Real Estate 360 Gayrimenkul Buluşması
- Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Çalık: - "Türkiye’de yaşananlar (15 Temmuz hain darbe girişimi) bir Avrupa ülkesinde yaşansaydı o ülke toparlanamazdı muhtemelen. Bakıyorsunuz ülke olarak başımıza gelmeyen kalmadı ama bu yıl ihracatımız önceki yıla göre yüzde 15 arttı" - Borsa İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Ergun: - "Gayrimenkul alanında büyümek isteyen şirketler için sermaye piyasaları önemli bir kaynak olabilir" - "Kira sertifikasını biz kentsel dönüşümde de kullanabiliriz. TOKİ ana ihraççı, mevcut mülk sahipleri ve bu kentsel dönüşümden sonra ortaya çıkacak bağımsız bölümleri alanlar da diğer tarafta olmak üzere, kira sertifikası modeliyle biz kentsel dönüşümü finanse edebiliriz"
İSTANBUL (AA) – Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık, Türkiye ekonomisinin 2017’yi her şeye rağmen başarıyla bitirmeye hazırlandığını belirterek, “Türkiye’de yaşananlar (15 Temmuz hain darbe girişimi) bir Avrupa ülkesinde yaşansaydı o ülke toparlanamazdı muhtemelen. Bakıyorsunuz ülke olarak başımıza gelmeyen kalmadı ama bu yıl ihracatımız önceki yıla göre yüzde 15 arttı.” dedi.
Çalık, Real Estate (RE) 360 Gayrimenkul Buluşması'nda düzenlenen "Gayrimenkul Fikir Önderleri 2017’yi Değerlendiriyor, 2018’den Ne Bekliyor?" panelinde Türkiye ekonomisine ve gayrimenkul sektörüne ilişkin değerlendirmeler yaptı.
Alkaş Yönetim Kurulu Başkanı Avi Alkaş yöneticiliğinde gerçekleştirilen panelde Çalık, Türkiye ekonomisinin pek çok badireyi başarıyla atlattığını dile getirerek, “Geçen yıl yaşadığımız darbeyi milletimiz millet olma şuuruyla başarıyla atlattı. 2017 ekonomisini değerlendirmek için ben Türk Hava Yolları’na (THY) bakmayı doğru buluyorum. Şu anda THY’nin uçakları komple dolu. Bu, birçok açıdan faydalı biz gözlem imkanı veriyor.” diye konuştu.
- "Nasıl daha iyisini yapabilirim’ düşüncesi hakim olursa daha
iyi noktalara ulaşırız"
Tarihi İpek Yolu’nun, petrol ve gaz boru hatlarının yanı sıra
dev ulaşım alt yapı çalışmalarıyla yeniden canlanmaya başladığını
belirten Çalık, dünyanın her yerinden binlerce yatırımcının
İstanbul’dan konut, iş yeri ve arsa satın aldığını söyledi.
İpek Yolu’nun en önemli noktasında yer alan İstanbul’un
cazibesini koruduğunu anlatan Çalık, “Bazı ülkeler sadece petrole
ya da yeraltı zenginliklerine sahip. Fakat bizde ekonomimiz artık
çeşitlendi. Bunu gördük. Türkiye’de yaşananlar (15 Temmuz hain
darbe girişimi) bir Avrupa ülkesinde yaşansaydı o ülke
toparlanamazdı muhtemelen. Bakıyorsunuz ülke olarak başımıza
gelmeyen kalmadı ama bu yıl ihracatımız önceki yıla göre yüzde 15
arttı.” ifadelerini kullandı.
Gelecek yıl konusunda iyimser olduğunu belirten Çalık, tüm
sektörlerin seri üretimden ziyade inovasyon mantığını benimsemiş
üretim biçimlerine yönelmesi gerektiğini kaydetti.
Çalık, “Bence olumsuz durumlar yerine ‘Nasıl daha iyisini
yapabilirim’ düşüncesi hakim olursa ülke olarak ve gayrimenkul
sektörü olarak daha iyi noktalara ulaşırız.” ifadelerini
kullandı.
FİBA Holding Yönetim Kurulu Üyesi Murat Özyeğin ise küresel
ekonomide yaşananları ele alarak tüm sektör paydaşlarının en iyi
bildiği işi yapması gerektiğini söyledi.
Artaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya da inşaat sektöründe sağlanan ivmenin devam etmesi gerektiğini söyledi.
