Türkiyeli yayıncılar Frankfurt Kitap Fuarı'nı değerlendirdi.
Fuara ilişkin değerlendirmede bulunan Türkiye Basım Yayın Meslek
Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Tayfur Esen, fuarın profesyonel
görüşmeler yapılan bir fuar olduğunu belirterek, yeterince
hazırlanan, randevulu gelen, kataloğunu hazırlamış olan bütün
kurumların istediği neticeyi aldığını söyledi.
Türkiye'den, kitapları 70-80 dile çevrilmiş yayınevlerinin de
fuarda yer aldığı bilgisini veren Esen, şunları kaydetti:
"Ancak şu aldatmamalı, esas hedef bizim kendi adımıza, kendi
kitabımızı bir başka dile çevirip, o ülkeye göndermek yerine,
oradan bir partner bularak, bu işe satış eksenli, ticari bakan
birileriyle yola devam etmek olmalı. Çünkü 80 kitabı olan
yayınevinin pazarda bir karşılığı olmadığını görüyoruz. Önümüzdeki
esas dikkate alınması gereken etken, pazar olmalı. Malezya,
Endonezya, Arap ülkeleri belki bizler için ilk adım teşkil edilecek
yerler. Bu ülkeler çıta olarak bizden bir adım gerideler,
rahatlıkla pazarlarına girerek karşılık alabiliriz. Bunun dışında
kendi eksiklerimizi tamamlayarak, Avrupa kanadında yeni bir takım
adımlar atabiliriz."
Esen, Almanya'da yaşayan Türkler tarafından da Türkiyeli
yayıncılardan iki dilli kitaplar talep edildiğini hatırlatarak,
"Türkçe yayımladığımız eseri iki dille yayımladığımızda grafik ve
çizimlerinde de ek bir planlamaya girmek gerekiyor. Bu olabilir ama
ben, bizim yayımladığımız kitabı bir başka ülkenin yayıncısının
alıp yayımlamasının daha mantıklı olduğunu düşünüyorum." dedi.
"Yabancılar en çok TEDA'yı sordu"
Kalem Ajans Kurucusu Nermin Mollaoğlu da bu yılki fuarın kendileri
için özel bir önemi olduğunu belirterek, ajansın 10'uncu yılını
dünyanın değişik ülkelerinden 300'e yakın yayıncı, editör ve telif
hakları ajanslarının katılımıyla Frankfurt'ta kutladıklarını ifade
etti.
Mollaoğlu, 6 kişilik Kalem Ajans ekibiyle fuarda yer aldıklarını
aktararak, "Toplamda 500'ün üzerinde toplantımız oldu. Türk
edebiyatını tanıtmak için toplantılarımızı ajans bölümünde ve
Türkiye'nin fuarın Hall 3'teki ulusal standında gerçekleştirdik.
Temsil ettiğimiz onlarca yabancı ajans ve yayıncılarının da
stantlarını ziyaret ettik." diye konuştu.
Yabancı yayıncıların kendilerine genelde TEDA (Türk Edebiyatının
Dışa Açılımı) hakkında soru sorduklarını dile getiren Mollaoğlu,
şöyle konuştu:
"Uzun zamandan beri TEDA'nın durumunu merak ediyorlardı.
Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğünden öğrendiğimize göre,
TEDA hızla devam edecekmiş. Bu bilgiyi sevinerek yayıncılarla
paylaştık. En fazla ilgi gören yazarımız ve eseri, April
Yayınları'ndan çıkan Saygın Ersin ve Piri Lezzet isimli romanıydı.
Kataloğumuza yeni katılan Halil Babilli, Murat Menteş, İskender
Pala ve Özgür Mumcu da ilgi çeken yazarlarımız oldular."
"Fuar gittikçe küçülüyor"
Erdem Yayın Grubu Genel Yayın Yönetmeni Melike Günyüz ise dünyada
yayıncılığın başlama noktasının Frankfurt Kitap Fuarı
sayılabileceğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sonbaharda hemen hemen bütün yayıncılar yeni kitaplarını raflara
yerleştirir, en çok satanların hangi dilde hangi yayınevi
tarafından yayımlanacağının pazarlıkları tam da fuardan bir kaç gün
önce başlar ve fuar günü neredeyse bütün pazarlıklar bitmiş olur.
Fuara gelen benim gibi yayıncılar, sadece trendleri takip etmek,
yenileri görmek için değil, aynı zamanda bütün dünyanın entelektüel
geleceğini planlayan, dünya çapındaki bu büyük endüstrinin bir
parçası olmanın verdiği hazzı yaşamak için de koridorları
arşınlıyorlar kanaatindeyim."
