Rusya Ukrayna neden savaşıyor, son durum nedir, işgal başladı mı?

Ukrayna-Rusya arasındaki kriz devam ediyor. Son olarak Fransa, Almanya, Rusya ve Ukrayna liderlerinin danışmanları görüşmede ilerleme kaydetmedi. Rusya ise dün Ukrayna'daki bütün diplomatik personelini çağırdı. Bu adım işgalin resmen başlayacağı yorumlarına neden oldu. Batı ise tehditlerini sürdürdü

Google Haberlere Abone ol
Ukrayna krizinde son görüşme de sonuçsuz

Rusya, Ukrayna sınırındaki birliklerini tahkim ediyor. Dün bu ülkede bulunan diplamatik personelini geri çekmeye başladı. Bu hamle işgalin resmen başlayacağı şeklinde yorumlandı.

İşte son günlerde Ukrayna - Rusya krizi konusunda yaşanan bazı gelişmeler: 

BİDEN İLE PUTİN TELEFONDA GÖRÜŞTÜ

Rusya Devlet Başkanı Putin ile ABD Başkanı Joe Biden, telekonferans üzerinden görüşme gerçekleştirdi.

Biden, bugün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le yaptığı 1 saatlik kritik Ukrayna görüşmesinin ardından açıklamada bulundu.

Beyaz Saray'dan yapılan yazılı açıklamada Biden'ın, Ukrayna sınırındaki askeri yığınağını artıran Rusya'nın bu ülkenin topraklarını daha fazla işgal etmesi halinde "ABD'nin müttefik ve ortaklarıyla birlikte kararlı bir şekilde yanıt vereceği" sözlerine yer verildi.

Biden'ın, Ukrayna'ya yapacağı ikinci bir müdahalenin Rusya'ya "hızlı ve ciddi maliyetler" getireceği konusunda da uyarıda bulunduğu belirtildi.

Açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesinin geniş çaplı insani acılara yol açacağı ve Rusya'nın itibarını azaltacağı yinelendi.

Biden'ın konunun çözüme kavuşması için diplomatik girişimleri önceledikleri, bununla birlikte diğer senaryolara da müttefikleriyle birlikte hazır oldukları konusunda net bir tavır sergilediği kaydedildi.

DÖRT ÜLKE DANIŞMANLARININ GÖRÜŞMELERİ SONUÇSUZ

Normandiya Formatında yer alan Almanya, Fransa, Ukrayna ve Rusya liderlerinin danışmalarının Ukrayna krizine ilişkin Almanya’nın başkenti Berlin’de gerçekleştirdikleri görüşmede geniş kapsamlı ilerleme sağlayamadığı bildirildi.

Alman Haber Ajansı’nın (DPA) haberine göre, yaklaşık 10 saat süren müzakerelerin ardından Fransız ve Alman tarafı "farklı pozisyonların ve çeşitli çözüm seçeneklerinin açıkça ortaya konulduğu zor görüşmeler yapıldığını" belirtti.

Haberde tarafların bir sonraki görüşmeyi martta yapacağını kararlaştırdı bilgisi paylaşıldı.

Fransız ve Alman tarafının ayrıca, tüm katılımcıların Minsk Anlaşmasına bağlı kalacağı, bu anlaşmanın uygulanması için yoğun çalışmanın devam edileceğini aktardığı kaydedildi.

Rus temsilci Dmitry Kozak da toplantıda görüş ayrılıkların aşmanın mümkün olmadığını belirterek, Rusya ve Ukrayna’nın anlaşmayı farklı yorumladığını söyledi.

Ukrayna yönetiminin Donbas’ın geleceğine ilişkin düşüncelerini paylaşmadığını ifade eden Kozak “Sekiz yıldır sır olarak saklıyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.

Kozak Almanya ve Fransa’nın barış planını desteklediği ancak Ukrayna’yı maddeleri uygulama konusunda zorlamadığını savundu.

Ukrayna temsilcisi Andriy Yermak da, görüşmede tartışmalı konularda bir ilerleme sağlanmadığını kaydetti.

Almanya, Fransa, Ukrayna ve Rusya liderlerinin danışmalarının Ukrayna krizine ilişkin ilk toplantıyı 26 Ocak’ta Fransa’nın başkenti Paris’te gerçekleşmişti.

NATO RUSYA'YA MEKTUP GÖNDERDİ

Öte yandan dünyadan birçok ülkenin yaptığı gibi NATO da Rusya'ya işgali önlemek için diyalog mektubu gönderdi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya'ya mektup göndererek NATO-Rusya Konseyinde diyaloğa devam edilmesini önerdiğini söyledi.

