Hakkari 6. Olağan İl Kongresi

- Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan: (2) - "Kudüs meselesinde dünyanın dolarları neredeydi? Belli değil mi? Tehdit ettiler mi? Ettiler. Peki kimler oy verdi? 15 bin, 18 bin nüfuslu, adını bile yeni duyduğum bir yer. Kim verdi? 21 bin nüfuslu bir yer. Kim verdi? 25-30 bin nüfusu olan bir yer. Niye? Dolarlar sadece oraya yetti ama bunların sayısı da 8 ülkeydi. Kendisiyle beraber 9. Peki 128 ülke ne dedi? 'Siz dolarlarınızla gücünüzle bizim irademizi satın alamazsınız' dedi. 'Sizin gücünüz bizim irademizi alt etmeye yetmez' dedi. Ben de şimdi diyorum ki terörün gücü Hakkarili kardeşimin gücünü alt etmemelidir" - "Önümüzdeki bahardan itibaren, uzun zamandır güvenlik sebebiyle uygulanan yaylalara çıkma yasaklarını inşallah kaldırıyoruz"

Google Haberlere Abone ol
Hakkari 6. Olağan İl Kongresi

HAKKARİ (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kudüs meselesinde dünyanın dolarları neredeydi? Belli değil mi? Tehdit ettiler mi? Ettiler. Peki kimler oy verdi? 15 bin, 18 bin nüfuslu, adını bile yeni duyduğum bir yer. Kim verdi? 21 bin nüfuslu bir yer. Kim verdi? 25-30 bin nüfusu olan bir yer. Niye? Dolarlar sadece oraya yetti ama bunların sayısı da 8 ülkeydi. Kendisiyle beraber 9. Peki 128 ülke ne dedi? 'Siz dolarlarınızla, gücünüzle bizim irademizi satın alamazsınız' dedi. 'Sizin gücünüz bizim irademizi alt etmeye yetmez' dedi. Ben de şimdi diyorum ki terörün gücü Hakkarili kardeşimin gücünü alt etmemelidir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hakkari Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen Hakkari 6. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Türk, Kürt, Laz, Abaza, Boşnak ayrımı yapmadığını belirterek, AK Parti'nin de bu anlayışla yola devam ettiğini bildirdi.

"Mesele niyet meselesidir, Niyetimiz eğer hizmet etmek ise kaynak da bulunur, zaman da bulunur. Niyetiniz kötü ise işte o zaman elinizin altında dünyanın en büyük hazineleri de olsa oradan bir şey çıkmaz. İşte Kudüs meselesinde çıktı mı" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kudüs meselesinde dünyanın dolarları neredeydi? Belli değil mi? Tehdit ettiler mi? Ettiler. Peki kimler oy verdi? 15 bin, 18 bin nüfuslu, adını bile yeni duyduğum bir yer. Kim verdi? 21 bin nüfuslu bir yer. Kim verdi? 25-30 bin nüfusu olan bir yer. Niye? Dolarlar sadece oraya yetti ama bunların sayısı da 8 ülkeydi. Kendisiyle beraber 9. Peki 128 ülke ne dedi? 'Siz dolarlarınızla, gücünüzle bizim irademizi satın alamazsınız' dedi. 'Sizin gücünüz bizim irademizi alt etmeye yetmez' dedi. Ben de şimdi diyorum ki terörün gücü Hakkarili kardeşimin gücünü alt etmemelidir."

"İman varsa, inanç varsa, aşk varsa, Allah'ın izni ile imkan da vardır." sözünü hep kullandığını anlatan Erdoğan, kamunun görevi olan yatırımların hızlandırılmasının günlük hayatı kolaylaştırdığını ama istihdam ve öğretim talebini karşılayamadığını, istihdam ve öğretim için özel sektörün yatırım yapması gerektiğini ifade etti.

Hakkari'ye özel sektörün gelmesini istediklerini anlatan Erdoğan, "Burada yatırımını yapsın. Girişimci de yatırım için önce ne ister? Güvenlik ister, önce istikrar ister, önce huzur ister. Bunların olmadığı yerde hangi teşvikleri verirseniz verin yatırımcı gelmez." dedi.

- "Terör örgütü yatırımların gelmesini engelledi"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 15 yıl boyunca Hakkari'de yatırım teşvik belgesi alan yabancı firma sayısının 2 olduğuna işaret ederek, "Şu anda da dişe dokunur biri sağlık diğeri enerji alanında sadece iki tane teşvik belgeli yatırım var. Niye? Ne olacak, terör örgütü burada çalışan mühendisleri, işçileri, müteahhidi tehdit ederse, kaçırırsa buraya yatırımcı gelir mi? Gelmez. Tüm teşvik belgelerinin sayısı 10'u zor buluyor. Onun için Hakkari'de sadece her 5 kişiden biri aktif sigortalı yani fiilen çalışan kişi durumundadır. Terör örgütü yıllarca sadece insanlarımızın hayatını rehin almakta, iradesine ipotek koymakla da kalmadı, aynı zamanda işte bu yatırımların gelmesini de engelledi." diye konuştu.

Erdoğan, "Yol yapan, havalimanı inşa eden, maden çıkartan, kamu yatırımlarını yürüten işçileri, mühendisleri, müteahhitleri tehditle silahla şantajla çalışamaz hale getirirseniz diğer yatırımcılar buraya nasıl gelsin, niçin gelsin?" diye sordu.

Çukur eylemleri sırasında terör örgütünün işi vatandaşların evlerine, iş yerlerine, mahremlerine el uzatacak kadar ileri götürdüğünü vurgulayan Erdoğan, devletin, hükümetin terör örgütleri ve uzantılarıyla mücadele ederken güvenlik kaygısının yanında bu sıkıntıları da gözettiğini aktardı.

Hakkarili, Şırnaklı vatandaşların kendi yaşadıkları yerlerdeki imkanları değerlendirmek varken sürekli göç etmek, yuvasını başka yerlere taşımak zorunda kalmaması gerektiğine vurgu yapan Erdoğan, "Önümüzdeki bahardan itibaren, uzun zamandır güvenlik sebebiyle uygulanan yaylalara çıkma yasaklarını inşallah kaldırıyoruz ama yaylalarınıza lütfen sahip çıkacaksınız. Teröristlere kalkıp da en ufak bir tehditte 'al sana bir baş hayvan' diyecek misiniz? Mesele o. Eğer öyleyse buyurun yaylalara çıkın, güvenlikte bizden, inşallah." değerlendirmesini yaptı.

Bir süredir et fiyatlarının yüksekliğinden dolayı hayvancılık meselesinin tartışıldığını bildiren Erdoğan, "Hakkari'nin bu güzel yaylaları varken bizim böyle bir tartışma yapıyor olmamız ne kadar abes değil mi? Yayla yasakların kalktığından Hakkari'den hayvancılık konusunda büyük bir atak bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

- "Her türlü kolaylığı göstereceğiz"

Bölgenin önemli bir değeri olan maden ocaklarının rahatça faaliyetlerini sürdürebilmesi için gereken alt yapının da oluşturulduğuna işaret eden Erdoğan, bölgedeki sınır ticaretini meşru ve sürdürülebilir hale getirmek için sınır kapılarının sayısının artırıldığını kaydetti.

Erdoğan, "Öyle kaçağa, göçeğe gerek kalmadan ticaret yapan her kardeşimizin ihracatçı, ithalatçı statüsünde işini yürütmesi için kendilerine her türlü kolaylığı göstereceğiz." dedi.

Geçen yıl Hakkari'den yaklaşık 23,5 milyon dolar ihracatın, 3,5 milyar dolar ise ithalatın yapıldığını aktaran Eroğlu, şöyle konuştu:

"Halbuki Hakkari gibi değil sınır ilimizin ticaret potansiyeli bunun onlarca kat fazlasıdır. İnşallah bu potansiyeli beraberce harekete geçireceğiz. Bunun ilk işaretlerini de almaya başladık. Mesela geçtiğimiz yılın ilk 11 ayında Hakkari'de 63 şirket kurulmuştu. Bu yıl aynı dönemde tam iki katlık bir artışla 126 şirket kuruldu. İhracatta da tam 2,5 katlık bir artışla ilk 10 ayda 60 milyon dolara yaklaşıldığını görüyoruz. Bunlar önemli oranlar ama yeterli değil çünkü bizim hem Türkiye olarak hem de Hakkari olarak hedeflerimiz çok büyük. İnşallah o günleri de hep birlikte göreceğiz. Kardeşlerim bizim tek bir amacımız vardır, geçmişte 'şöyle olmuş, böyle olmuş' hepsini bir kenara bırakarak, çocuklarımıza, torunlarımıza çok daha güvenli, çok daha müreffeh, çok daha umut dolu bir gelecek emanet etmek istiyoruz. Şundan emin olunuz, bu ülkeyi yönetenlerin, cumhurbaşkanından en alt düzeyindeki memuruna kadar tek bir gayesi vardır, o da milletimize hizmettir."

Türkiye'nin yakın tarihinin her kesimle birlikte Kürtler için de acı hatıralarla dolu olduğunu anımsatan Erdoğan, İstanbul'da, Ankara'da, Konya'da, Kayseri'de inancından dolayı baskı görenlere zulmedenler ile kökeninden, dilinden, kültüründen dolayı Hakkari'dekilere zulüm edenlerin aynı olduğunu bildirdi.

- "Sıkıntıları yaşayanların ne hissettiğini en iyi biz biliriz"

Erdoğan, Türkiye'nin son 15 yılının "faşist kafayla" hesaplaşma dönemi olduğunu ifade ederek, "Biz şartlar ne olursa olsun demokrasiden, özgürlüklerden, temel insan haklarından asla taviz vermedik çünkü biz de damdan düştük dolayısıyla bu sıkıntıları yaşayanların ne hissettiğini ne düşündüğünü en iyi biz biliriz." diye konuştu.

"Hakkari'deki, Şırnak'taki, Van'daki, Diyarbakır'daki, Bingöl'deki ve illerdekilerin kökeni ve inancıyla ilgili hassasiyetine el uzatan, taciz eden herkes karşısında önce bizi bulur." diyen Erdoğan, Türkiye'de nerede yüreği yakılan, canı acıtılan, onuru zedelenen varsa yanında olacağını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, değerlendirmelerine şöyle devam etti:

"Biz kendimizi sınırlarımızın dışındaki kardeşlerimizin de hakkını, hukukunu savunmakla mükellef görüyoruz. Kuzey Irak yönetimine, oradaki kardeşlerimize yıllarca en büyük desteği biz verdik. En zor zamanlarında, desteğe en çok ihtiyaç duydukları dönemlerde yanlarında o masada oturanlar değil tek biz vardık. Bak şu anda maaş ödemiyorlar. Yine maaş ödeyemedikleri zaman da Başbakan'dım. 2 milyar dolar kendilerine kredi verdik. Maaşlarını öyle ödediler. Hani şimdi o dost görünenler nerede? Niye onlar şimdi kendilerine kredi vermiyorlar? Çünkü biz olaya kardeşçe baktık ama onlar kardeşçe bakmıyor. Onlar, 'petrol varsa biz varız' diyorlar."

(Sürecek)

Yorumlar