Yurtta Sulh Konseyi üyelerinden ağız birliği: Bilmiyorum!

Ankara'da devam eden Genelkurmay çatı davasında yargılanan Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin tamamı, görüntülü delillere rağmen inkâr etmeye devam ediyor. Sanıkların tamamı ağız birliği yaparak, sorulan sorulara, "Hatırlamıyorum, baskı altında ifade verdim, kabul etmiyorum, bilmiyorum" şeklinde ifadeler kullanıyor.

Google Haberlere Abone ol
Yurtta Sulh Konseyi üyelerinden ağız birliği: Bilmiyorum!

Sonhaberler | Haber Merkezi 

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili aralarında sözde "Yurtta Sulh Konseyi" üyelerinin de bulunduğu 221 sanık hakkında açılan davanın dokuzuncu celsesi tamamlandı. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülen duruşmanın öğleden sonraki kısmında eski Polatlı 58. Topçu Tugay Komutanı Tuğgeneral Murat Aygün savunma yaptı. Aygün, soruşturma safhasında verdiği ifadelerin psikolojik baskılar altında olduğunu iddia ederek kabul etmedi. Hakkındaki "Yurtta Sulh Konseyi" üyeliği suçlamasını kabul etmediğini belirten Aygün, Konseyin varlığına dair somut bir belgenin olmadığını öne sürdü.

15 Temmuz darbe girişimi sırasında 58. Topçu Tugay Komutanı olduğunu anımsatan Aygün, "Benim tugayımda her türlü silah vardı. Benim tugayımın elinde her türlü imkanı olmasına rağmen hiç kimseye ateş etmemiştir, hiçbir yeri bombalamamıştır, kimseyi öldürmemiştir, kimseyi yaralamamıştır. Buna rağmen Konsey üyeliği iddia edilmiş, öldürülen ve yaralanan kişilerce sorumlu tutulmaktayım. Darbe girişiminin planlanmasında hiçbir rolüm ve etkinliğim olmadı. Darbe toplantılarına katılmadım, darbe teşebbüsünü sevk ve idare etmedim" diye konuştu.

"Darbeyi kimin yaptığını bilmiyorum"

Aygün’ün savunmasının tamamlanmasının ardından Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, sanık Aygün’e "Sence bu darbe girişimini kim yaptı?" sorusunu yöneltti. Aygün, "Bilmiyorum" cevabını verdi.

Dik’in sorularının tamamlanmasının ardından Aygün’ün müdafisi Ayten İzmirli’ye söz verildi. İzmirli, müştekiler tarafından açıkça tehdit edildiğini öne sürerek, "Suç duyurusunda bulunuyorum. Başıma bir şey gelirse sorumlusu sizsiniz" dedi. İzmirli ayrıca, Aygün’ün hiçbir soruya cevap vermesini istemediğini söyledi. Dik, "Ben burada iken böyle bir şey olmadı. Şikayetinizi Sincan Cumhuriyet Savcılığına yapın" dedi. Dik, usul gereği avukatlara soru sorma hakkının verildiğini, sanığın sorulara isterse cevap veremeyebileceğini belirtti. Bu sırada müşteki sıralarından bir kişinin "hoşt" dediği duyuldu. Dik, bu sözleri sarf eden şahsın dışarıya çıkarılmasını istedi.

Mahkemede "cevap vermiyorum" gerginliği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vekili Hüseyin Aydın’ın sorular yöneltmesi üzerine Aygün, "Cevap vermiyorum" diye bağırdı. Aygün’ün bağırmasına müşteki sıralarında oturan vatandaşlar tepki gösterdi. Avukat Aydın, "Ne hakla bağırıyorsun? Siz kışlada değilsiniz, komutan değilsiniz, sanıksınız" ifadelerini kullandı. Aygün ise, "Ben 2 bin 988 kez ağırlaştırılmış müebbetle yargılanan bir sanığım. Ben ’cevap vermiyorum’ dedim. Neden ısrar edip beni tahrik ediyor" karşılığını verdi.

