Kurul Kalesi, Ordu'nun tarihine ışık tutuyor

- Doğu Karadeniz'in ilk bilimsel arkeolojik kazı alanı Ordu Kurul Kalesi'nde, 2010 yılından bu yana yaklaşık 2 bin eser gün yüzüne çıkarıldı - Kazı Başkanı Prof. Dr. Süleyman Yücel Şenyurt: - "Şimdiye kadar yürütülen kazı çalışmalarında heykellerin yanı sıra demir, seramik, çanak çömlek, mızrak ucu, ok ucu, balta, hançer, silah, süs eşyaları, demirci örsü ve küp gibi yaklaşık 2 bin eseri gün yüzüne çıkarmayı başardık" -"2 bin 100 yıl önce insanların burada kullandığı tüm malzemeleri tek tek bulup gün yüzüne çıkarıyoruz. Bulduğumuz bu eserler bir müzeyi doldurabilecek önemli sayıya ulaştı"

Google Haberlere Abone ol
Kurul Kalesi, Ordu'nun tarihine ışık tutuyor

ORDU (AA) - HAYATİ AKÇAY - Doğu Karadeniz'de arkeolojik kazı çalışmalarına 2010 yılında başlanan Ordu Kurul Kalesi'nde, bugüne kadar yaklaşık 2 bin eser gün yüzüne çıkarıldı.

Antik bir yerleşim yeri ve 1. derece arkeolojik ve doğal sit alanı olan, kent merkezine 13 kilometre mesafedeki Bayadı Mahallesi'nde sivri bir kaya üzerine inşa edilen Kurul Kalesi'nde, Ordu Müzesi Müdürlüğü başkanlığında 2010 yılında Prof. Dr. Süleyman Yücel Şenyurt'un katılımıyla başlatılan kurtarma kazısı, bu tarihten itibaren her yıl belirli aralıklarla devam ediyor.

İki yıl önceki çalışmalarda bulunan yaklaşık 200 kilogram ağırlığında, 110 santimetre boyunda ve 2 bin 100 yıllık "tahtında oturan ana tanrıça Kibele" heykeli, bugüne kadar çıkartılan en önemli eser olarak kaleye ilgiyi artırdı.

Heykelin yanı sıra yaklaşık 2 bin eserin gün ışığına çıkarıldığı kalede, bulunan parçalarının incelenmesi sonucu milattan önce 2. ve 1. yüzyılda yerleşim olduğu belirlendi.

Ordu'nun önemli turizm yerlerinden olan, çevresinde yürüyüş parkurları, oturma grupları, seyir terasları yapılan Kurul Kalesi'nin bulunduğu alanda tarihi dehliz ve su sarnıcı da yer alıyor.

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü ve Kazı Başkanı Prof. Dr. Süleyman Yücel Şenyurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kalede, 9. sezon kazı çalışmalarının yapıldığını söyledi.

Ordu Kurul Kalesi'nde yürütülen kazı çalışmanın bölgenin ilk arkeolojik kazısı olarak kayıtlara geçtiğini belirten Şenyurt, arkeolojik kazı için ayrılan ödeneğin her yıl artmasıyla çalışmaların daha da ivme kazandığını ifade etti.

Şenyurt, 9 yıllık süreçte kalenin önemli bir kısmını ortaya çıkardıklarına dikkati çekerek, daha önce üzerinde hiçbir işlem yapılmayan ve doğa ile baş başa kalmış kalenin bugün itibarıyla yüzde 60'lık kısmının gün yüzüne çıkarıldığını kaydetti.

-"Eser çeşitliliği çok fazla"

Prof. Dr. Şenyurt, 9 yıl içerisinde yürütülen kazı çalışmaları sırasında çok fazla eser çeşitliliğiyle karşılaştıklarına işaret ederek, şöyle konuştu:

"Şimdiye kadar yürütülen kazı çalışmalarında heykellerin yanı sıra demir, seramik, çanak çömlek, mızrak ucu, ok ucu, balta, hançer, silah, süs eşyaları, demirci örsü, ve küp gibi yaklaşık 2 bin eseri gün yüzüne çıkarmayı başardık. 2 bin 100 yıl önce insanların burada kullandığı tüm malzemeleri tek tek bulup gün yüzüne çıkarıyoruz. Bulduğumuz bu eserler bir müzeyi doldurabilecek önemli sayıya ulaştı diyebiliriz."

Çıkarılan eserlerin bir bölümünün restorasyon ve onarım işleminin tamamlandığını, bir bölümünün ise devam ettiğini anlatan Şenyurt, "İnşallah Ordu'da Arkeoloji Müzesi açıldığında bu eserler burada sergilenecek. Hiç kuşkusuz bu müzede Kibele Heykeli en baş köşede yer alacak." dedi.

Şenyurt, kalenin gelecek yıl vatandaşların ziyaretine tamamen açılması için çalışma yapıldığını da sözlerine ekledi.

- 2010 yılına kadar fındık bahçesiydi

İlgili Bakanlık tarafından Ordu Kurul Kalesi olarak tescil edilen 38 dönüm arazinin daha önceki sahibi Aydın Yıldız ise yaklaşık 5 ton fındık aldıkları arazilerinin, devlet tarafından kamulaştırıldığını söyledi.

Fındık bahçelerinde böyle bir tarihin olduğunu kazı çalışmaları başladıktan sonra gördüklerini ifade eden Yıldız, "Kamulaştırma olmadan önce burada fındık üretimi dışında bir şey yapılmazken bugün burada tarih fışkırdığını görmek bizleri de mutlu ediyor. Buradan çıkarılan eserlere paha biçilemez. Meğer yıllarca tarihin üzerinde oturuyormuşuz, haberimiz yokmuş." diye konuştu.

Yorumlar