaç var. Bu da santral maliyetini yüzde 3
oranında artıran bir unsurdur. Ancak deniz suyu kullanıldığında
böyle güçlü pompalara ihtiyaç yoktur. Rusya’da deniz kenarında
santral yok. Bu nedenle soğutma kuleleri yapıyoruz. Çin’de Tianwan
Santrali Güney Çin Denizi kıyısındadır. Ve burada su sıcaklığı
Akdeniz’e göre daha yüksektir. İlk ünite 2005 yılında işletmeye
alınmıştır. Bu üniteler gayet başarılı bir şekilde çalışmaktadır.
Akdeniz’in su sıcaklığı soğutma için son derece yeterlidir.”
Santral çalışanlarının radyasyondan nasıl korunduğu şeklindeki
soruya da Boyarkin şöyle karşılık verdi: “Personel güvenliği için
özerk ve bağımsız bir yaşam döngüsü var. Güçlü filtreler var. Bu da
temiz hava sağlamaktadır. Bunun dışında güçlü enerji besleme
sistemleri bulunduruyoruz. Kaza olması durumunda personel için
yedek kontrol odası var. Yani dışardan bir etki ile sisteme
müdahale olursa, personel yedek kontrol odasına geçerek sistemi
yönetebilir."
AB ülkelerinde Rusya'nın 18 reaktörünün çalıştığını ifade eden
Boyarkin bunların gereken stres testlerini geçtiğini vurguladı.
Dünya genelinde depremsellik düzeyi yüksek ülkelerde bile kendi
teknolojilerinin kullanıldığını anlatan Boyarkin şöyle devam etti:
"Hatta en ağır depremlerde bile bizim teknolojimiz kendi
kanıtlamıştır. Bizim teknolojilerimiz hem küresel hem Avrupa
çapında kendini temsil etmektedir. Biz seri üretim tarzını
benimsiyoruz. Seri üretim tarzı her zaman bireysel üretim tarzından
daha ucuzdur ve daha makuldür. Nükleer teknolojide Rusya şu anda
dünya lideri. Dünya'da yeni yapılan Nükleer güç santralleri
anlamında Rusya yine lider ülke. Yeni üniteler anlamındaki dünya
pazarının yüzde 30'u bizim elimizde. Şu an dünyada yapılmakta olan
68 adet reaktörün 28'i bizim tarafımızdan yapılıyor. Uran
zenginleştirmede de biz yine dünya lideriyiz. Çünkü Uranyum
zenginleştirme piyasasının yüzde 40'ı bizim elimizde. Dördüncü
nesil anlamında biz zaten koşulsuz şartsız dünya lideriyiz. Biz
diğer ülkeleri 20 yıl geçtik. 2020 yılında biz dördüncü nesil
nükleer güç santrallerini dünya çapında kullanmaya
başlayacağız."
Dördüncü nesil Nükleer Reaktörlerin ekonomik açıdan klasik diye
tabir edilen reaktörlerden düşük olmayacağını ifade eden Boyarkin
"Şu anda işletmekte olduğumuz dördüncü nesil reaktör tipinin
üretmiş olduğu elektrik enerjisinin fiyatı normalden yüzde 30 daha
fazla. 2014 yılında devreye alacağımız Nükleer Güç Santralinin
ünitesi yüzde 10 daha fazla olacaktır. 2015 yılında ise yine
dördüncü nesil reaktörü devreye alarak 2020 yılında bunu
tamamlamayı düşünüyoruz ve 2020'de ise dördüncü nesil nükleer
santral tarafından üretilecek elektrik enerjisini klasik tabir
ettiğimiz elektrik enerji fiyatı ile aynı fiyata sahip olacağını
düşünüyoruz" diye konuştu.
CİHAN
Yorumlar