Nef İcra Kurulu Başkanı Erden Timur ise konut piyasasında
ihtiyacın karşılanabilmesi için devlete ve şirketlere önemli
sorumluluklar düştüğünü kaydetti.
- “Emir hızları mikro saniyelerle ölçülebilir noktalara
geldi”
Etkinlik kapsamında düzenlenen Gayri-Menkul: Gayrimenkulde
Sermaye Piyasası Araçları panelinde konuşan Borsa İstanbul Genel
Müdür Yardımcısı Dr. Korkmaz Ergun, gayrimenkul alanında büyümek
isteyen şirketler için sermaye piyasalarının önemli bir kaynak
olabileceğini belirtti.
Ergun şöyle konuştu:
“Borsa İstanbul olarak pay senetleriyle pay gelir hızında
dünyada 2. sıradayız. Bu şu demek; siz enter tuşuna basana kadar
elin oğlu geliyor adına algoritma diyor, adına HFT diyor, bin tane
emri aynı anda gerçekleştirebiliyor. Artık emir hızları mikro
saniyelerle ölçülebilir noktalara geldi. Biz borsada alt yapı
olarak buna hazırız.”
Kira sertifikası, gayrimenkul yatırım ortaklıkları, gayrimenkul
yatırım fonları (GYF), altyapı gayrimenkul yatırım ortaklıkları
gibi gayrimenkule dayalı sermaye piyasası araçları bulunduğunu
anlatan Ergun, bunların borsadaki nitelikli yatırımcılardan
finansman sağlayabileceğini söyledi.
Sermaye piyasalarının kentsel dönüşümde kullanılabileceğini
belirten Ergun, “Kira sertifikasını biz kentsel dönüşümde de
kullanabiliriz. TOKi ana ihraççı, mevcut mülk sahipleri ve bu
kentsel dönüşümden sonra ortaya çıkacak bağımsız bölümleri alanlar
da diğer tarafta olmak üzere, kira sertifikası modeliyle biz
kentsel dönüşümü finanse edebiliriz.” dedi.
- “4 milyon nüfusun yaşadığı konutlar kentsel dönüşüm kapsamına
alındı”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Alt Yapı ve Kentsel Dönüşüm
Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Dönüşüm Alanları Daire Başkanı İsmail
Tüzgen de bakanlığın 2012 yılında büyük bir kentsel dönüşüm
seferberliği başlattığını söyledi.
Seferberliğin ardından geçen 5 yılda 1 milyondan fazla konutun
kentsel dönüşüm kapsamına alındığını söyleyen Tüzgen, “Son 5 yılda
3,5-4 milyon nüfusun yaşadığı konutlar kentsel dönüşüm kapsamına
alındı.” bilgisini verdi.
Tüzgen, bakanlığın sermaye piyasası araçlarını gayrimenkul
sektöründe kullanma gündemine nasıl geldiğini şöyle
anlattı:
“2012 yılından itibaren birçok proje geldi. Türkiye’de 217 tane
projemiz var şu anda. Bu projelerin finansmanının hepsinin merkezi
hükümet ya da bakanlık tarafından yapılması mümkün değildi. Bunun
için de birtakım çalışmalar yaptık. Aslında sertifikaların tebliği
2013 yılında, sektörde satışların, karların en üst noktaya ulaştığı
yılda yayınlandı. O yüzden dikkati çekmedi, sönük kaldı.
En son 2016 başında Hükümet Eylem Planı’nda ‘Kentsel dönüşüm
alanlarında hak sahiplerinin haklarını alıp satabilmesi,
kullanabilmesi amacıyla gayrimenkul sertifikasına ilişkin bir model
geliştirilmesi’ diye yer aldı. Bunun üzerine sektörün bütün
temsilcileriyle görüşerek bir çalışma yaptık.”
Türkiye’de 1996 yılında Halkalı’da konut sertifikasının
basıldığını anımsatan Tüzgen, kira sertifikasında oluşan fiyatın
yüksek, getirinin de düşük olması sorunlarının bulunduğunu
hatırlattı.
Yeni düzenlemelerle kira sertifikalarının vatandaşın anlayacağı yalın bir dille tasarlanmaya çalışıldığına dikkati çeken Tüzgen, “Şehircilik Şurası’nda şu kararları aldık. Artık vatandaşların lüks konuta talebi azaldı. Herkesin beklentisi mahalle yaşamına döndü. Alansal dönüşümü ön plana aldık.” diye konuştu.
RE360 etkinliği yarın da sektör paydaşlarının katılımıyla devam
edecek.
Yorumlar