Tedavi gördüğü hastanede vefat eden şair ve yazar Vedat Türkali'nin cenazesi, Teşvikiye Camisi'nde düzenlenen törenin ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Yalova'da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Türk
edebiyatının önemli isimlerinden şair ve yazar Vedat Türkali (97),
son yolculuğuna uğurlandı.
Çoklu organ yetmezliği nedeniyle 27 Ağustos'ta hayatını kaybeden
Türkali için Teşvikiye Camisi'nde öğle vakti cenaze töreni
düzenlendi. Tören öncesinde Türkali'nin kızı oyuncu Deniz Türkali,
oğlu yönetmen Barış Pirhasan, torunları şarkıcı Zeynep Casalini ve
kızı Angela Ceren Sarp, yönetmen Yusuf Pirhasan ve şarkıcı Emine
Pirhasan taziyeleri kabul etti.
Cenaze törenine HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile
Figen Yüksekdağ, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu,
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gülten Kışanak, Ağrı
Belediye Başkanı Sırrı Sakık, Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü,
CHP Milletvekilleri Gürsel Tekin, Enis Berberoğlu, Barış Yarkadaş,
HDP milletvekili Celal Doğan, HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder,
siyasetçiler Ufuk Uras, Akın Birdal, Halkların Demokratik Partisi
Eşbaşkanı Sabahat Tuncel, eski CHP milletvekili Süleyman Çelebi,
merhum siyasetçi ve yazar Mihri Belli'nin eşi Sevim Belli de
katıldı.
Törende, sanat dünyasından ise sinema eleştirmeni Atilla Dorsay,
senarist Safa Önal, oyuncular Hale Soygazi, Hülya Koçyiğit, Ahmet
Mümtaz Taylan, Ercan Kesal, Genco Erkal, Müfit Can Saçıntı, Füsun
Demirel, Göksel Arsoy, Menderes Samancılar, ressam Bedri Baykam'ın
da aralarında bulunduğu çok sayıda ünlü isim de yer aldı.
Halk Evleri, Devrimci İşçi Partisi ve Haziran Hareketi de
Türkali'nin "Bekle Bizi İstanbul" şiirinden mısraların yer aldığı
dövizlerle cenaze törenine katıldı.
Cenaze namazının ardından, Türkali'nin omuzlara alınan tabutu,
alkışlar ve "Yaşasın halkların kardeşliği" sloganı eşliğinde
uğurlandı.
Türkali'nin cenazesi, Zincirlikuyu Mezarlığında toprağa
verildi.
"Onurlu yaşamın çok görkemli bir sembolünü
yitirdik"
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ gazetecilere yaptığı
açıklamada, Vedat Türkali'yi yitirmenin üzücü olduğunu dile
getirerek, "Ama diğer yandan mutlu ve gururlu olduğumuz başka bir
şey var. Hiç silinmeyecek sözler bıraktı. Hiç yitip gitmeyecek bir
bilinç ve duruş bıraktı. Tam bir duruş ve direniş insanıydı. Son
nefesine kadar bütün Türkiye halklarının, bütün dünya halklarının
özgürlüğü, eşitliği ve kardeşliği için, direnmeye devam etti.
Bizler onun yumruğu havadaki o görüntüsüyle ve neredeyse ölüme
yakın olduğu o günlerde dahi yaşama ve yaşatma inancıyla
hatırlayacağız. Bunun için gururluyuz. Vedat Türkali'ye yoldaş
olduğumuz için mutluyuz." diye konuştu.
Vedat Türkali'nin anısı, hatıraları ve bıraktığı mirasın bundan
sonraki yürüyüşlerini daha güçlü ve kararlı kılacağını ifade eden
Yüksekdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"1 Eylül Dünya Barış Günü'nde hep birlikte onu uğurluyoruz. Çok
istediği Türkiye, bölge ve dünya barışı için onun sesini ve sözünü
yan yana, omuz omuza vererek tekrar yükselteceğiz. Tekrar onun
sesiyle konuşacağız. Umuyorum ve inanıyorum ki bugün bir araya
gelen bu çoğul varlığımız ve gücümüz, Türkiye'de barışın ve Vedat
Türkali'nin çok istediği bütün sorunların demokratik yollarla
çözümünün yolunu açar. Biz bu çağrıyı onun anısı huzurunda bir kere
daha yapacağız. En güçlü biçimde aynı çağrıyı yapıyoruz." dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da Vedat Türkali'nin
vefatı nedeniyle başta ailesi olmak üzere bütün sevenlerine baş
sağlığı ve Allah'tan rahmet diledi.
"Edebiyatın, mücadelenin, onurlu yaşamın çok görkemli bir sembolünü
yitirdik ve son derece anlamlı bir günde uğurluyoruz. Kendisi bu
ülkede barışı ve ülkenin huzurunu görebilmek için büyük bir
mücadele sürdürdü. Çok büyük emekleri var." diye konuşan Demirtaş,
şöyle devam etti:
"1 Eylül Dünya Barış Günü'nde kendisini sonsuzluğa uğurluyoruz ama
herhalde bizlere bıraktığı miras, yani 'Bu ülkede adaletli bir
barış olacak' sözü, bizim için bir talimat olarak kalacak. İnşallah
ülkemizde barışı Vedat Türkali ve onun gibi düşünenler, onun gibi
mücadele edenler hatırına mutlaka gerçekleştireceğiz. Onurluyla,
hakkıyla yaşanmış bir yaşam, tam bir devrimci yaşam. Hepimize böyle
bir yaşam ve böyle bir ölüm olur temennisinde bulunuyorum. Bu tür
şahsiyetler, tabii ki fiziken mutlaka bir gün aramızdan ayrılırlar
ama eserleriyle, fikirleriyle, yaşamıyla, yaşam pratiğiyle her
zaman toplumda var olmaya devam ederler. Türkiye toplumu açısından
büyük bir kayıp. Bu kayıp nedeniyle üzgün olduğumuzu bir kez daha
belirtiyorum."
Senarist Safa Önal da Vedat Türkali'yi sinemacı olarak tanıdığını
ve senarist yönünün çok değerli olduğunu söyledi.
Türkali'nin, Türk sinemasına dramatik yapıyı getirdiğini aktaran
Önal, "Daha önceden, yönetmeniyle, oyuncusuyla, tiyatro yapanların
sinemasıydı bizim sinemamız. Bizim sinemamıza çok katkı sağlayan
güzel bir adamdı. Sağlam bir kültürden geliyordu. Yaşamı ve insan
ilişkilerini çok iyi biliyordu. Sonra ona sinema dar geldi ve
romana döndü. Sinemadaki başarısını da geçecek şekilde romanlar
yazdı. Kendisi belki gitti ama eserleri yaşayacak." ifadelerini
kullandı.
Dizi ve sinema oyuncusu Ahmet Mümtaz Taylan ise Türkali'nin,
Türkiye'nin en muhteşem aydınlarından olduğunu belirterek, "Bir
ömür boyu tutarlılığı ve üretkenliğiyle, kararlılığıyla tanıdık,
sevdik ve örnek aldık. Tesellimiz bize bıraktığı eserlerdir. Onları
okumaya ve evlatlarımıza okutmaya devam edeceğiz." dedi.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar