Karşılaştırmalı Altay dillerinin kurucusu kimdir?

Karşılaştırmalı Altay dilleri kurucusu kimdir ne zaman nerede yaşamıştır? İşte Altay Dil Teorisi ve Karşılaştırmalı Altay Dilleri kurucusu hakkında merak edilenler:

Google Haberlere Abone ol
Karşılaştırmalı Altay dillerinin kurucusu kimdir?

Karşılaştırmalı Altay dilleri ile ilgili çalışmalar yapan ya da ilk kurucusu kimdir? İşte Karşılaştırmalı Altay dilleri ile ilgili çalışmalar yapan hatta teorinin kurucusu hakkında merak edilen bilgilerden bazıları: 

Bilindiği gibi Altay dil grubu dendiğinde ilk akla gelen diller Türkçe, Moğolca, Japonca'dır. Bu dillerin akraba dilleriyle karşılaştırmalı şekilde incelenmesi ise zorlu bir çalışmanın sonucu olmuştur. 

Ural-Altay dillerinin Altay dil grubunu oluşturan, Türk, Moğol, Tunguz-Mançu (belki Kore ve Japon) dillerinin akrabalığına inanan yani bu dillerin ortak bir kaynaktan geldiği görüşünü savunan ve bunu tespit etmeye çalışan teoriye, Altay dilleri teorisi denir. Buna göre, bu dilleri konuşan halkların tarih, dil, edebiyat, folklor yani kültür malzemelerini araştıran bilim koluna Altayistik, bunlarla uğraşan bilim adamına ise Altayist denir.

Karşılaştırmalı Altay dilleri kurucusu Finli bilim adamı G. J. Ramstedt'tir. 

Ramstedt 25 Kasım 1950 yılında Finlandiya'nın Ekenas şehrinde dünyaya geldi.

22 Ekim 1873 yılında Finlandiya'nın Helsinki şehrinde hayatını kaybetti.

"Altayist ve Türkolog" olarak bilinen Ramstedt Helsinki Üniversitesi'nde 1906'da doçent, 1917'de profesör oldu. 

Orta Asya dilleri üzerinde çalıştı. 1919'da Finlandiya'nın temsilcisi olarak Japonya'ya gönderildi ve bir süre dil çalışmalarından uzak kaldı.

1930'da yeniden üniversiteye dönünce çalışmalarına yeniden başladı.

Verdiği dersler arasında Altay halklarının tarihi ve dilleri, karşılaştırmalı Moğolca-Türkçe tarihsel fonolojisi, Kırgızca, Moğolca, Kalmukça, Mançuca, Tunguzca vardı.

Ramstedt, klâsik dillerin yanında Korece ve Japonca dahil olmak üzere bütün Altay dillerine hâkimdir. Helsinki Üniversitesinden aldığı “Altay dilleri profesörü” unvanıyla birlikte Tokyo elçiliğinde 10 yıl süre ile görevlendirilmiş, bu süre içerisinde Japonca ve Korece öğrenmiştir. 

Ramstedt, ilk çalışmasını Fin-Ugor dilleri üzerine yapar, daha sonra Moğol ve Türk dilleri üzerinde durur. Aynı zamanda Mongolistik biliminin kurucusudur. Özellikle Moğol diyalektolojisi üzerine pek çok çalışması vardır. Fakat bu alanda vermiş olduğu en önemli eseri, Kalmukça sözlüktür (Kalmückisches Wörterbuch, Helsinki 1935). Daha sonra ise karşılaştırmalı çalışmalara yönelmiştir. Bu çalışmalarında, Moğol ve Türk dili fonetiğinde pek çok problemi konu edinir. Özellikle Moğolca ve Türk dilindeki paralellikler üzerinde durur. Altay dillerini Japonca ile karşılaştırdığı bir makalesi ve Korece etimoloji çalışmaları (1949) konusundaki yazısı, bu alanda çığır açıcı olmuştur.

Ramstedt, Türk diyalektlerinden Kumuk ve Nogay Türkçeleri üzerinde de çalıştı. Onun derlediği notları, Emine Gürsoy Naskali ve Harry Halén değerlendirerek 1991 yılında yayımladı (Cumucica Nogaica, G. J. Ramstedt’s Kumyk and Nogay materials edited and translated by Emine Gürsoy-Naskali, Harry Halén, Memoires de la Societe Finno-Ougrienne, Helsinki 1991.).

Ramstedt, çalışmalarının başlangıcında, Altay dillerinin ortaya çıktığı Ana Altay dili diye bir dilin varlığından şüphe duymakta, aynı zamanda Moğolca ve Türkçe arasındaki benzerlikleri sözcük alış-verişine bağlamakta idi. 

Ana Altayca: Türkçe, Moğolca, Tunguzca -belki Korece ve Japonca-nın dahil olduğu Altay grubuna kaynaklık eden dil. 

Ana Türkçe: Türk dil ve diyalektlerine kaynaklık eden dil. 

Bir de bunun yanında ana dili terimi var ki o da bireyin doğuştan itibaren anasından veya yakın çevresinden edindiği dil anlamına gelir.) 

Ancak bu görüşünü değiştirdi ve Altay dillerini ortak bir atadan yani Ana Altaycadan getirdi. Ramstedt’in Einführung in die altaische Sprachwissenschaft (Altay Dilbilimine Giriş) adlı eseri ölümünden sonra basılmıştır. Bu eser, Türkçe, Moğolca, Mançu-Tunguzca ve Korecenin ses ile şekil yapılarını karşılaştırmalı olarak işlemektedir. Üç bölümden oluşan bu çalışmanın şekil bilgisi (II. Formenlehre) 1952’de, ses bilgisi (I. Lautlehre) 1957’de, örnek metinler (III. Register) ise 1966’da yayımlanmıştır. Ramstedt’e göre Ana Altaycanın dört diyalekti vardır: Ana Türk dili ve Ana Kore dili asıl dil grubunun güney, Ana Moğolca ve Ana Mançu-Tunguzca ise kuzey kısmını oluşturmaktadır.

Ana Moğolca - Ana Mançu-Tunguzca

Ana Türk dili - Ana Kore dili

Schott’un Türkçe ve Çuvaşça için bulduğu denkliği geliştirerek, Çuvaşçanın bu özelliği ile Moğolcanın yanında yer aldığını Ramstedt tespit etmiştir. Yani Çuvaşçada olduğu gibi Moğolca /r/ ve /l/’nin Türkçe /z/ ve /ş/’ye denk geldiğini ilk kez Ramstedt fark etmiştir. Bu tespitten sonra hangi sesin aslî (eskicil) ses olduğu, yani hangi sesin hangi sesten türemiş olduğu konusuna geçmiştir. Ramstedt, başlangıçta Moğolca /r/’nin Türkçe /z/’den (rotasizm), /l/’nin de /ş/’den (lambdaizm) geldiğine inansa da daha sonra bunun tersini yani zetasizm ve sigmatizm’i savunmuştur.

Kaynak: https://acikders.ankara.edu.tr/ 

Yorumlar