Stoltenberg ile İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Brüksel'deki NATO karargahında yaptıkları görüşmeyle ilgili ortak basın toplantısı düzenledi.

Stoltenberg, Rusya'nın Ukrayna sınırında 100 binden fazla asker ve ağır silah sistemleri bulundurmasını ayrıca Belarus'taki askeri mevcudiyetini yakından takip ettiklerini belirtti.

"Bunlar Avrupa’nın güvenliği için tehlikeli zamanlar. Rus kuvvetlerinin sayısı artıyor, olası bir saldırı için uyarı süresi ise azalıyor." diyen Stoltenberg, NATO'nun Rusya'ya tehdit olmadığını ama anlaşmazlıklara siyasi çözüm bulunması isteklerinin yanında en kötüsüne de hazırlıklı olmaları gerektiğini ifade etti.

Stoltenberg, Rusya'nın gerginliği düşürmesi için diplomasiyi çalıştırdıklarını dile getirerek şöyle devam etti:

"Bu sabah Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'a mektup göndererek sorunlara diplomatik yol bulunması amacıyla NATO-Rusya Konseyinde bir dizi toplantıyla diyaloğumuzu devam ettirmek üzere Rusya'ya davetimi yineledim. Rusya'nın endişelerini dinlemeye hazırız. Aynı zamanda hepimizin altına imza attığı Avrupa güvenliğinin temel ilkelerini koruma ve güçlendirme yollarını tartışmaya da hazırız."

Ukrayna-Rusya son durum: Son görüşme de sonuçsuz
Ukrayna-Rusya son durum: Son görüşme de sonuçsuz

 

Rusya'ya tatbikatlar ve nükleer politikalarla ilgili karşılıklı brifingler, askeri faaliyetlerde şeffaflığı artırma, riskleri düşürme yollarını, özellikle nükleer varlıklar ve füzeler dahil silahların kontrolü konusunda ciddi bir diyalog önerdiklerini hatırlatan Stoltenberg, "Ancak NATO, ana ilkelerden taviz vermeyecektir. Bu da her ülkenin kendi yolunu seçme, NATO'nun müttefikleri koruma ve savunma kabiliyetidir." diye konuştu.

NATO GÜNEYDOĞUDA EK BİRLİKLERİ DEĞERLENDİRECEK

Stoltenberg ayrıca NATO savunma bakanlarının gelecek hafta Brüksel'de yapacakları toplantıda ittifakın güneydoğu kanadında ilave muharip birlikler konuşlandırılması ihtimalini değerlendireceklerini söyledi.

Stoltenberg, "Rusya'nın artan saldırganlığı NATO'nun daha az değil, daha fazla mevcudiyetine sebep olacaktır." ifadesini kullandı.

"RUSYA'NIN İKİ SEÇENEĞİ VAR"

Rusya'nın saldırgan tavır sergilemesi halinde ağır bedel ödeyeceğini yineleyen Stoltenberg, "Rusya'nın iki seçeneği var. Ya diplomatik çözümü seçecekler, ki biz oturup konuşmaya hazırız ya da çatışmayı seçmeleri halinde ağır bir bedel ödeyecekler." dedi.

Stoltenberg, Rusya'ya ekonomik yaptırımlar uygulanacağını, Avrupa'nın doğusunda NATO mevcudiyetinin artırılacağını vurguladı.

JOHNSON'A GÖRE "ÇOK TEHLİKELİ" BİR DURUMDAN GEÇİLİYOR

İngiltere Başbakanı Boris Johnson da ülkesinin Avrupa güvenliğine olan bağlılığının koşulsuz ve değişmez olduğunu vurguladı.

İngiltere'nin Avrupa'daki en büyük savunma bütçesine ve NATO'nun en büyük ikinci bütçesine sahip olduğunu anımsatan Johnson, "Bugün Genel Sekreter ile NATO'yu kuzeyden güneye savunmak için birlikler, uçaklar ve gemiler göndererek ortak güvenliğimizi daha da güçlendirmek için bir destek paketi üzerinde anlaştım." diye konuştu.

Johnson, Rusya'nın Avrupa'nın güvenliğine yönelttiği tehdide karşı "güçlü caydırıcılık ve sabırlı diplomasi"nin birleştirilmesi halinde çıkış yolu bulunabileceğini ancak "çok tehlikeli" bir durumdan geçildiğini belirtti.