Aygün’ün çapraz sorgusunun tamamlanmasının ardından Mahkeme Başkanı Dik, bugünkü celsenin tamamlandığını söyledi. Yarın, sanıklardan eski Albay Orhan Yıkılkan ile eski Albay Murat Koçyiğit’in savunma yapması bekleniyor.

Akıncı Üssü'ne ziyarete gitmiş

Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki bir grup askerin15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili aralarında  "Yurtta Sulh Konseyi" üyelerinin de bulunduğu 221 sanık hakkında açılan davada, savunmasını yapan eski Jandarma İstihbarat Okul Komutanı Kurmay Albay Murat Koçyiğit, 15 Temmuz'da sivil kıyafetli bir şekilde Ahmet Özçetin'i ziyaret için, Akıncı Üssü'ne gittiğini söyledi.

Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, sanığa, Akıncı Üssü'nde üniformalı şekilde fotoğraflarını gösterdi. Sanık, ben değilim deyince duruma tepki gösteren Mahkeme Başkanı, "Bıyık bıraktın diye seni tanımayacağımızı sandın. Bilirkişi raporu da senin olduğunu söylüyor" dedi.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi'ndeki mahkeme salonunda görülen duruşmada, sözde 'Yurtta Sulh Konseyi' üyesi olmak, jandarma adına Akıncı Üssü'nde darbe girişimini yönetmek ve Adil Öksüz'ün darbe öncesi yaptığı toplantılara katılmakla suçlanan eski Jandarma İstihbarat Okul Komutanı Kurmay Albay Murat Koçyiğit savunma yaptı.

Gizli tanık 'Şapka'dan şikâyetçiyim

Savunmasında 'FETÖ' üyeliği ve sözde 'Yurrta Sulh Konseyi' üyeliğini kabul etmeyen sanık Koçyiğit, "İddianamede gizli tanık 'Şapka' firari Turgay Sökmen'in ifadelerine dayandırarak Çay Yolu'ndaki toplantılara katıldığımı söylemiş. Bu toplantılarda jandarma adına katıldığımı iddia etmiş. Kendisi görmemiş ancak firari bir sanığa dayandırarak beni konseye dahil etmiş. Bu gizli tanık iftiralarını kesinlikle kabul etmiyorum. Bana bu iftirayı atan gizli tanık 'Şapka'dan da şikayetçiyim. HTS kayıtlarım incelendiği zaman benim bu toplantılara katılmadığım ortaya çıkacağından eminim" diye konuştu. 

Jandarma Okullar Komutanlığı'nda, FETÖ'yü ders kitaplarına terör örgütü olarak sokturan kişi olduğunu iddia eden sanık Koçyiğit, "Bu örgütü üye olsam ders kitaplarına terör örgütü olarak sokturur muydum? Atama listesini hazırladığım iddiasını da kabul etmiyorum. Ben FETÖ mensubu değil tersine mağdurum. FETÖ'yü okul kitaplarına 'terör örgütü' diye soktuğum için FETÖ'nün hedefinde olan biriyim. Jandarma komutanlığının darbe organizasyonun idare etmek için Akıncı'ya gittiğim iddiasını kabul etmiyorum. Jandarmanın tuttuğu ceridelerin istenerek benim o gün herhangi bir emir verip vermediğimin ortaya çıkmasını istiyorum" dedi.

Fotoğraf tartışması

Akıncı Üssü'ne devresi olan Ahmet Özçetin'e yeni görevi nedeniyle hayırlı olsun demek ve ziyaret etmek için gittiğini tekrarlayan sanık Koçyiğit, "Maalesef yanlış bir zamanda gitmişim" dedi. Sorular üzerine Koçyiğit, Özçetin'le yoğun olduğu için görüşemediğini ve yoğunluğunun bitmesini beklerken, darbe girişiminin olduğunu ve üsse giriş çıkışların yasaklanması nedeniyle dışarı çıkamadığını iddia etti. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, "Buraya sivil kıyafetlerle gittiğinizi söylediniz. Ancak sizin orada üniformalı fotoğraflarınız var" diyerek sanığa bazı fotoğraflar gösterdi. Sanığın, "Ben değilim" demesine tepki gösteren Mahkeme Başkanı, "Bıyık bıraktın diye seni tanımayacağımızı mı sandın. Önümde bilirkişi raporu var. O raporlar fotoğraftakinin siz olduğunu söylüyor" dedi. Sanık tekrar, "Siz misiniz" sorusuna karşılık üniformalı kişinin kendisi olmadığını ileri sürdü.

Neden 1 yıl sonra gittin?

Telefonunda 'Bylock' tespit edildiğinin söylenmesi üzerine, sanık, "Ben hiçbir telefonuma Bylock yüklemedim. Bunu kabul etmiyorum" dedi. Sanığa, Akıncı Üssü'ne ziyarete gittiği Ahmet Özçetin'in bir yıl önce ataması olduğu neden bir yıl sonra hem de darbe girişiminin olduğun gün gittiği soruldu. Sanık, soruya cevap vermekte zorlanırken, "Demek ki kendimi öyle ayarlamışım" dedi. O gün ziyarete giderken neden Özçetin'i aramadığı sorulan sanık Koçyiğit, "Bir hazırlık yapmasını önlemek için, onu zor durumda bırakmamak için" cevabını verdi. Darbe gecesi ABD ile iki kez telefon görüşmesi yaptığı iddialarını da kabul etmeyen sanık Koçyiğit, ifadesine sık sık cezaevinde sistematik bir şekilde işkenceye maruz kaldığını da iddia etti.

Hulusi Akar'ın eski başdanışmanı

15 Temmuz darbe girişimine ilişkin yargılamalar sürüyor. Genelkurmay Karargâhı'nın işgal edilmesine ilişkin davada Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın eski başdanışmanı Albay Orhan Yıkılkan mahkemedeki ifadesinde dikkati çeken iddialarda bulundu. "Yurtta Sulh Konseyi" üyelerinden olduğu ileri sürülen Yıkılkan darbe toplantısına katılan isimlerden olmakla suçlanıyor. Yıkılkan, Kasım 2015 ve Şubat 2016 tarihinde "darbe girişimi olabileceği" konusunda iki ciddi ihbar geldiğini ve bunu Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’a bildirdiğini söyledi.

Kasım 2015'te geldiğini iddia ettiği darbe ihbarıyla ilgili olarak "Yaşar Güler çalışma yaptırdı, Böyle bir ihtimal var mı, yok mu? En sonunda bu çapta böyle bir şey olamaz diye karar verildi" ifadesini kullanan Yıkılkan, 2016 Şubat'ında gelen ihbara ilişkin olarak da " 4 havacı generalle bir karacı generallin darbe hazırlığı içinde olduğu raporu, MİT Müsteşarı tarafından dönemin BaşbakanıAhmet Davutoğlu’na sunulduğu bilgisi geldi. Özel Kuvvetlerden bir Albayın bilgisi idi. Sonra bunu komutana arz ettik" dedi.

Hürriyet gazetesinden Mesut Hasan Benli'nin haberine göre, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Karargâhı'nda yaşanan eylemlere ilişkin, aralarında Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin de yer aldığı 221 sanığın yargılandığı davanın onuncu celsesi başladı.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler ve tarafların avukatları katıldı.

Orgeneral Akar'ı derdest eden ekip arasında yer aldığı belirtilen Yıkılkan, iddianamedeki diğer sanıkların beyanlarına göre 15 Temmuz günü Genelkurmay Başkanı Özel Kalem Müdürü Kurmay Albay Ramazan Gözel'in odasında Kurmay Albay Doğan Öztürk, Kurmay Albay Cemil Turhan ve başka rütbelilerin de bulunduğu kişilerle bir araya geldi.

"Sıkıyönetim emirleri doğru" dediği iddia ediliyor

Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanı Kurmay Albay Muhsin Kutsi Barış'a gelen mesajlar sonrası, "sıkıyönetim emirlerinin doğru olduğunu" söylediği belirtilen Yıkılkan, Adil Öksüzliderliğinde Konutkent ve Mamak'ta yapılan toplantılara katılmakla suçlanıyor. Yıkılkan, Kasım 2015 ve Şubat 2016 tarihinde "darbe girişimi olabileceği" konusunda iki ciddi ihbar geldiğini ve bunu Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’a bildirdiğini söyledi.

