KKTC'nin 34. kuruluş yıl dönümü

- Başbakan Yardımcısı Akdağ: - "Kıbrıs Türkü, Rumların bozduğu ortaklığı yeniden tesis edebilmek için Birleşmiş Milletler tarafından bugüne kadar sunulan kapsamlı çözüm planlarına her zaman destek veren taraf olmuştur" - "Rum tarafı ortaya koyduğu politikalarla, arkasına aldığı Avrupa Birliği'nin yanlış tutumlarıyla şımarık bir çocuk gibi davranmayı artık bırakmalıdır"

Google Haberlere Abone ol
KKTC'nin 34. kuruluş yıl dönümü

LEFKOŞA (AA) - Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Kıbrıs müzakerelerine ilişkin, "Kıbrıs Türkü, Rumların bozduğu ortaklığı yeniden tesis edebilmek için Birleşmiş Milletler tarafından bu güne kadar sunulan kapsamlı çözüm planlarına her zaman destek veren taraf olmuştur." dedi.

KKTC'nin 34'üncü kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Lefkoşa'da Dr. Fazıl Küçük Bulvarı'nda tören düzenlendi.

Akdağ, törende yaptığı konuşmada, KKTC'nin 34'üncü kuruluş yıl dönümü kutlama törenlerine katılmaktan ve Kıbrıs Türk halkının bu onurlu gününde yanında olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım ve Türk halkının selam ve sevgilerini iletti.

Kıbrıs Türkü'nün bugünlere gelinceye kadar çok sıkıntılar çektiğini ve bedeller ödediğini belirten Akdağ, tüm bu olumsuzluklara rağmen Kıbrıs Türkü'nün ne onurundan ne de hak, adalet ve eşitlik talebinden taviz verdiğini söyledi.

Kıbrıs Türkü'nün eşitlik ve özgürlük mücadelesinin eseri olan KKTC'nin sadece Kıbrıs Türk halkının değil, aynı zamanda ada üzerinde yaşayan Rumlar için de barış ve birlikte yaşamanın teminatı olduğunu ifade eden Akdağ, "Bu genç ve dinamik Cumhuriyet bütün engellemelere karışı dimdik ayakta durmayı başarmış ve ayakta kalmaya devam edecektir. Bu vesileyle Doktor Fazıl Küçük'ü, Rauf Denktaş'ı 1974 yılındaki barış harekatının mimarları olan Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan'ı minnetle yad ediyorum." diye konuştu.

- "Rum tarafının da artık bu gerçeği görme zamanı gelmiştir"

Akdağ, KKTC'nin kuruluşunun, Kıbrıs Türkü'nün kendi kaderine sahip çıkma iradesinin, eşitlik temelinde özgür ve onurlu bir yaşam arzusunun tezahürü olduğuna işaret ederek, KKTC'nin kurulduğu günden bu yana adadaki barış ve istikrarın temel taşı olduğunu anlattı.

"Kurduğunuz devletin, adanın kurucu ve eşit iki parçasından biri olduğu gerçeği tüm dünyaca biliniyor." ifadesini kullanan Akdağ, şöyle devam etti:

"Birileri gözlerini kapasa da kulaklarını kapatıp sağır rolü oynasa da bu gerçeği bütün dünya bilmektedir. Rum tarafının da artık bu gerçeği görme zamanı gelmiştir. Kıbrıs Türkü, Rumların bozduğu ortaklığı yeniden tesis edebilmek için Birleşmiş Milletler tarafından bugüne kadar sunulan kapsamlı çözüm planlarına her zaman destek veren taraf olmuştur. Gelinen aşamada sizlerin de yakından takip ettiği gibi Kıbrıs Konferansı'nın, Rum-Yunan ikilisinin uzlaşmaz ve gerçeklerden uzak tutumu sebebiyle sonuçsuz kalmasının ardından maalesef 2008 yılında başlayan müzakere süreci sona ermiştir. Bu durum Rum tarafının adada yönetimini Kıbrıs Türkleri ile paylaşmaya niyetinin olmadığını bir kere daha göstermiştir. Rum tarafı ortaya koyduğu politikalarla, arkasına aldığı Avrupa Birliği’nin yanlış tutumlarıyla şımarık bir çocuk gibi davranmayı artık bırakmalıdır."

Türkiye ile Kıbrıs Türkleri arasındaki sarsılmaz bağların güçlenmeye devam edeceğine vurgu yapan Akdağ, hiç kimsenin Türkiye ile Kıbrıs Türkü’nü birbirinden koparamayacağını ve uzaklaştıramayacağını söyledi.

- "Kimse yanlış hayal ve düşüncelere heveslenmesin"

Başbakan Yardımcısı Akdağ, adada Türkiye’nin uluslararası hukuktan gelen garantörlük hakkının ve sorumluluğunun olduğunu hatırlatarak, "Rum tarafı başta olma üzere Kıbrıs üzerinde başka hesaplar peşinde koşan herkesin bunu çok iyi bilmesi gerekiyor. Kimse yanlış hayal ve düşüncelere heveslenmesin. Kıbrıs adasında iki toplum var ve atılacak her adım bu gerçeğe göre atılmalıdır. Adanın Rumların tek taraflı olarak sahiplenmesine asla müsaade edemeyiz." şeklinde konuştu.

Rum tarafının tek taraflı hidrokarbon faaliyetlerine aldanan uluslararası şirketleri bugün vesilesiyle bir kez daha sağduyuyla hareket etmeye davet eden Akdağ, Türkiye’nin ve Kıbrıs Türk halkının Doğu Akdeniz’deki meşru hak ve menfaatlerini korumaya devam edeceklerini vurguladı.

Akdağ, KKTC'nin kalkınması ve sürdürülebilir bir ekonomik bir yapıya kavuşturulmasının öncelikli hedefleri olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:

"Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın talimatlarıyla denizin 250 metre altından sizlere su getirdik. Yaklaşık 75 milyon metreküp suyun yarısından azı içme suyu olarak kullanılıyor. Kalan kısmını Güzelyurt ve Mesarya ovalarında sulama için kullanılacak. Türkiye'den Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne ekonomik program çerçevesinde kabloyla elektrik getirme çalışmamız da devam ediyor. Sağlık hizmetleri konusunda da Türkiye'nin geldiği noktayı hepiniz biliyorsunuz. İnanıyorum ki Kuzey Kıbrıs hükümetiyle birlikte burada yapacağımız yeni hastane ve oluşturulacak yeni sağlık sistemiyle siz Kıbrıslı kardeşlerimiz sağlık hizmetlerinden çok daha kolay yararlanmaya başlayacaksınız."

Törende konuşmaların ardından, resmi geçit töreni düzenlendi, halk dansları gösterisi yapıldı.

Türk Hava Kuvvetleri Solo Türk Gösteri Ekibi de tören alanı üzerinde gösteri uçuşu gerçekleştirdi.

Yorumlar