Mahkeme, Neonazi cinayetlerini aydınlatmakta zorlanıyor
Almanya'da 2011 yılının Kasım ayında ortaya çıkan Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü üyelerinin Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde (OLG) yargılanmasına 6 Mayıs 2013 günü başlandı.
Almanya'da 2011 yılının Kasım ayında ortaya çıkan Nasyonal
Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü üyelerinin Münih Eyalet Yüksek
Mahkemesi’nde (OLG) yargılanmasına 6 Mayıs 2013 günü başlandı. 71
duruşmanın geride kaldığı davada, mahkeme cinayetlerin arka
planlarını aydınlatmakta zorlanıyor. Başsanık Beate Zschaepe’nin
cinayetlerdeki rolü sırrını korurken, sanık Ralf Wohlleben’in örgüt
için kilit rol oynadığı tahmin ediliyor. Şahit olarak ifade veren
Andreas T.’nin söyledikleri, tam bir tezat olarak
değerlendiriliyor.
Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör hücresi üyeleri hakkında
başlatılan Neonazi cinayetleri davasında 71 duruşma geride kaldı.
Hemen belirtelim, NSU üyesi baş sanık Beate Zschaepe’nin göçmen
kökenli esnaflara yönelik cinayetleri işlediği ya da cinayet
saldırılarına bizzat katıldığına dair net bir bilgi ve belge henüz
ortaya çıkarılamadı. Sadece bazı şahitler, Zschaepe’yi cinayetleri
işleyen Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt gibi NSU terör örgütünde eşit
haklara sahip biri olarak tarif etti.
Duruşmalarda baş sanığın ağzını bıçak dahi açmazken, diğer iki
üyenin de intihar etmeleri nedeniyle mahkeme 10 cinayet, iki
bombalı saldırı ve 15 banka soygunu suçlarının arka planlarını
aydınlatmakta zorlanıyor. Davada sanık olarak yargılanan Carsten
Schultze, yine davada sanık olarak yargılanan Ralf Wohlleben’in
siparişi üzerine yeraltına saklanan bu üçlüye 2000 yılında
cinayetlerin işlendiği Ceska 83 marka silahı götürdüğünü itiraf
etmişti.
Diğer sanık Holger G. de, bu üçlü için silah temin ettiğini,
kullanmaları için pasaportunu ve ehliyetini verdiğini ve tanıdık
birinden Zschaepe için sağlık sigorta kartı temin ettiğini itiraf
etti. G., bir defasında üçlü ile buluşmaya giderken Ralf
Wohlleben’in çantasına silah koyduğunu dile getirdi.
Terör örgütü üyelerinin 1998 yılından itibaren yeraltına
saklanmasından sonra onlara silah sağladığı ve telefon bağlantısı
olduğu ortaya çıkan aşırı sağcı Wohlleben’in davadaki durumunun
hemen hemen hiç ele alınmaması dikkatlerden kaçmadı. Wohlleben,
terör örgütü ile bağı ve sağladığı yardımlar ile örgüt hakkındaki
bildikleriyle davada aslında kilit rol oynuyor.
Davaya katılan şahitlerden özellikle Andreas T. ve Sylvia S.’in
verdikleri ifadeler kimseyi tatmin etmedi. Sylvia S., para
karşılığında sağlık kartını Holger G.’ye sattığını ve başka bir şey
bilmediğini iddia ederken, bu sağlık kartının Beate Zschaepe
tarafından sağlık hizmetleri almak için kullanıldığı ortaya
çıktı.
Andreas T. isimli yüksek rütbeli istihbarat memurunun ise
anlattıkları tam bir tezat. 2006 yılında Kassel kentinde internet
kafede öldürülen Halit Yozgat cinayetinin işlendiği dakikalarda bu
internet kafede olduğu tespit edilen T., buraya gittiğini hem
eşinden hem de istihbarat dairesinden saklıyor.
Cinayeti de bir kaç gün sonra bir gazeteden okuduğunu, bir
hesaplama yapıp olaydan bir gün önce internet kafeye gittiği
sonucuna vardığını ileri sürüyor. T.’nin 2003 yılından beri gittiği
kafeyi tanıdığını ve oraya gittiğini herkesten sır gibi saklaması,
nasıl bir hesapla cinayetten bir gün önce orada olduğuna kanaat
getirdiği, teröristlerin evinde her gün evinden işine gittiği iki
yol güzergâhının haritasının üzerinde göçmenlere ait dükkanların
işaretlenmiş halde bulunması kafaları iyice karıştırıyor.
Her iki şahit de tekrar ifadeye gelecekler. Bunun dışında
teröristlerin yakınlarından Uwe Böhnhardt’ın öğretmen emeklisi
annesi Brigitte ve Uwe Mundlos’un profesör babası Siegfried’in
verdikleri ifadelerde iç istihbarat dairelerini suçlamaları dikkat
çekti.
2014 yılı sonuna kadar devam etmesi beklenen davada gelinen
noktadan Federal Savcılık memnun olduğunu açıklıyor, ancak henüz
hiçbir şey net olarak ispatlanmış değil. Özellikle kurban
yakınları, her fırsatta cinayetlerin arkasındaki tüm sorumluların
ortaya çıkarılmasını talep ediyor.
8 Ocak 2014 günü devam edilecek davada ocak ayı içinde Heilbronn
kentinde öldürülen polis memuru Michele Kiesewetter cinayeti ele
alınacak ve bu saldırıdan canlı kurtulan polis Martin A. ifade
verecek. CİHAN
Yorumlar