Yıkılkan, bugün Türkiye’de ''Ben FETÖ’cü değilim'' demenin artık anlamlı olmadığını belirterek, kendisinin FETÖ’cü olmadığını savundu. Kendisinin darbeci de olmadığını öne süren Yıkılkan, “Evet, o ortamda bulundum. Hulusi Akar’ın bulunduğu katta görevli olduğum için orada bulundum. Benim referansım Hulusi Akar’ın kendisi. Beni seçen, ondan sonra görev süremi uzatan odur. Ben ne FETÖ’cüyüm ne de darbeciyim. Her soruyu da cevaplamak için hazırım” şeklinde konuştu.

"Darbe olmaz diye karar verildi"

"Referansım Hulusi Akar’dır" diyen, Genelkurmay Başkanı'nın eski başdanışmanı Albay Orhan Yıkılkan hâkimlik ifadesinde şu açıklamalarda bulundu:

"Kasım 2015'de bir rapor geldi. O da 15 Temmuz benzeri bir darbe girişiminin olacağı ile ilgili bir rapordu. Yaşar Güler çalışma yaptırdı. Böyle bir ihtimal var mı, yok mu? En sonunda bu çapta böyle bir şey olamaz diye karar verildi. Bir kenara konuldu.

"MİT, Davutoğlu'na rapor verdi"

"Şubat 2016 da o zamanlar ciddiye aldığım, ciddi olduğunu düşündüğüm bir konu olduğu için komutana arz ettim. 4 havacı generalle bir karacı generallin darbe hazırlığı içinde olduğu raporu, MİT Müsteşarı tarafında dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’na sunulduğu bilgisi geldi. Özel Kuvvetlerden bir Albayın bilgisi idi. Sonra bunu komutana arz ettik. Ondan sonra benim açımdan ciddi bir konuya dönüştü."

"Darbe bildirsini 'Okuma' dedim"

Mahkeme Başkanı Oğuz Dik’in TRT’de darbe bildirisini okutan eski Yarbay Ümit Gençer ile darbe girişimi sırasında neler konuştuğunu sorması üzerine Yıkılkan, “Bana darbe bildirisini okuyacağını söyledi, ben de ‘okuma’ dedim” ifadesini kullandı.

Darbe girişimini ne zaman anladığının sorulması üzerine Yıkılkan, “Darbe bildirisi ile ilgili haberi aldığımda anladım. Bundan sonra ben komutanın gelmesini bekledim” cevabını verdi.

"Darbe girişimini karışık gruplar yaptı"

Mahkeme Başkanı Dik’in “Bu darbe teşebbüsünü sizce kim yaptı?” sorusuna Yıkılkan, “Bu darbe teşebbüsünü bence karışık gruplar yaptı. Bunun içerisinde FETÖ’cüsü de olabilir, başkası da olabilir” diye yanıt verdi.

Orgeneral Akar'ı derdest eden ekip arasında yer alan Yıkılkan, iddianamedeki diğer sanıkların beyanlarına göre 15 Temmuz günü Genelkurmay Başkanı Özel Kalem Müdürü Kurmay Albay Ramazan Gözel'in odasında Kurmay Albay Doğan Öztürk, Kurmay Albay Cemil Turhan ve başka rütbelilerin de bulunduğu kişilerle bir araya geldi.

Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanı Kurmay Albay Muhsin Kutsi Barış'a gelen mesajlar sonrası sıkıyönetim emirlerinin doğru olduğunu söylediği belirtilen Yıkılkan'ın, Adil Öksüz liderliğinde Konutkent ve Mamak'ta yapılan toplantılara katıldığı ifade ediliyor.

Orhan Yıkılkan'ın ismi Yurtta Sulh Konseyi üyeleri arasında da bulunuyor. Öte yandan, duruşma salonunda elektriğin kesilmesi nedeniyle Yıkılkan, savunmasına yaklaşık 10 dakikalık aranın ardından devam etti.

Yorumlar

ihsan hakimler fotoğraflerinı yüzlerine vursaya elindeki del,illeri yüzlerine çarpsaya yuh yani