Bu yıl milli stantta Türkiye'den sergilenen kitapların
çeşitliliğinin arttığına dikkati çeken Günyüz, bunun 2008'den beri
Türk yayıncılara, sivil toplum kuruluşları, İstanbul Ticaret Odası
ve Kültür ve Turizm Bakanlığınca verilen desteklerin neticesi
olduğunu vurguladı.
Günyüz, Türkiye'de yayıncılığın dünya standartlarına ulaştığını ve
kendi ayakları üzerinde durabileceğini vurgulayarak, şu
değerlendirmede bulundu:
"Yayıncılar olarak bundan sonra bakanlığın himayesinde değil, kendi
stantlarında uluslararası pazara hitap edecek uygulamalara geçmek
zorundayız. Öte yandan, her yıl fuarın gittikçe küçüldüğünü
görüyoruz. Bunun Frankfurt'un fuar zamanı çok pahalı olmasından,
insanların kitaplara ulaşmak için artık fuara ihtiyaç duymamasından
ve internet üzerinden kitaplara kolayca ulaşabilmesinden, dünyanın
birçok yerinde, bölgesel fuarların gittikçe büyümesi ve önem
kazanmasından kaynaklandığını düşünüyorum."
"Avrupalı yayıncıların Türk yazarlara ilgisi çok
fazlaydı"
April Yayıncılık Editörü Nazlı Berivan Ak, Frankfurt kitap fuarının
yayıncılar için hem telif satışı hem de yeni projeleri paylaşmak
için en önemli alan olduğunun altını çizerek, "Bu yıl Türkiye'den
yazarlarımızı ajans ve yayınevleriyle paylaştık, klasik ve modern
eserlerle Türk edebiyatını anlattık. Özellikle Avrupalı
yayıncıların Türk yazarlara ilgisi bu yıl çok daha fazlaydı."
dedi.
Göç, sınırlar ve göçmenlerle ilgili kitaplara ilgi olduğu gözlemini
paylaşan Ak, "Anlaşılan göç, sınırlar, göçmenler ile ilgili
kitaplara ilgi daha da çoğalacak önümüzdeki yıllarda. Dahası
edebiyat bir iyileşme aracı olarak daha da önem kazanacak. Bu yıl
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın fuardaki sloganı, 'Okuyanların
Ülkesi Türkiye' oldu, bizim de amacımız aynı zamanda okutan da ülke
olmak." ifadelerini kullandı.
"Fuara katılmak yayıncıları geliştiriyor"
Yeditepe Yayınevi Kurucusu Mustafa Karagüllüoğlu ise fuarda Balkan
ülkeleri ve Arap ülkelerindeki yayıncılarla buluştuklarını, yeni
kitaplarını tanıtarak, katılacakları diğer fuarlara yönelik fikir
alış verişi yaptıklarını dile getirdi.
Fuardaki görüşmelerden memnun kaldıklarını belirten Karagüllüoğlu,
"Bu gibi uluslararası kitap fuarları tasarımdan içeriğe, baskı,
kağıt kalitesinden sunum şekillerine kadar, yayıncıların kendini
geliştirmesinde okul gibi olduğunu ve bu yüzden tüm yayıncı
dostlarımızın katılmalarında fayda olduğunu düşünüyorum." görüşünü
dile getirdi.
"Fatma Barbarosoğlu'nun kitapları 6 dile
çevrilecek"
Profil Yayınları Kurucusu Münir Üstün de fuara iki editörüyle
katıldığını belirterek, birçok yabancı yayınevi temsilcisi ile bir
araya geldiklerini anlatarak, şunları vurguladı:
"Yaptığımız anlaşmalar önümüzdeki 3-4 ayda ancak tamamlanacak.
Güzel kitaplar aldık, güzel anlaşmalar yaptık. Fatma
Barbarosoğlu'nun 3 kitabının çevirisi için, Azerbaycan'dan Kanun
Yayınevi, Arnavutluk'tan Fan Noli Yayınevi ile anlaşmalarını
yaptık. TEDA'ya başvuracaklar, destek alırlar diye umuyorum. Fatma
hanımın 6 kitabı yabancı dile çevrilecek, fuardaki en önemli
başarımız bu oldu. Ekim ayında çıkan Mehmet Mollaosmanoğlu'nun
'Domuz Kasabı' isimli kitabını burada tanıttık. İlk defa bir Türk
yazarın kitap tanıtımı uluslararası arenada gerçekleşti, ilgi bizi
çok heyecanlandırdı."
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar