Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Arnavutluk’ta

TİRAN (AA) – Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, girişimci ve insani dış politika ile tüm dünyaya örnek olmaya çalıştıklarını ifade ederek “Girişimci dış politikamızla Türk insanın girişimci ruhunu yansıtıyor ve var olan sorunlara, çatışmalara çözüm arayışı içerisinde oluyoruz. Ayrıca güven artırıcı adımlarla, tedbirlerle Balkanlar'ın, Kafkasya’nın ve bulunduğumuz coğrafyanın istikrarına katkı sağlamaya çalışıyoruz." dedi.

Çavuşoğlu, Türkiye Maarif Vakfı, Mehmet Akif Ersoy ve Tiran Üniversiteleri iş birliğinde düzenlenen 2. Uluslararası Mehmet Akif Ersoy Bilim ve Sanat Ödülleri ile sempozyumunun açılış törenine katıldı.

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz, Bakan Çavuşoğlu’na Fahri Doktora payesini takdim etti.

Çavuşoğlu, burada yaptığı konuşmada, dost ve kardeş Arnavutluk’ta bulunmaktan duyduğu onur ve mutluluğu dile getirdi.

Milli şair Mehmet Akif Ersoy’un adına düzenlenen ödülü hak eden herkesi tebrik eden Çavuşoğlu, şahsına tevdi edilen fahri doktora unvanı nedeniyle Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Senatosuna teşekkürlerini sundu.

Başta Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanlığı dönemi olmak üzere daha önceki görevlerinde de fahri doktora ve profesörlük unvanları aldığını söyleyen Çavuşoğlu, “Fakat milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un adını taşıyan üniversitemiz ve kendi bölgemiz Burdur’daki üniversiteden bu ünvanı almak beni onurlandırdı.” dedi.

Girişimci ve insani dış politika ile tüm dünyaya örnek olmaya çalıştıklarını ifade eden Çavuşoğlu, “Girişimci dış politikamızla Türk insanın girişimci ruhunu yansıtıyor ve var olan sorunlara, çatışmalara çözüm arayışı içerisinde oluyoruz. Ayrıca güven artırıcı adımlarla, tedbirlerle Balkanlar'ın, Kafkasya’nın ve bulunduğumuz coğrafyanın istikrarına katkı sağlamaya çalışıyoruz. Yine insani dış politikamızla da Türk insanının vicdanını yansıtmaya çalışıyoruz. Dünyanın her bir köşesindeki yardım bekleyen mazlum insanlara Türk insanının cömert yardımlarını ulaştırıyoruz. Ayrıca kalkınma desteklerimizle de var olan birçok sorunun esasen sebebi olan yokluk, işsizlik, ekonomik sıkıntılar gibi veya az gelişmişlik gibi sorunların aşılmasına da katkı sağlamaya çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.

- "Arnavut kültürü Türk kültürünün, Türk kültürü de Arnavutluk kültürünün esasen bir parçasıdır"

Son bir yıldır Rusya ve İran ile sarf ettikleri çabalarla Suriye’de çatışmaların yüzde 90 oranında durduğunu dile getiren Çavuşoğlu, “Şimdi hedefimiz siyasi çözümdür. Çünkü kalıcı çözüm siyasi çözümdür.” dedi.

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye’deki kardeşlerinizin selamını getirdim.” diyen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Arnavutluk’un istikrarını, refahını, gücünü kendimizinkinden ayrı görmüyoruz. Ayrıca Arnavutluk’un istikrarı, refahı ve gücü demek Balkanlar’ın, Doğu Avrupa’nın hatta ötesinin istikrarı ve güvenliği demektir. Bugün kardeş Arnavutluk’un Avrupa Atlantik bölgesinde oynadığı kritik rolü canı gönülden destekliyoruz. Batı Balkanlar’ın istikrarı için dost ve kardeş Arnavutluk’un rolünü önemsiyoruz, iş birliği yapıyoruz. Arnavutluk’ta sizin sevinciniz en çok bizim mutlu eder. Sizin bir derdiniz tasanız bizi üzer. Biz Arnavutluk’ta kendimizi evimizde hissediyoruz, tıpkı bugün benim kendimi evimde hissettiğim gibi. Arnavutluk ile sınırlarımız yok, ama Arnavutluk’taki tüm kardeşlerimizin, dostlarımızın ve yöneticilerin de söylediği gibi ve Türkiye’de de bizim hissettiğimiz gibi biz Arnavut ile kendimizi komşu hissediyoruz. Komşu olmak için illa ortak sınırlarınızın olmasına gerek yok. Arnavutluk'la ilişkilerimizi her alanda siyasi, ekonomik, kültürel, güvenlik, askeri ve diğer yönleriyle daha da derinleştirmek için yoğun çaba sarf ediyoruz."

Sempozyumun ardından Brüksel’e NATO Dışişleri Bakanları toplantısına gideceğini aktaran Çavuşoğlu, orada Arnavut mevkidaşı Ditmir Bushati ile de bir araya geleceğini kaydetti.

Çavuşoğlu, “NATO çatısı altında da karşı karşıya kaldığımız sınamaların üstesinde gelmek için Arnavutluk ile yakın iş birliği içerisinde çalışıyoruz.” dedi.

İki ülke arasındaki ilişkilerin en önemli boyutlarının kültür ve eğitim olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, Arnavut kültürünün Türk kültürünün, Türk kültürünün de Arnavutluk kültürünün esasen bir parçası olduğunu belirtti.

Arnavutluk Kültür Bakanı Mirela Kumbaro ile ortak kültürü ve mirasını güçlendirebilmeyi ve ihya edilmesini görüştüklerini aktaran Çavuşoğlu, “İnşallah TİKA’mız ile birlikte ortak projelerimizi hayata geçireceğiz ve ortak kültürümüzü, mirasımızı yeniden birlikte ihya edeceğiz. Esasen ülkemizde milyonlarla Arnavutluk kökenli vatandaşımız var. Bunlar iki ülke arasında en önemli bağdır köprüdür. Diğer taraftan İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy’un babası Mehmet Tahir Efendi Kosova İpek’e bağlı Suşica köyünden İstanbul’a gelmiştir. Büyük dil bilimci Şemsettin Sami Fraşeri burada ismini sayamayacağım birçok bilim insanı Arnavutluk kökenlidir. Bugün Tiran Üniversitesinde bir Türkoloji bölümü vardır. Türkoloji bölümün yanında Yunus Emre Türk Kültür Merkezleri ile Arnavutluk’ta kardeşlerimize Türkçe öğretmekten büyük bir mutluluk duyuyoruz. Ayrıca kültür alanında yürüteceğimiz ortak çalışmalarla iş birliğimizi de daha da kuvvetlendireceğimize inanıyoruz. Biraz önce de söyledim TİKA’mızla ve tüm kuruluşlarımızla kardeş Arnavutluk’un yanında olmaya devam edeceğiz, kalkınma projelerine destek vermeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

- "Arnavutluk ile yakın iş birliği içerisinde olacağız"

Günümüzde Türkiye’de 200’e yakın üniversitenin bulunduğunu söyleyen Çavuşoğlu, “Bu üniversitelerimizde yaklaşık 110 bin yabancı kardeşimiz eğitim görüyor. Biz daha çok öğrencinin, Arnavutluk’tan da daha fazla öğrencinin Türkiye’de eğitim görmesini istiyoruz. Yine değişim programlarıyla Türkiye’den de öğrenci kardeşlerimizin gelip Arnavutluk’ta değişik üniversitelerde eğitim görmesini arzu ediyoruz, bunu teşvik etmeliyiz. Biz daha fazla kardeşimizin gelebilmesi için Türkiye Bursları programını başlattık. Halen dünyanın 160 ülkesinde yaklaşık 16 bin öğrenci Türkiye Burslarından yararlanıyor. Arnavutluk’ta burstan yararlanan öğrenci sayısı ise 663, 1992 yılından bu yana. Bu akademik yılı için 58 kardeşimiz Arnavutluk’tan Türkiye Burslarında yararlanıyor. Biz bu sayıyı artırmak istiyoruz. Bunu Arnavutluk Milli Eğitim Bakanlığı ve hükümeti ile birlikte inşallah artıracağız.” şeklinde konuştu.

Türkiye Maarif Vakfı’nın Arnavutluk’taki çalışmalarına da değinen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra FETÖ terör örgütünün gerçek yüzünü gören ülkeler FETÖ’nün o ülkelerdeki okullarını ya devralmışlardır ya da Maarif Vakfına devretmeye başlamışlardır. Ayrıca Maarif Vakfı kendi inisiyatifleri ile başka okulları devralmıştır satın almıştır. Yeni okullar, üniversiteler, ana okulları almıştır. Gördüğüm kadarıyla Arnavutluk’ta da bu çabalarını sürdürüyor, üniversite devralma ve okullar açma konusunda da yoğun çaba sarf ediyor.”

Arnavutluk ile yakın iş birliği içerisinde olacaklarına inandıklarını söyleyen Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı.

“Sizlere FETÖ terör örgütünü anlatmama gerek var mı? FETÖ terör örgütü devlet kurumlarımızı ele geçirmeye çalışmıştır. Türkiye’de kumpaslar kurdular, Cumhurbaşkanımızı öldürmek istediler, hükümetimizi devirmek istediler. Sivilleri katlettiler, bir gecede 250 vatandaşımızı katlettiler. Meclisimizi bombaladılar, sivil insanların üzerinden tankları geçirdiler. Bunları niye söylüyorum? Nasıl tehlikeli bir örgüt olduğunu anlamanız için söylüyorum.

Bugün bazı ülkeleri FETÖ adeta ele geçirmiş durumdadır. Bunlardan bir tanesi Kırgızistan’dır. Geçen hafta Bakü’de Pakistan Dışişleri Bakanı ile sohbet ettik ve kendi kurumlarına, yargı dahil nasıl sızdıklarını kendisi bana anlattı. Dost ve kardeş bir ülke Pakistan. Biz bu terör örgütü ile sonuna kadar mücadele edeceğiz. Milletimize devletimize kasteden bir terör örgütüyle mücadeleyi bırakamayız. Dolayısıyla dost ve kardeş ülkeleri de yanımızda görmek isteriz."

FETÖ'nün Arnavutluk'ta da faal olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Bu faaliyetlerini sürdürüyorlar. Eğitim kisvesi altında çocuklarımızı zehirliyorlar. Size sormak istiyorum bu katillere, tankları insanların üzerinden geçiren katillere çocuklarımızı emanet edebilir miyiz? Bunlar neden eğitimle ülkelere giriyorlar, tıpkı Türkiye’de yaptığı gibi en zeki çocuklara burs veriyorlar, elitlerin çocuklarını okullara alıyorlar, siyasi elitler dahil. Sonra bu çocuklara yurt dışında eğitim için de burs veriyorlar ve o çocuklar daha sonra ülkelerine döndüklerinde devlet kurumlarına sızıyor, dışişleri bakanlığına. Ben kendi mensuplarımın, yani kariyer diplomatlarımın yüzde 25’ini atmak zorunda kaldım, elde edilen somut deliller üzerine. Orduya, polise devlet kurumlarına ve yargıya. Bugün Pakistan’ın yaşadığı sorun gibi. O sebeple neden eğitim ile o ülkelere, Arnavutluk’a giriyor bunu iyi değerlendirmemiz lazım ve bugün tedbir almazsak yarın FETÖ’nün bulunduğu ülkeler için çok geç olur, tüm kurumları ele geçirir. Bu FETÖ terör örgütünün yalnız olmadığını arkasında güçlerin olduğunu ve hangi ülkelere ve hangi gizli servislere hizmet ettiğini de çok iyi görmemiz bilmemiz lazım. Masum bir eğitime yatırım yapan kuruluş olarak görürsek, aldanırız. Tıpkı bugün bazı Afrika ülkelerinin aldandığı gibi. Bazı Afrika ülkeleri, en başında tedbir aldı. Bugün bazıları zorlanıyor, zorlanan ülkeleri görüyoruz ki orada o sızmalar olmuş. O yüzden kardeş Arnavutluk’tan da bu mücadelemize elbette destek bekliyoruz. Biz de Arnavutluk’un yanındayız." dedi.