Bir soru üzerine Johnson, "Dürüst olmak gerekirse, (Rusya'da) henüz bir karar alındığını düşünmüyorum. Ancak bu, çok yakında feci bir şeyin gerçekleşmesinin imkansız olduğu anlamına da gelmez." yorumunu yaptı.

Johnson, Almanya'yı Kuzey Akım konusunda daha katı bir tavır takındığı için tebrik ettiğini söyledi ve Avrupa'nın on yıllardır karşılaştığı en büyük güvenlik krizinin çözülmesi gerektiğini ifade etti.

Rusya’ya yönelik tedbirlerle ilgili doğru yolda olunduğunu dile getiren Johnson, şunları kaydetti:

"Eğer Ukrayna topraklarında ciddi kan dökülecek olursa, durum buna gelirse (Rusya'ya olası yaptırımların) tam bir felaket olacağını vurgulamak istiyorum. Rusya'daki insanların da bunu düşündüğünü biliyorum. Hem Kremlin içinde hem Rusya genelinde Rus askerlerinin kanını, feci ve aynı zamanda anlamsız, trajik ve hızlı olacağını düşündüğüm ve Rusya için ekonomik olarak maliyetli olacak bir savaşta akıtmanın gerçekten mantıklı olup olmadığını düşünüyor olmalılar."

İngiltere Başbakanı, olası insani krizle mücadele için 1000 askerlik hazırlık yaptıklarını ve NATO'nun doğu kanadını güçlendirdiklerini belirterek "Hazırlanıyoruz. Askeri hazırlıklar yapıyoruz. Ekonomik yaptırımlara hazırlanıyoruz ama aynı zamanda konuşmaya da hazırız." ifadelerini kullandı.

ABD POLONYA'YA 3 BİN YENİ ASKER GÖNDERDİ

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Rusya-Ukrayna krizinin tırmanması üzerine Polonya'ya 3 bin ilave asker gönderilmesi talimatı verdi.

ABD Savunma Bakanlığından üst düzey bir yetkili, "Başkan'ın direktifi üzerine Bakan Austin bugün Fort Bragg'da konuşlu 82'inci Hava İndirme Tümeni'nden geriye kalan 3 bin askerin de Polonya'ya sevk edilmesi talimatını verdi." dedi.

Birliğin gelecek günlerde bölgeye intikal edeceğine işaret eden yetkili, daha önce aynı tümenden 1700 askerin Polonya'ya sevk edildiğini, bununla birlikte 82'inci Hava İndirme Tümeni'ndeki tüm askerlerin bölgeye sevk edilmiş olacağını ifade etti.

Birliğin, Afganistan çekilme sürecini komutan eden Tümgeneral Christopher Donahue tarafından komuta edildiğini aktaran yetkili, Almanya'ya sevk edilmesi emredilen 18'inci Hava İndirme Kolordusu'na bağlı 300 askerin de Almanya'ya ulaştığını bildirdi.

Yetkili, "Toplamda bu 5 bin ek personel, çok sayıda görev yapabilen, manevra kabiliyeti yüksek ve esnek bir kuvvetten oluşuyor. NATO müttefiklerimize güvence vermek, NATO'nun doğu kanadına yönelik herhangi bir olası saldırganlığı caydırmak, ev sahibi ülke kuvvetlerine eğitim vermek ve çok çeşitli beklenmedik durumlara katkıda bulunmak için konuşlandırılıyorlar." dedi.

ABD Başkanı Joe Biden daha önce Almanya'da konuşlu 1000 ABD askerinin Romanya'ya kaydırılması, 18'inci Hava İndirme Kolordusu'ndan 300 askerin Almanya'ya sevk edilmesi ve 82'inci Hava İndirme Tümeni'nden de 1700 askerin Polonya'ya sevk edilmesi talimatını vermişti.

ABD ayrıca, NATO Mukabele Gücünün aktifleştirilmesi durumunda Avrupa'ya sevk etmek üzere 8 bin 500 askeri de teyakkuza geçirmişti.

HOLLANDA VATANDAŞLARINI GERİ ÇAĞIRDI

Hollanda, vatandaşlarından Ukrayna'dan ayrılmayı son dakikaya bırakmamalarını talep etti.

Hollanda Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Hollanda'nın Kiev Büyükelçisi Jennes de Mol'un Ukrayna'da yaşayan vatandaşlar ile Rusya-Ukrayna arasındaki krizle ilgili çevrimiçi toplantı yaptığı belirtildi.

