Kılıçdaroğlu, 'Hayır' için verilmeyen şarkıyı açıkladı

Kılıçdaroğlu, CHP'ye istedikleri şarkıyı vermeyen Cengiz Onural'ı yerden yere vurarak tepki gösterdi

Google Haberlere Abone ol
Kılıçdaroğlu, 'Hayır' için verilmeyen şarkıyı açıkladı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Hayır çıkması, hayırlı olacak. Hayırın çıkması halinde, herkes yerinde kalacak. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve bürokrasi yerinde kalacak ve böylelikle halkın demokrasiye bağlılığı dünyaya ilan edilmiş olacak." dedi. Şişli Hilton Bomonti Otel'de sanatçılarla bir araya gelen Kılıçdaroğlu, bir bölümü basına kapalı olan toplantıda, sanatçıların sorularını yanıtladı. Sanatın topluma aydınlık getirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, sanatçıların baskıyı kabul etmediğini ve her zaman özgür olması gerektiğini söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sanatçılarla bir araya geldi. Burada konuşan Kılıçdaroğlu, "Evet çıkarsa bahar havası ne kadar olur?" şeklindeki soru üzerine "Bahar havası hiç olmayacak evet çıkarsa. Direkt yani bu işin şeyi yok. Çıkmayacağı için rahatlıkla oturabilirsiniz. Hayır çıkacak" iddiasında bulundu. "Baba bir masal anlat bana" şarkısını kullanmak istediklerini ancak şarkının bestecisinin buna izin vermediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "O şarkıyı kullanmak istedik. Korktular, vermediler. O nedenle şarkıyı besteleyeni de sahibini de kınadım. Asla onlara da sanatçı demiyorum. Kimse kusura bakmasın." ifadelerini kullandı. 'Bana bir masal anlat baba', Yeni Türkü grubunun eski üyesi Cengiz Onural tarafından bestelendi.

Sanata ve sanatçıya değer verilmesi halinde ülkenin kalkınabileceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bizim ülkemizde bir sanatçı aykırı bir düşünceyi dile getirdiği zaman, devletin bütün aygıtlarıyla üstüne yürüdüğünü, hatta bir köşede aç ve susuz kalsın, onu ölüme mahkum edelim şeklinde bir dava güdüldüğünü görüyoruz. Bu hepimizi derinden etkiliyor ve doğru değil. Bunun önünde hep birlikte durmak zorundayız. Sanata ve sanatçıya demokrasinin her aşamasında destek vermek zorundayız. Sanatın 7 dalına destek vermemiz gerekir." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, 16 Nisan halk oylamasıyla bir parti devleti oluşturulmak istendiğini ileri sürerek, şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanı, yardımcıları partili olacak. Bakanlar, müsteşarlar, valiler, kaymakamlar, müftüler partili olacak. Partili olmayan kişiler, toplumun dışına itilecek. Hitler modeli var, Mussolini modeli var, eski komünist parti modelleri var. Aşağı yukarı aynı model getirilmek isteniyor. Bu toplumun nefes damarlarını daraltacak gibi görünüyor. Sadece sanatçılar değil, iş dünyası, işçiler bundan rahatsız olmak zorunda. Öyle yetkiler veriliyor ki bir kararname ile pek çok şey değişebilir. Bu yetkilere karşı ne kadar direnebileceğiz ve Türkiye nereye gidecek? Sonu belirsiz bir yolculuğa çıkmış olacağız. 80 milyon nereye gittiği belli olmayan ve freni de olmayan bir otobüse bineceğiz 'evet' çıkarsa. Çıkar mı? Bana göre çıkmaz. Bu ülkenin kör topal da olsa demokratik bir birikimi var. Yapılan değişiklikleri akıl süzgecinden geçirdiğimiz zaman, 'hayır' çıkması muhakkak."

Kemal Kılıçdaroğlu, sanatçılardan mutlaka 16 Nisan'da sandığa gitmelerini ve oylarını kullanmalarını, arkadaşlarını, komşularını ve yakınlarını da ikna ederek sandığa götürmelerini istedi.

CHP'nin "alanlara çıkmadığı" eleştirisine yanıt veren Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Olağanüstü çaba harcayarak, çok sayıda çevre ile bir araya gelip, onların bize soru sormasını ve bu sorulara yanıt vermek istiyoruz. Lafımızı, sözümüzü bizden uzakta olan insanlara anlatmak istiyoruz. Bütün çabamız bunun üzerine kurulmuş durumda. Hepimizin bunu anlatması lazım. Toplumun her kesimine, bu düşüncelerin aktarılması lazım. 'Hayır' çıkması, hayırlı olacak. Hayırın çıkması halinde, herkes yerinde kalacak. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve bürokrasi yerinde kalacak ve böylelikle halkın demokrasiye bağlılığı dünyaya ilan edilmiş olacak. 'Biz bütün baskılara ve bütün eşitsiz koşullara rağmen, halk olarak demokrasinin arkasında durduk' söylemi olacak. Türkiye'ye olağanüstü bir itibar sağlanacak ve herkes anayasal sınırları içinde görev yapmaya zorunlu olacak. 'Evet'in çıkması halinde ne olacağı hiç belli değil. Freni olmayan bir otobüse 80 milyon binmiş olacak. Sonu çok tehlikeli. Kişiye ve döneme göre bir değişiklik yapmayacağız. Bir kişiyi olağanüstü yetkilerle donatıyoruz. O kişi çok akıllı olabilir ve o yetkileri çok dikkatli kullanabilir. Bir başka dönem gelir o yetkilere sahip olan birisi, Türkiye'yi allak bullak edebilir. Çağdaş demokrasilerde bir kişiye bu kadar yetki verilmez. Sonuç felaket olur. Fatura hepimiz çıkar. 'Evet' demenin vebali çok ağır olur."

Toplantıda gündeme gelen konulara değinen Kılıçdaroğlu, "15 Temmuz darbe girişiminin kontrollü bir darbe girişimi olduğu... Oldu tabii, bunu bilmeyen var mı Allah aşkına, bilmeyen mi var yani bunu? Defalarca bizim grup başkan vekilleri bunu dile getirdi, biz dile getirdik, bütün bunların hepsi söylendi ama önümüzdeki süreçte 15 Temmuz darbe girişiminin siyasi ayağının ortaya çıkması lazım. Bunun siyasi ayağının ortaya çıkması, parlamentoda kurulan darbe komisyonunun çalışması engellendiği için çıkmadı. Belli bürokratların gelip ifade vermesi, açıklama yapması gerekiyordu. Onlar engellendi." ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, 16 Nisan'daki halk oylamasında sandıklara sahip çıkacaklarını vurgulayarak, partililer ve gönüllüler sayesinde bunu yapacaklarını dile getirdi.

Varlık Fonunun kurulmasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin varlıkları rehin olarak gösteriliyor. 'Düyun-u Umumiye' diyenler de var." dedi.

Kılıçdaroğlu, eşit olmayan koşullarda referandum çalışması yürüttüklerini savunarak, "Medyanın yüzde 90'ı ellerinde. Referandum ve seçim sürecinde medyanın partilere eşit zaman ayırmasını engellediler. Her türlü imkan altlarında var. Her şeyleri var." diye konuştu.

Sanatçılardan kendisine "Nasılsınız?" şeklinde bir soru yönetildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "İyiyim. Sinir bozucu saldırılarla karşı karşıyayım bu doğru. Hatta bu gün bana 'ulan' demiş. 'Ulan' diye başlamış sonra düzeltmeye çalışmış. İyice bozuldu sinirleri, öyle anlaşılıyor ama size sözüm var, asla cevap vermeyeceğim. Kısır tartışmaların bu ülkeye fayda getirmediğini görmemiz lazım." ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, "Ben bu ülkenin bütün sağduyulu insanlarına güveniyorum hangi partiden olursa olsun. Adalet ve Kalkınma Partili, MHP'li vatandaşlarla oturup konuşuyoruz. Bunun partiyle alakası yok ki. Bu bir demokrasi sorunu. Anlatıldığı zaman ikna oluyor, 'doğru haklısınz' diyor. 18 madde, binlerce madde olsa anlatmakta sorun yaşardık. Topu topu 18 madde ve bunun 7-8 maddesi sorun zaten." değerlendirmesini yaptı.

Halk oylaması için anket yaptırmadıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, başka çevrelerin yaptırdığı anketlerde hayır oylarının önde olduğunu ileri sürdü.

Yorumlar