"YKS'de sözel öğrencilerdeki endişe değişmedi"
- SETA Eğitim ve Sosyal Politikalar Direktörlüğü uzmanlarından Emin: - "(YKS) Meslek, sosyal bilimler ve imam hatip öğrencileri için zaten Türkçe testinden bir kaygı yok. Kaygı matematik sorularında. Son açıklanan durum ile bu kaygı giderilmiş olmadı" - "Sosyal bilimler, meslek ve imam hatip lisesi öğrencileri ile görüşüyoruz. 'Bu yıla kadar matematik ile çok muhatap olmadık. Diğer okul türleri ile yarışabilmemiz için matematikteki açığımızı kapatmamız gerekiyor' deniliyor. Sınavın kapsayıcılığı açısından olumlu açıklamalar yapıldı ancak mevcut kaygıyı değiştirmedi"
ANKARA (AA) - SETA Eğitim ve Sosyal Politikalar Direktörlüğü
uzmanlarından Müberra Nur Emin, Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na
(YKS) ilişkin son yapılan açıklamalar konusunda, "Meslek, sosyal
bilimler ve imam hatip öğrencileri için zaten Türkçe testinden bir
kaygı yok. Kaygı matematik sorularında. Son açıklanan durum ile bu
kaygı giderilmiş olmadı." dedi.
Emin, YKS'ye ilişkin, "Temel Yeterlilik Testi'nde (TYT) Türkçede
coğrafya, tarih, din, felsefe veya biyoloji alanından seçilmiş bir
metin üzerinde, matematikte ise fizik, kimya veya coğrafya gibi
alanlarda da sayısal yeterliliklerin sorgulanacağına" ilişkin
yapılan son açıklamalarla ilgili değerlendirmelerde
bulundu.
"Özellikle sosyal bilimler, meslek ve imam hatip liselerinde
herhangi bir mağduriyetin söz konusu olmayacağı" yönündeki
açıklamalara işaret eden Emin, "Bu mağduriyetin yaşanmaması
hepimizin dileğidir ancak bunun için ivedilikle örnek soruların
yayımlanması gerekiyor çünkü yapılan açıklamaya göre TYT'nin
YGS'den farklı bir tarzda olduğu belirtiliyor. Dolayısıyla öğrenci,
veli ve eğitimcilerde belirsizlikten kaynaklı endişe söz konusu."
dedi.
Emin, endişenin giderilmesi için örnek soruların yayımlanması ve
pilot bir uygulama yapılması önerisini dile getirdi.
- "Sosyal bilimcilerin endişesi değişmedi"
Dünya genelinde matematik ve dil becerilerini ölçen başta ABD'deki SAT sistemi olmak üzere benzer sınavlar olduğuna dikkati çeken Emin, şunları kaydetti:
"YKS'deki sorun şu, özellikle sözel bölümlerde okuyan öğrenciler, önceki sistem gereği 4 yıl boyunca matematik yerine daha çok sosyal bilimler ve Türkçe sorularını yaparak barajı geçebiliyorlardı. Açıklanan sistemde ise tüm öğrenciler, sosyal bilimler yerine matematik ve Türkçe sorularıyla aynı oranda muhatap olacaklar ancak sistemin bu yıl uygulanacak olması nedeniyle sözel öğrencilerin kısa süre içerisinde matematikteki açıklarını kapatmaları çok güç olacak."
Emin, sosyal bilimler, meslek ve imam hatip lisesi öğrencileri ile görüştüğünü belirterek, "(Bu yıla kadar matematik ile çok muhatap olmadık, diğer okul türleri ile yarışabilmemiz için matematikteki açığımızı kapatmamız gerekiyor) deniliyor. Dolayısıyla böyle bir endişe söz konusu. Zaten matematikten dolayı sözel öğrenciler kaygı duyuyorlardı. Matematik sorularında fen bilimleri ve diğer sayısal becerilerin yer alacağı yönündeki açıklamaları öğrenenlerin kaygıları daha da artmış oldu. Bu nedenle soru örneklerinin yayımlanması çok önemli. Bu soruları gördüğümüzde daha net bir değerlendirme yapabiliriz." görüşünü dile getirdi.
Türkçe testinde de sosyal bilimler içerikli konulardan okuma ve
anlamaya yönelik sorular olacağını ifade eden Emin, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Testler, sözel ve sayısal beceri olarak düzenlenebilir, bunda
sakınca yok ancak sınavdaki derslerin ve soru sayılarının
dağılımlarına baktığımızda sınavın kapsayıcılığı ve ölçücülüğünün
azalması noktasında endişeler söz konusu. Bilhassa sınavın bu yıl
uygulanacak olması ve bugüne kadar eski sisteme göre çalışmış
öğrencilerin birden bu yeni sisteme uyum sağlama gerekliliği onlar
için bir kayıp oluşturacaktır. Meslek, sosyal bilimler ve imam
hatip öğrencilerinin zaten Türkçe testinden bir kaygısı yok. Kaygı,
matematik sorularında. Yaptığımız görüşmelerde son açıklanan durum
ile bu kaygı giderilmiş olmadı. Sınavın kapsayıcılığı açısından
olumlu açıklamalar yapıldı ancak mevcut kaygıyı
değiştirmedi."
- "Oturumlar farklı zamanlarda yapılsın"
YKS'de öğrencilerin aynı günde toplam 4,5 saat süre ile sınava
girmelerine yönelik eleştirinin altını çizen Emin, "Bir günde
oldukça yoğun sınav sürecinin olması, öğrencilerdeki sınav
kaygısını azaltmayı hedeflerken artırma riski taşıyabilir."
dedi.
Sınav oturumlarının aynı gün değil farklı günlerde yapılması
önerisinde bulunan Emin, "Zaten geçtiğimiz sistemde de bu şekilde
yapılıyordu. Dolayısıyla her ilçede bir sınav merkezi olduğunu
düşünürsek ayrı günlerde yapılmasının sınav kaygısını düşüreceğini
düşünüyoruz. Ayrıca farklı günlerde yapılan oturumlar, adayların
farklı alanlarda puan sahibi olmasını daha mümkün kılacaktır."
ifadesini kullandı.
Yorumlar