Açıklamada, 50 Hollanda vatandaşının katıldığı çevrim içi toplantıda, de Mol'un Hollandalıların Ukrayna'yı terk etmeyi son dakikaya bırakmamalarını istediği kaydedildi.

De Mol'un, Hollanda vatandaşlarından Ukrayna'da kalmalarının gerekli olup olmadığını kontrol etmelerini istediği, ülkede kalmayı tercih edenlerin olası bir savaşa iyi bir şekilde hazırlıklı olmalarının önemine dair uyarıda bulunduğu ifade edildi.

Ukrayna'daki durumun çok belirsiz olduğunu ve aniden kontrolden çıkabileceğini belirten de Mol'un, "Bu nedenle size şimdiden soruyoruz: Burada kalmanız gerçekten gerekli mi? Değilse, o zaman şimdiden ülkeyi terk etmeyi düşünün. Vatandaşlar ülkede kalmayı seçerse, hazırlıklı olmaları kendi sorumluluklarındadır.” uyarısında bulunduğu aktarıldı.

İNGİLTERE'DEN VATANDAŞLARINA UYARI

İngiltere, vatandaşlarından Ukrayna'ya seyahat etmemelerini ve oradaki vatandaşlarından da ülkeden ayrılmalarını talep etti.

Dışişleri Bakanlığının açıklamasında, Ukrayna'ya seyahat tavsiyesinin güncellediği belirtildi.

İngiliz vatandaşlarına Ukrayna'ya seyahat etmemeleri tavsiye edilen açıklamada, "Şu anda Ukrayna'da bulunan İngiliz vatandaşları da ticari araçlar halen varken ayrılmalı." denildi.

Açıklamada, Rus kuvvetlerinin Ukrayna sınırlarına yığılmasının askeri harekat tehdidini artırdığı ve bu nedenle fazla büyükelçilik personeli geri çekme kararı alındığı ifade edildi.

İngiltere'nin açıklaması, ABD Başkanı Joe Biden'ın tüm ABD vatandaşlarının Ukrayna'yı terk etmeye çağırmasından bir gün sonra geldi.

De Mol'un, bölgede krizin tırmanması durumunda Hollanda hükümetinin ülkeyi terk etmek isteyenlerin tahliyesine yardımcı olmayacağına vurgu yaptığı, vatandaşların kendi ulaşım araçları ile sınırı geçmeleri gerektiğini söylediği belirtildi.

ALMANYA VE BALTIK ÜLKELERİNDEN ORTAK ÇAĞRI

Almanya ve Baltık ülkelerinden Ukrayna krizinde Rusya'ya gerilimi azaltma çağrısı

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Ukrayna krizine ilişkin amaçlarının Avrupa'da bir savaşı önlemekten başka bir şey olmadığını söyledi.

Scholz, Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda, Estonya Başbakanı Kaja Kallas ve Letonya Başbakanı Krisjans Karins ile Rusya'ya gerilimi azaltma çağrısında bulundu.

Dörtlü görüşme öncesi düzenlenen ortak basın toplantısında Scholz, "Şu anda mesele Avrupa'da bir savaşı önlemekten başka bir şey değil." dedi.

Baltık ülkelerinin Rusya'nın endişe verici askeri faaliyetlerinden doğrudan etkilendiğini vurgulayan Scholz, "Ortak duruşumuz açık; kararlı ve birlik içindeyiz. Müttefiklerimizin endişelerini çok ciddiye alıyoruz." diye konuştu.

Rusya'nın Ukrayna'ya bir askeri müdahalesi durumunda bunun siyasi, ekonomik ve stratejik sonuçlarını olacağını ifade eden Scholz, Rusya'dan beklentilerinin bölgedeki gerilimi azaltması olduğunu vurguladı.

Olaf Scholz, gelecek hafta Moskova'yı ziyaret edeceğini belirterek "AB üyeleri ve NATO müttefikleri olarak bu kritik zamanda Rusya birlikteliğimizi ve kararlığımızı küçümsememeli." ifadesini kullandı.

Scholz, Avrupa Birliği ve NATO'nun Ukrayna krizinde yakın ve kararlı bir tutum halinde olduğunu sözlerine ekledi.

Letonya Başbakanı

Letonya Başbakanı Krisjanis Karins, Ukrayna’nın geleceğinin Ukraynalıların elinde olduğunu belirterek, “Ukrayna, askeri sayısını önemli ölçüde artıran, AB ve NATO'yu silah zoruyla görüşmeye zorlamak isteyen komşusu tarafından tehdit altında. Bu kabul edilemez bir durumdur.” dedi.

