Yanlış teşhisle 3 yaşındaki çocuğun felç olduğu iddiası
- Tuzla'da, rahatsızlanan 3 yaşındaki çocuğun şeker komasına girdiğini anlamayıp yanlış teşhis koyarak felç kalmasına neden olduğu iddia edilen 2 doktorun, birer yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı
İSTANBUL (AA) - Tuzla'da, 2012'de rahatsızlanan 3 yaşındaki
çocuğun, götürüldüğü hastanede şeker komasına girdiğini anlamayıp
yanlış teşhis koyarak felç kalmasına neden olduğu iddia edilen 2
doktorun, birer yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanmasına
başlandı.
Anadolu 46. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuksuz sanık
doktor Z.B. ile avukatı katıldı. Duruşmada mağdur Nisan Tandoğan
(9) bebek arabasıyla getirilirken, ailesi de hazır bulundu. Diğer
sanık doktor M.K. ise duruşmaya katılmadı.
Kimlik tespitinin ardından savunması alınan doktor Z.B,
kendisinin dahiliye uzmanı olduğunu belirterek, "Olay tarihinde
nöbetçiydim. O sıralarda gribal enfeksiyon, ateş, üşütme, titreme
şikayetleriyle alakalı salgın vardı. Olay günü yaklaşık 250 hastaya
baktım. Mağdur da onlardan biriydi." dedi.
Mağdur çocuğa, hastaneye geldiği zamanki mevcut durumu
itibariyle üst solunum yolları enfeksiyonu olduğu düşüncesiyle ateş
düşürücü ve sıvı tedavisi uyguladığını belirten sanık Z.B, "Branş
doktoru olmadığım için şikayetinin devam etmesi halinde branş
doktoruna görülmesini tavsiye ettim. Benim uygulamış olduğum teşhis
ve tedavinin hastada gördüğüm belirtilere göre uygun olduğunu
düşünüyorum. Zaten hasta benden önce de aile hekimliğine muayene
olmuş. Onun tarafından da aynı kanaate varılmıştır. Suçlamaları
kabul etmiyorum." diye konuştu.
Mağdur çocuk Nisan Tandoğan'ın babası Şevket ve annesi Gönül
Tandoğan ise davaya katılma talebinde bulunarak, sanıktan şikayetçi
oldu.
Mahkeme, müştekiler ve avukatının davaya katılma talebini kabul
etti. Duruşmaya katılmayan diğer sanık doktor M.K hakkında zorla
getirme kararı çıkarılmasına karar veren mahkeme, duruşmayı
erteledi.
- Duruşma sonrası aileden açıklama
Duruşmanın ardından gazetecilere açıklama yapan anne Gönül
Tandoğan, "Benim çocuğum şu an bu halde. Söylenecek bir şey yok.
Hayatımı bitirdiler. 2 çocuğum daha var. Onların psikolojisi
bozuldu. Ne söylesem boş. Konuşan, yürüyen çocuğum 6 yıldır bu
halde. Omuzumda fiziğe götürüp getiriyorum. Biraz elini vicdanına
koysunlar. Ben buraya ekmek dilenmeye gelmedim, adalet dilenmeye
geldim. Adalet istiyorum." dedi.
Baba, Şevket Tandoğan ise sanık doktor Z.B'yi hakimin yarım saat
boyunca dinlediğini iddia ederek, "5 dakika bizi dinlemiyor. Utanç
verici. Tekrar tekrar soruyor, aynı şeyleri doktordan dinliyor.
Bizim ne gecemiz ne gündüzümüz belli değil, bizi 5 dakika
dinlemiyor. Bu ülke için, çoluğumuz çocuğumuz için hiç iyi bir şey
değil." ifadelerini kullandı.
- İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 2009
doğumlu Nisan Tandoğan'ın 8 Mart 2012'de rahatsızlanarak Tuzla'da
bulunan Çocuk Sağlığı Merkezi'ne götürüldüğü, burada kendisine üst
solunum yolu enfeksiyonu teşhisi konulduğu, şikayetinin geçmemesi
üzerine 11 Mart 2012 tarihinde de Tuzla Devlet Hastanesi Acil
Polikliniği'ne götürüldüğü, şüpheli doktor Z.B. tarafından da akut
faranjit tanısı konularak çocuk hastalıkları uzmanına gönderildiği
belirtildi.
Mağdur Nisan Tandoğan'ın 2 gün sonra da Yakacık Doğumevi
Hastanesi'nde görev yapan çocuk hastalıkları uzmanı şüpheli doktor
M.K. tarafından muayene edildiği bilgisi verilen iddianamede,
mağdur çocuğa akut bronşit tanısı konularak tedavi düzenlendiği
kaydedildi.
İddianamede, mağdur çocuğun genel durumunun ağırlaşması ve
bilinç bulanıklığı yaşaması üzerine özel bir hastaneye götürüldüğü,
burada mağdura diyabetik ketoasidoz tanısı konulması üzerine
üniversite hastanesine sevk edildiği, burada da şeker komasına
giren çocuğun sürekli bakıma muhtaç duruma geldiği ifade
edildi.
Soruşturma sonucu Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurumu'ndan gelen 4
Ağustos 2014 tarihli raporda şüpheli doktorlar Z.B. ve M.K.'nın
eylemlerinin tıp kurallarına uygun olduğu, olayda ihmal ya da
kusurlarının bulunmadığının belirtildiği aktarılan iddianamede, bu
nedenle doktorlar hakkında 3 Aralık 2014 tarihinde kovuşturmaya yer
olmadığına dair karar verildiği anlatıldı.
İddianamede, şikayetçilerin bu karara yaptığı itiraz üzerine
Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin kovuşturmaya yer olmadığına dair
savcılık kararını kaldırdığı anlatılarak, Yargıtay'ın bu kararı
üzerine tekrar soruşturma açıldığı belirtildi.
Yeniden hazırlanan iddianamede şüpheli doktorlar Z.B. ve M.K. hakkında, "taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olmak" suçundan 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Yorumlar