Dünya Coğrafi Bilgi Sistemleri Günü
- Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki: - "Hazırladığımız kanun taslağında eğer belediyeler kentsel dönüşüm yapacakları yerlerde dönüşümü tamamıyla yerli ve milli ürünlerden yapacağını bizlere taahhüt ederse sıfır faizle para ödeyeceğiz" - "Yaptığımız hesaplamalara göre 7,5 milyon civarında bağımsız birimin dönüşmesi, yenilenmesi gerekiyor. Hazırlıklarımızı yaptık, önümüzdeki günlerde kanun olarak gelecek. Orada biz gelecek yıldan itibaren pilot yıl ilan edip, yılda 500 bin civarında Türkiye'deki bağımsız birimi değiştirip, yenileceğiz" - "Akıllı şehir stratejimizi milli bir yaklaşım ile hazırlayıp akıllı şehirlere geçişi bu coğrafyanın gerçeklerine uygun, bu ülkenin insanının yaşam kalitesini yükseltecek şekilde gerçekleştirmemiz gerekiyor"
ANKARA (AA) - Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, kentsel dönüşüme ilişkin kanun taslağının gelecek günlerde yasalaşacağını belirterek, "Hazırladığımız kanun taslağında eğer belediyeler kentsel dönüşüm yapacakları yerlerde dönüşümü tamamıyla yerli ve milli ürünlerden yapacağını bizlere taahhüt ederse sıfır faizle para ödeyeceğiz." dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca Dünya Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) Günü dolayısıyla düzenlenen "CBS Günü Sempozyum ve Fuarı" ATO Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda başladı.
Özhaseki, "Bilgi Toplumunun Yaşam Alanı: Akıllı Şehirler" ana temasıyla düzenlenen sempozyumun açılış konuşmasında, "akıl, zaman ve değişim" olgularının önemini anlattı. Değişim ve teknolojinin getirdiği fırsatların şehirlerde yoğunlaşmasıyla kent yaşamının her zamankinden daha cazip hale geldiğine işaret eden Özhaseki, insanların şehirlerden şikayet etse de tercihlerini bu yönde kullandıklarını söyledi.
Nüfusun yaklaşık yüzde 75'inin şehirlerde yaşadığına dikkati çeken Özhaseki, hizmetlere yönelik talebi karşılayabilmek için çoğu zaman ham madde ve hizmet arzının arttığını ifade etti. Bu durumun kısıtlı doğal kaynakların daha hızlı tüketimine neden olduğunu ve çevre sorunlarını da beraberinde getirdiğini aktaran Özhaseki, "Bu nedenle sürdürülebilir şehirleşme için stratejik kaynak planlaması ve talep yönetimi adeta bir zorunluluktur. Bu noktada sayıları her geçen gün artan akıllı şehir teknolojileri kaynak yönetimi ve kentsel altyapı sorunlarının çözümü için kıymetli araçlar sunmakta, kamu hizmetlerinin artmasına da yardımcı olmaktadır." diye konuştu.
Günümüzde akıllı kent uygulamaları ile iç içe yaşandığına işaret eden Özhaseki, binalarda entegre çalışan iklimlendirme, aydınlatma, yangın ve güvenlik sistemleri, trafik durumu bilgi servisleri ve navigasyon ve e-Devlet uygulamaları gibi hizmetlerin akıllı şehir kapsamında değerlendirilebileceğini söyledi.
Akıllı şehirleri, "bilgi toplumunun yaşam alanı" olarak görmek gerektiğini belirten Özhaseki, şöyle devam etti:
"Şüphesiz ki gelecek nesillerin şehirleri de akıllı şehirler olmalıdır. Peki, akıllı şehirden maksadımız, muradımız nedir? Kaynakları dengeli kullanan, çevre dostu ve sunduğu teknolojilerle insan hayatını kolaylaştıran şehirlerdir. Böyle tarif ediyoruz. Akıllı şehrin iskeletini bilişim ağları oluşturmaktadır. Akıllı şehirlerde kentsel ve çevresel veriler sensör ağlarıyla toplanır. Bu veriler bilişim ağları üzerinden veri toplama merkezlerine iletilir."
Akıllı şehirleri kısaca "kendi kendine yetebilme" olarak tanımlayan Özhaseki, bakanlık olarak bu konuda önemli çalışmalar yürütüldüğünü bildirdi.
Özhaseki, dünyadaki birçok ülkenin akıllı şehir arayışında olduğuna dikkati çekerek, "Akıllı şehir stratejimizi milli bir yaklaşım ile hazırlayıp akıllı şehirlere geçişi bu coğrafyanın gerçeklerine uygun, bu ülkenin insanının yaşam kalitesini yükseltecek şekilde gerçekleştirmemiz gerekiyor." dedi.
- "Neredeyse 1,5-2 yılda bir deprem oluyor"
Özhaseki, Türkiye'nin önünde deprem riski olduğunu, ancak bunun fırsata dönüşebileceğini aktararak, Türkiye topraklarının yüzde 66'sının birinci ve ikinci derecede deprem bölgesinde olduğunu ve bu bölgelerde nüfusun yüzde 71'inin yaşadığını belirtti.
Bu konuda tedbir alınmasının önemini kaydeden Özhaseki, "Ülkemizde son 100 yılda 6 ve üzerinde şiddetli deprem sayısı 56. Neredeyse 1,5-2 yılda bir deprem oluyor. Bu depremlerde tam 83 bin can kaybımız var. 100 milyar dolardan fazla da zararımız var." diye konuştu.
Özellikle 2000'den önceki binaların risk taşıdığını anlatan Özhaseki, "Yaptığımız hesaplamalara göre 7,5 milyon civarında bağımsız birimin dönüşmesi, yenilenmesi gerekiyor. Hazırlıklarımızı yaptık, önümüzdeki günlerde kanun olarak gelecek. Orada biz gelecek yıldan itibaren pilot yıl ilan edip, yılda 500 bin civarında Türkiye'deki bağımsız birimi değiştirip, yenileceğiz. İşte bunu bir fırsata dönüştürmeliyiz." ifadelerini kullandı.
Yüksek yapılar, komşuluk ilişkisinin kalmaması, altyapı ve sosyal donatı alanı küçük olan yerlerle ilgili şikayetler olduğunu hatırlatan Özhaseki, komşuluk ilişkilerinin sürdüğü mahalle konsepti inşa ederken, bu şehirlerin de akıllı şehirler olarak yapılabileceğini söyledi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, bu şehirlerde "Sıfır atık projesi"nin de uygulanabileceğini belirterek, "Yılda 500 bin bina, tanesi 200 bin liraya mal olsa bir anda 100 milyar lira eder. İçindeki eşyası, yenilemesi, buna benzer çevresindeki etki alanıyla 200 milyar liraya yakın bir ekonomik değeri de bu ekonomi içerisinde, bu potansiyelde çok rahat döndürebiliriz." diye konuştu.
250 yerli sektörün de bu dönüşümden etkileneceğini dile getiren Özhaseki, şunları kaydetti:
"Hazırladığımız kanun taslağında eğer belediyeler, kentsel dönüşüm yapacakları yerlerde dönüşümü tamamıyla yerli ve milli ürünlerden yapacağını bizlere taahhüt ederse sıfır faizle para ödeyeceğiz. İlle de gidip Çin'den avizeler, Güney Kore'den asansörler getirmesin. Bizim bunu yapacak, yapan firmalarımız da var. Çok güçlüler ve çok da başarılılar. İşte 250 sektörü canlandırmış oluyoruz.
İstihdam inşaat sektöründe yüzde 7'ler civarında biz bunu yüzde 10'lara çekebiliriz. Bakın kapıda bulunan bir tehlike, bir bela 'hayır' olarak, bir fırsat olarak karşımızda duruyor. İnşallah biz bunu değerlendiririz. Bunu değerlendirecek bilgi ve birikimimiz var. Bu işleri organize edecek mimar ve mühendis kalitemiz ve kapasitemiz var. Bu işlerin tamamında malzeme üretecek firmalarımız, özel sektör temsilcilerimiz var."
- Belediyelere yol gösterecek kılavuz hazırlanacak
Özhaseki, farklı büyüklükteki şehirler için "Akıllı şehir yetkinlik seviyesi" belirleyeceklerini, belediyelere bu konuda yol gösterecek teknik kılavuzlar hazırlayıp, belediyelerin gerçekleştirdiği uygulamaları takip ederek, rekabet ortamı oluşturacaklarını anlattı.
Bakanlık olarak Türkiye'de coğrafi verinin odak noktası olmayı hedeflediklerini belirten Özhaseki, bu alanda yaptıkları çalışmaları da anlattı.
Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürü Ömer Alan da insanların gün geçtikçe şehirlerde yaşamayı tercih etme oranının artığını vurgulayarak, bu noktada akıllı şehirlerin önemini aktardı.
Konuşmaların ardından Bakan Özhaseki, Türkiye genelinde akıllı şehir uygulamalarında, "Akıllı Kent Uygulamaları", "Akıllı Ulaşım Sistemleri", "Akıllı Bisiklet Yolları", "Akıllı Şehir Konularında AR-GE Faaliyetleri", "Akıllı Trafik Yönetim Kavşak Sistemi", "Tarihi ve Turistik Tanıtıma Yönelik Uygulanan Smart Projesi", "Akıllı Şehirlerde Engelsiz Kentler" temalarındaki başarılı çalışmalarından dolayı Konya, Kayseri, Antalya, Denizli, Osmaniye ve Beyoğlu Belediye başkanları ile Ankara'da öğrenim gören ilkokul 3 ve 4'üncü sınıf öğrencilerinin katıldığı "Akıllı Nesiller, Akıllı Şehirler" resim yarışmasında dereceye girenlere de ödüllerini verdi.
Sempozyumun açılışının ardından Özhaseki ve davetliler, fuarın açılış kurdelesini kesti.
Daha sonra stantları gezen Özhaseki, bir stantta bulunan sanal gerçeklik gözlüğünü denedi.
Sempozyum ve fuar yarın sona erecek.
Yorumlar