Avrupa'daki demokrasinin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in neo-emperyalist bir yaklaşımıyla karşı karşıya olduğunu savunan Karins, buna ancak AB ve NATO'nun birlik içerisinde hareket etmesi halinde karşı konulabileceğini kaydetti.

NATO askerinin Baltık ülkelerinde bulunmasından dolayı memnuniyet duyduklarını belirten Karins, bu desteğin devam etmesi gerektiğini kaydetti.

Litvanya Cumhurbaşkanı

Litvanya Cumhurbaşkanı Gitana Nauseda da Baltık ülkeleri olarak Berlin'e bölgedeki güvenlik durumunu görüşmek için geldiklerini belirterek, Rusya’nın Ukrayna sınırında ve Belarus topraklarında sürekli asker sayısını artırarak gerginliği tırmandırdığını söyledi.

Nauseda, buna karşı NATO ve AB’de ortakları birbirine bağlayan değerleri savunmak ve bunların harekete geçirilmesinin sağlanması gerektiğini belirtti.

"İttifakımız hızlı ve kararlı bir şekilde karşılık verme durumunda olması lazım." ifadesini kullanan Nauseda, NATO’nun bölgede bulunmasının önemli caydırıcı unsur olduğunu kaydetti.

Neuseda Almanya’nın NATO kapsamında bölgeye 350 asker daha göndermesini olumlu karşıladıklarını belirtti.

Ukrayna krizinde tüm durumlara karşı hazırlıklı olunması gerektiğini vurgulayan Neuseda, Litvanya’nın Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini desteklediğini kaydetti.

Estonya Başbakanı

Estonya Başbakanı Kaja Kallas da Almanya’nın Baltık ülkelerine desteğini olumlu bulduğunu söyledi.

Batılı ülkelerin birlik içinde olması gerektiğini ifade eden Kallas, Rusya’ya hiçbir taviz verilmemesini istedi.

Kallas, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı gerginliği artırmayı sürdürmesi durumunda yaptırımların hızlı bir şekilde uygulanmasını talep etti.

RUSYA: BATILI ÜLKELER MEDYA ÜZERİNDEN SALDIRI BAŞLATTI

Rusya Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin Rusya’nın Ukrayna’yı kısa süre içerisinde işgal edeceğine yönelik iddialarına tepki göstererek, “Rusya’nın güvenlik garantileri konusundaki haklı taleplerini itibarsızlaştırmak için Moskova'ya karşı koordineli enformasyon saldırısı gerçekleştiriliyor.” ifadesini kullandı.

Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, 2021 sonu ile 2022’nin başı itibarıyla, dünya kamuoyunu Rusya’nın işgal hazırlığında olduğuna ikna etmek için bir medya kampanyasının başlatıldığı belirtildi.

Söz konusu medya kampanyası çerçevesinde, çok sayıda sahte yayınların kullanıldığına işaret edilen açıklamada, “Rusya’nın güvenlik garantileri konusundaki haklı taleplerini itibarsızlaştırmak için Moskova'ya karşı koordineli enformasyon saldırısı gerçekleştiriliyor. Aynı zamanda, Batı'nın jeopolitik emellerinin ve Ukrayna topraklarındaki askeri yapılanmasının haklı çıkarılması hedefleniyor.” ifadelerine yer verildi.

Batılı yetkililerin ve medyasının, kendi saldırganlığını gizlemek için sahte haberler ürettiğinin kaydedildiği açıklamada, “Batılı ülkelerin yetkilileri ve medyası, Ukrayna çevresindeki yapay gerilimi tırmandırmak için kumpas başlattılar.” denildi.

UKRAYNA HALA AB'DEN MEDET UMUYOR

Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitriy Kuleba, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile yaptığı görüşmenin ardından açıklamada bulundu.

Sputnik Türkiye'nin aktardığına göre Kuleba, görüşmede mevcut güvenlik durumunu ele aldıklarını belirtti.

"(Borrell) Rusya Federasyonu'na yönelik ağır bir yaptırım paketinin hazır olduğunu teyit etti" diyen Kuleba, AB'nin Kiev'e siyasi ve mali destek sağlamak için ek çaba göstereceğini kaydetti.

Ukraynalı bakan, "AB'ye sağlam duruşu ve kararlı eylemlere hazır olması nedeniyle minnettarım" ifadelerini kullandı.

Detaylar Ekleniyor...


 

Yorumlar