Paralimpik tekvandocu, tarihe geçmek istiyor

ANKARA (AA) - HALİL İBRAHİM AVŞAR - Milli sporcu Gamze Gürdal, paralimpik oyunlarda mücadele edecek ilk ay-yıldızlı tekvandocular arasında yer alarak, tarihe geçmeyi amaçlıyor.

Gamze, tekvando branşının 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları'na dahil edilmesinin heyecanını yaşıyor.

Paralimpik tekvandocu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2014'te arkadaşlarının desteğiyle bu spora başladığını, bir yıl sonra da milli takıma seçilme başarısı gösterdiğini söyledi.

2015 Avrupa Şampiyonası'nda ikinci olduğuna dikkati çeken Gamze, 2020 Tokyo'yu hedeflediğini vurguladı.

22 yaşındaki sporcu, tekvandonun paralimpik oyunlarına dahil edildiğini hatırlatarak, "Tekvando branşında oyunlara katılan ilk milli sporcular arasında yer alarak, tarihe geçmeyi hedefliyorum. İlk olmanın heyecanını yaşamak istiyorum. Bir de madalya kazanırsak, ne mutlu bize." ifadelerini kullandı.

- "Ağlayarak antrenman yapıyordum"

Doğuştan engelli olan Gamze, bu spora başladığında çok zorlandığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Dövüş sporu yapıyorsun, hiç kolay değil. Canım çok fazla yanıyordu. Her gün ağlayarak antrenman yapıyordum. Antrenörüm sürekli 'yapabilirsin' diyerek beni destekliyordu. Başarı elde etmek için çok çalıştım ve Dünya Oyunları'nda üçüncülük, Avrupa Şampiyonası'nda ikincilik, Asya Şampiyonası'nda da üçüncülük gibi başarılar elde ettim."

- Haftanın 6 günü çalışıyor

Öncelikle İngiltere'nin başkenti Londra'da ekim ayında düzenlenecek Dünya Şampiyonası'nda dereceye girmeyi hedeflediğini dile getiren Gamze, yoğun bir hazırlık sürecinden geçtiklerini söyledi.

Milli tekvandoncu, haftanın 6 günü antrenman yaptığına işaret ederek, "Kamp dönemimiz çok yorucu geçiyor ama hedeflerinize ulaşmak için çalışmak zorundasınız. Dünya Şampiyonası'nda kürsüye çıkarak, paralimpik oyunlarına katılım yolunda önemli bir aşama kaydetmek istiyorum." değerlendirmesinde bulundu.

- "Kendimi yalnız hissediyordum"

Gamze Gürdal, sporla hayatında ne gibi değişiklikler yaşandığıyla ilgili ise şunları kaydetti:

"Etrafımda engelli kimse olmadığı için dünyada sadece ben engelliymişim gibi geliyordu. Dolayısıyla kendimi yalnız hissediyordum. Bu spora başladıktan sonra sosyalleştim. Çok fazla arkadaş edindim ve hepsiyle iyi dostluklar kurdum. Ayrıca milli sporcu olmanın benim için önemi çok büyük. Ay-yıldızlı formayı giymek gurur verici."