Divan'da konuşan Aziz Yıldırım, kendini bekleyen süreci anlattı
Fenerbahçe Spor Kulübü Nisan ayı Olağan Yüksek Divan Kurulu Toplantısı'nda konuşan Başkan Aziz Yıldırım, Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri'ndeki toplantıda konuşan Başkan Aziz Yıldırım, konuşmasına geçtiğimiz günlerde vefat eden Yüksek Divan Kurulu Başkan.
Fenerbahçe Spor Kulübü Nisan ayı Olağan Yüksek Divan Kurulu
Toplantısı'nda konuşan Başkan Aziz Yıldırım,
Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri'ndeki toplantıda konuşan Başkan
Aziz Yıldırım, konuşmasına geçtiğimiz günlerde vefat eden Yüksek
Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay’ı anarak başladı.
Başkan Aziz Yıldırım, şike süreci, sonrasında yaşananlar ve kendi
cezasıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Yargıtay başsavcısında
bekleyen karar uygulamaya konuldu. 2 itirazımız oldu. Birincisi
erteleme, ikincisi ise adil yargılama. Anayasa Mahkemesi'yle de
davamız oldu." diyerek şunları söyledi:
"Üzüntümüz var mı? yok. 3 Temmuz'dan bu yana tartışılan konularda o
gün neler söylediysek bugün bunları yaşıyoruz. Kanuna göre,
düşünmek bile suçtur. Eğer kafanızdakileri okuyabiliyorlarsa ki
okuyorlar, bunu suç ilan ediyorlar. Ergenekon, Balyoz, Casusluk ve
Cübbeli Ahmet davalarındakilerde aynı tapelerle suçlanmışlardır ve
bugün o tapelere göre suçlamalar devam etmektedir.
Biz suçsuz olduğumuzu söyledik. Yine söyleyeceğiz. Bunu tarih
yazacak. Ölene kadar yine söyleyeceğiz. Biz haklıyız. Biz şike
yapmadık. Yapsakta bunu açıkca söylerim. Korkmam. Çünkü
Fenerbahçe’ye hizmet için yapmışımdır. O tarihte de şike ve teşvik
Türkiye’de suç değildi. CAS davalarımız var. Orada bile
Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçı şike diye geçmektedir. O tarihte
Türkiye’de şike ve teşvik yok. Ama polis fezlekelerine göre suç
olduğu için UEFA, tahkimde disiplinde CAS’ta bu maçı kabül
etmektedir.
CAS sonuçları açıklandığında ben olayım olmayayım arkadaşlarım
gerekeni yapacaktır. UEFA’da bu sene Avrupa’ya gideceğiz demiyorum
ama gitme ümidimiz vardır. Gideceğiz demiyorum ama bir ümidimiz
vardır. Bunu biliniz."
Aziz Yıldırım, başkanlığın Fenerbahçe'de babadan oğula geçen bir
durum olmadığını da belirterek, "Ben gidene kadar şu şunu yapsın,
bu bunu yapsın demem. Bu tüzükte ne yazıyorsa onu yerine
getirirler. Şu başkan olsun, bu başkan olsun demem. İsterlerse
içlerinden bir başkan seçerler. Siz de oyunuzu verirsiniz.
Kendileri istemezlerse, kim çıkarsa başkanlığa talip, siz buraya
layık gördüğünüzü başkan olarak getirirsiniz. Herkes zannediyor ki
Fenerbahçe'den babadan oğula geçen bir sistem var. Böyle bir şey
yok. Tabii gönül ister ki 4. yıldızı da takıp gideyim." diye
konuştu.
"ANKARA’DAN CEVAP BEKLENİYOR"
Aziz Yıldırım, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, sözde şike
davasında Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin kararıyla ilgili yapılan
itirazı reddetmesinin ardından yaşanan gelişmeler hakkında bilgi
verdi ve şöyle konuştu:
"Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nda bekleyen karar, seçimlerden
sonra uygulamaya kondu ve İstanbul Başsavcılığı’na gönderildi.
Kanunda yapılan değişiklikler nedeniyle hangi mahkemelerin bakacağı
tespit edilemediği için, buradaki Adalet Komisyonu HSYK’ya
sordu.
Bizim iki talebimiz var. Birincisi infazın durdurulması, diğeri de
yeniden adil bir yargılama yapılması. Bunun için mahkemenin
belirlenmesi gerekiyor. İstanbul 16 ve 17. Ağır Ceza Mahkemeleri
kalkmış, İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi, bu kararı Adalet
Komisyonu’na sordu. Bu konuda Ankara’dan cevap bekleniyor. İkinci
bir dava da Anayasa Mahkemesi’nde devam ediyor. Beklentimiz, kısa
bir zaman içinde bir karar vermesi."
"TAPELERLE SUÇLAYAMAZLAR"
Aziz Yıldırım, 3 Temmuz’dan bugüne kadar sürekli olarak
suçsuzluklarını dile getirdiklerini belirterek şu ifadeleri
kullandı:
"3 Temmuz’dan bugüne kadar ne söylediysem, bunların onların
gerçekleştiğini Türkiye’deki herkes görüyor. 'Bu bir siyasi
davadır, şike davası değildir' dedik. Kanun bile bizim tapelere
göre hazırlanmıştı. Kanuna göre düşünce bile suçtu. Aynı hadiseleri
17 ve 25 Aralık’ta Türkiye yaşamıştır. İnsanların tapelerle
suçlanamayacağı yönünde kanun çıkarılmıştır. 3 Temmuz’da Özel
Yetkili Mahkemeler’de yargılananlar, sadece Fenerbahçe değil,
Ergenekon, Balyoz, Oda TV, KCK, Casusluk Davası, Cüppeli Ahmet
davasında yargılananlar tapelerle suçlanmıştır.
