"Siyah Karga" 23 Aralık'ta vizyona girecek
- TRT TV Filmleri projesi kapsamında çekilen filmin başrollerini, Şebnem Hassanisougi, Aziz Çapkurt ve Murat Toprak paylaşıyor - Yönetmen Aydın: - "Sınırların olması, insanların kendi hayatlarını bir şekilde bırakıp, yeni bir hayata yelken açmaları ve sonra arkada bıraktıkları ve elde ettikleri kazançları her zaman düşünüyordum" - Oyuncu Orak: - "Her dilin kendine ait bir oyunculuk biçimi var"
İSTANBUL (AA) - Tayfur Aydın'ın senaryosunu yazıp yönettiği, "Siyah Karga" filmi, 23 Aralık'ta sinemaseverlerle buluşacak.
Beyoğlu Cine Majestic'te gerçekleşen basın gösterimi sonrası AA
muhabirine açıklama yapan yönetmen Aydın, çekimlerin üç farklı
ülkede bir ay sürdüğünü söyledi.
Aydın, çekim öncesi yoğun bir çalışma yaptıklarının altını
çizerek, "2015 yılında filmi bitirdik. Üç ülkede geçiyor. Irak
sınırında, Türkiye'de İstanbul, Batman, Hasankeyf, Bitlis, Siirt,
Van ve bir de Fransa Paris'te çekimleri gerçekleştirdik."
dedi.
Dram türündeki filmin hikayesine de değinen Aydın, şöyle devam
etti:
"Sınırlarla ilgili benim özel bir yaklaşımım var. Sınırların
olması, insanların kendi hayatlarını bir şekilde bırakıp, yeni bir
hayata yelken açmaları ve sonra arkada bıraktıkları ve elde
ettikleri kazançları, her zaman düşünüyordum. Çünkü bizim de
hayatımız buna çok yakın. Kendi köyümüzü, ailemizi bırakıp
metropollerde yeni bir hayata başladık. Ondan sonra sürekli bir
aile ve yeni yaşam ile eski yaşam arasında gidip gelmeler. Ben de
böyle bir konuyu işlemek istedim ve İran'daki oyuncuların çoğunu da
biliyor ve tanıyorum. Onların gerçekten sorun yaşadıklarını
biliyorum."
Aydın, zorlu iklim şartlarında filmi tamamladıklarını
belirterek, "Çok iyi bildiğim iklimler. Hangi dönemde nerede, nasıl
bir hava koşulu var. Sisi bile hesapladığımız için çok zorlanmadım
ama bir oyuncu için tabii ki zor. Sonuçta bir dağı aşıyorlar, sabah
erken kalkıp. Katırlarla çalışmak da çok zor. Oyuncuların birçoğu
ilk defa katırlarla tanışıp, yolculuk yaptı. Onlar açısından tabii
ki zahmetli ve soğuk ama benim açımdan sevdiğim bir mekan ve ortam
olduğu için çok zor diyemeyeceğim." ifadelerini kullandı.
- "Her dilin kendine ait bir oyunculuk biçimi var"
Filmde "Kaçakçı" rolünü üstlenen Aydın Orak da rolünü canlandırırken zorlanmadığını anlatarak, "Daha önceden kaçakçıları tanıyordum. Suriye sınırında doğup büyüdüm, mayınların içerisinde. Birçok arkadaşımı mayından kaybettim. Tayfur benim arkadaşım. Bu karakteri bana uygun gördü ve önerdi. Ben de okudum ve filme bir şey katabileceğimi düşündüm." diye konuştu.
Orak, karakterini Kürtçe oynadığını ifade ederek, "Her dilin kendine ait bir oyunculuk biçimi olduğunu düşünüyorum ve aynı oyunculuğu Türkçe konuşarak yapamazdım. Türkçe konuşarak oynasaydım, başka bir karakter olurdu o zaman. Onun için dilin kendine ait bir karakteri, bir üslubu, bir tarzı var. Bu karakterin ortaya çıkması Kürtçe ile ilgili ve o coğrafyayla ilgili bir durum. Gözlemler, durumlar, okumalar, bire bir orada yaşamalar da bunun bir kanıtıydı aslında. Bir de iki dil arasındaki farkı iyi gören biriyim. Kürtçe ayrı, Türkçe ayrı bir dil. Sanatta da üslupları da ayrıdır. Bunları karaktere büründürdüğünüzde de farklı durumlar ortaya çıkıyor." değerlendirmesinde bulundu.
- "Siyah Karga"
TRT TV Filmleri projesi kapsamında çekilen Kültür ve Turizm
Bakanlığı destekli film, dünya prömiyerini İstanbul Film
Festivali'nde yaptıktan sonra Uluslararası Antalya Film Festivali
ve Boğaziçi Film Festivali'nde gösterime sunuldu.
Boğaziçi Film Festivali'nde "En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü"
alan filmin başrollerini, Şebnem Hassanisougi, Aziz Çapkurt ve
Murat Toprak paylaşıyor.
Yapımcılığını MTA Film'in üstlendiği "Siyah Karga"nın konusu
şöyle:
"Fransa'da yaşayan İran asıllı oyuncu Sara'nın, beklenmedik bir
anda babasından aldığı bir
mektupla ülkesine dönmesi gerekir. Oynadığı bazı açık sahneler
nedeniyle ülkeye girişi rejim tarafından yasaklanan Sara, İran'a
Türkiye üzerinden illegal yollardan gitmeye karar verir. Türkiye'de
turizm rehberi Yılmaz'dan yardım alan Sara, zor ve uzun bir
yolculuk sonunda Hakkari'ye varır. Burada Yılmaz'ın arkadaşı Mehmet
Selim de aralarına katılır, ancak yolculuk beklediklerinden daha
zahmetli ve tehlikelidir. Hem İran hem de Türk askerleri tarafından
yakalanma korkusuyla tedirgin ve sabır dolu bu yolculuk sonunda,
Sara hiç beklemediği durumlarla karşılaşır."
Yorumlar