Bugün o tapelere göre suçlamalar devam etmektedir. Tapelerin yalnız
başına delil kabul edilemeyeceği söylenmesine rağmen, Yargıtay,
tapeleri delil kabul etmiş ve 25 Aralık’tan sonra çıkan kanunu
dikkate almayarak, benim ve arkadaşlarımızın bazılarının suçlu
olduğuna dair karar vermiştir. Şunu bilin; biz haklıyız, şike
yapmadık. Yapsak da bunu açıkça söylerim, korkmam.
Çünkü Fenerbahçe’ye hizmet için yapmışımdır. O tarihte de şike ve
teşvik Türkiye’de suç değildi. CAS davasında bile
Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçı teşvik olarak geçmektedir. O tarihte
Türkiye’de şike ve teşvik yok. Polis fezlekelerine göre bu suç
olduğu için UEFA, Tahkim Kurulu, Disiplin Kurulu ve CAS bu maçı
kabul etmektedir. CAS’ın kararı açıklandığında Fenerbahçe Kulübü
Yönetim Kurulu, ben olayım olmayayım, gerekeni yapacaktır.
Avrupa’ya gitme ümidimiz vardır. ’Gideceğiz’ demiyorum ama böyle
bir ümidimiz vardır."
"KULÜPLERİ ZOR GÜNLER BEKLİYOR"
Aziz Yıldırım, Fenerbahçe’yi, Türkiye’deki diğer kulüplerde olduğu
gibi ekonomik açıdan zor günlerin beklediğini belirtti. Fenerbahçe
kulübünün şu an için gelirinin giderlerini karşıladığını anlatan
Yıldırım, buna rağmen bir tehlikenin var olduğuna vurgu yaparak
şunları kaydetti:
"Ekonomik olarak Fenerbahçe’yi ve diğer kulüpleri zor günler
bekliyor. Diğer kulüplerin olduğu gibi Fenerbahçe’nin de paraya
ihtiyacı var. Bu şekilde devam ederse, her yere borçlu hale
geliriz. Şu anda geliri, giderini karşılayacak durumda ama geleceğe
dönük baktığımızda tehlike görüyorum. Bana güveniyorsanız, bu
söylediklerimin olacağına da inanın. Fenerbahçe’nin potansiyeli,
Türkiye’deki hiçbir camiada, sivil örgütte yok. Fenerbahçeli olan
herkesin bu kulübe sahip çıkma mecburiyeti var. Bir tüzük
tadilatıyla dışımızdaki insanları bu kulübe ’temsilci üye’ adı
altında üye yapmak lazım. Yarın olmayabilirim ama ben bunun
olmasını arzu ediyorum. Fenerbahçe için olması gerekir."
"BANKADA 1 MİLYAR DOLARIMIZ OLACAK"
Uzun zamandır dile getirdiği "1 milyon üye" projesiyle ilgili
çalışmaların sonuna gelindiğini bildiren Başkan Aziz Yıldırım,
projenin işleyişi hakkında detaylı bilgi vererek, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Siyasetin spora karıştığı ve karışacağı Türkiye’de bu kulübün
güçlü olması lazım. Güçlülük de ekonomiden geçer. Ekonominin
yanında yatırım yapmak lazım. Bu paralar geldiğinde Fenerbahçe
Kulübü’nün bankada 1 milyar doları olacak. Bu bir milyon kişiden
her ay 50 lira alırsak, aylık 50 milyon lira gelirimiz olur. Bir
milyon üyeyi Fenerbahçe’den başka hiçbir kulüp toplayamaz. Bu bir
yılda değil, üç yılda olacak. Fenerbahçe’nin ihtiyaçlarını
karşılayacak potansiyel varken bunu kullanmak gerekir. Bunu
yapmamak Fenerbahçe’ye zarar vermek olur."
Başkan Aziz Yıldırım, başkanlıktan ayrıldıktan sonra yönetim
kurulundaki arkadaşlarına tüzüğe göre hareket etmeleri gerektiğini
söylediğini anlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Benim durumuma göre, arkadaşlarıma, ’Şu şöyle yapsın, bu böyle
yapsın demem’ dedim. Fenerbahçe’nin tüzüğü var, orada ne yazıyorsa
onu yerine getirmelerini rica ettim. ’Şu başkan olsun, bu şöyle
olsun’ diye karışmam. Fenerbahçe tüzüğünde ne yazıyorsa,
arkadaşlarımız onu yapar. İsterlerse içinden bir arkadaş seçerler
ve başkanlık seçimi yaparlar, siz de gelip beğenirseniz oy
verirsiniz. Devam etmek istemezlerle başkanlığa talip kim çıkarsa,
oy vererek, layık gördüğünüzü gertirirsiniz. Benim hiçbir şekilde
isteğim olmayacaktır. Herkes Fenerbahçe’de babadan oğla bir şey
geçeceğini zannediyor ama bu böyle değildir. Önümüzdeki süreçte 4.
yıldızı takıp bırakmış bir başkan olmayı arzu ederim."
Konuşması, sık sık üyelerin alkışlarıyla kesilen Başkan Yıldırım,
ayrıca diğer tesisler ve projeler hakkında da bilgiler verdi.
CİHAN
Yorumlar