Cumhurbaşkanı Erdoğan İngiltere'de

- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (2) - "Türkiye'ye ve Türk milletine düşmanlığı görev addeden bir sürü mankurt tipleri de üzüntüyle takip ediyoruz. Yabancılar ülkemizle ilgili değerlendirmelerde en azından bazı ilkelere saygı gösterirken, bu tetikçiler her türlü yalanı ve iftirayı fütursuzca kullanıyorlar. Buldukları her fırsatta, milletimiz hakkında hakaretamiz cümleler kurmayı maharet sanıyorlar. Başka ülkelerin lejyoneri olmayı, bize 'gazetecilik, akademisyenlik, ilericilik' diye yutturmaya çalışıyorlar" - "Efendisine karşı ezik, kendi insanına karşı küstah, nobran ve acımasız bu karakterlerin tek bir vazifesi vardır, o da tetikçiliktir, taşeronluktur. Bunların içindeki bulundukları haletiruhiye ise vatansızlık sendromudur" - "Meydanı buralarda FETÖ'cü, PKK'lı, türlü sapkın görüşlere sahip hainlere, alçaklara asla bırakmayacağız. Unutmayın, hakikatler yalanların en büyük panzehiridir. Hakikat güneşinin eritemeyeceği hiçbir iftira yoktur"

Google Haberlere Abone ol
Cumhurbaşkanı Erdoğan İngiltere'de

LONDRA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'ye ve Türk milletine düşmanlığı görev addeden bir sürü mankurt tipleri de üzüntüyle takip ediyoruz. Yabancılar ülkemizle ilgili değerlendirmelerde en azından bazı ilkelere saygı gösterirken, bu tetikçiler her türlü yalanı ve iftirayı fütursuzca kullanıyorlar." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Intercontinental Otel'de Anadolu Ajansı (AA) ve TRT World'ün Genç Yetenek Geliştirme Projesi kapsamında İngiltere'de eğitim gören öğrencilerle bir araya geldi.

Erdoğan, proje kapsamında gençlerin, devletin imkanlarıyla dünyanın eğitim öğretim alanında marka şehirlerinden olan Londra'da son derece ulvi bir gayeyle bulunduklarını söyledi.

Gerek lisansüstü çalışmalar gerekse yabancı dil eğitimini, program kapsamında eğitim alan gençler ve Türkiye açısından çok önemli bir fırsat olarak gördüğünü belirten Erdoğan, öğrencilere, "Unutmayın, fırsatlar şimşek gibidir, çakar ve kaybolur." tavsiyesinde bulundu.

Erdoğan, Hazreti Muhammet'in, kaybedildikten sonra değeri anlaşılan beş şeyi sayarken sağlık, varlık, hayat ve boş vakitle birlikte gençliği de ifade ettiğini, bunların asıl kıymetinin sahip olunduğunda değil ancak elden kaçtığında bilindiğini söylediğine dikkati çekti.

Gençler başta olmak üzere herkesin, her biri mücevher değerindeki bu tavsiyelere sıkı sıkıya sarılması gerektiğini belirten Erdoğan, "Şu an size sunulan fırsatların kadrini ve kıymetini bilerek vaktinizi boşa geçirmeden, hedeflerinize doğru kararlılıkla yürüyeceğinize inanıyorum." şeklinde konuştu.

"Sevgili gençler, sizler eğitim öğretim ve tahsil için yurtdışına giden ne ilk ne de son nesilsiniz." diyen Erdoğan, millet olarak özellikle son iki asırdır, Batı'nın fen ve ilmini almak için yurt dışına öğrenci gönderildiğini hatırlattı.

Erdoğan, şunları söyledi:

"Bunları da sizler gibi evlatlarımızın en başarılılarından, en parlak, en zeki, en iştiyaklı olanlarının arasından seçiyoruz. İşte siz şu anda karşımda bu gençlersiniz. Bugüne kadar devletimizin, gönüllü kuruluşlarımızın ve ailelerimizin imkanlarını seferber etmesi sonucu yüz binlerce gencimiz işte bu şekilde tahsil gördü. Bu gençlerimizin bir kısmı vatanlarına dönerken, bazıları da gittikleri ülkeleri kendilerine yurt eyledi. Hem vatanlarına dönenlerin hem de yurt dışında kalanların içinde başarıları ve duruşlarıyla ülkemizi gururlandıranlar olduğu gibi benliğini ve yolunu maalesef kaybedenler de mevcut. Mehmet Akif'in gençlerimize rol model olarak gösterdiği Asım ile Tevfik Fikret'in eğitim için İskoçya'ya gönderip hayatını papaz olarak tamamlayan oğlu Haluk, bunun en çarpıcı örnekleridir. Merhum Akif, 'Zulmü alkışlayamam' diyerek gençlerimize nasihat ederken, adeta bu iki örneğin hikayesini de anlatır."

- "Sizlerin Asım'ın yolundan giden gençler olduğunu biliyorum"

Mehmet Akif Ersoy'un, "Zulmü alkışlayamam" adlı şiirini okuyan Erdoğan, "Asım ile Haluk kıyaslaması, bizi işte böyle bir gençlik özlemine götürüyor. Sizlerin Asım'ın yolundan giden gençler olduğunu biliyorum, böyle düşünüyorum, böyle inanıyorum, böyle inanmak istiyorum. Onun için de geleceğimizi huzuru kalple sizlere emanet edeceğimizi ifade etmek istiyorum." diye konuştu.

Türkiye'nin, çoğunluğu Avrupa'da olmak üzere dünya genelinde 6,5 milyona yakın vatandaşı, yani diasporası bulunduğunu dile getiren Erdoğan, bunların arasında iş dünyası, akademi, siyaset, sinema, edebiyat, ticaret ve basın yayın hayatında ciddi başarılara imza atan isimler olduğuna dikkati çekti.

Erdoğan, 2015'te Nobel Kimya Ödülü'nü alarak Türk milletinin göğsünü kabartan Prof. Dr. Aziz Sancar'ın, Türkiye'nin, başarı sancağını dünyada iftiharla dalgalandıran vatandaşlarından yalnızca biri olduğunun altını çizdi.

Siyasi kimliği, ideolojisi, dili, dini ve meşrebine bakmadan kendini Türk milletinin bir parçası olarak gören yurt dışındaki bütün vatandaşların başarılarından gurur duyduklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Nerede ikamet ederlerse etsin, onların başarılarını kendi başarımız olarak görüyoruz ancak bunların arasında kimi zaman maalesef birilerine yaranmak için olsa gerek ülkemize husumette yarışanlar da çıkabiliyor. Türkiye'ye ve Türk milletine düşmanlığı görev addeden bir sürü mankurt tipleri de üzüntüyle takip ediyoruz. Yabancılar ülkemizle ilgili değerlendirmelerde en azından bazı ilkelere saygı gösterirken bu tetikçiler, her türlü yalanı ve iftirayı fütursuzca kullanıyorlar. Buldukları her fırsatta milletimiz hakkında hakaretamiz cümleler kurmayı maharet sanıyorlar. Başka ülkelerin lejyoneri olmayı bize 'gazetecilik, akademisyenlik, ilericilik' diye yutturmaya çalışıyorlar.

Sosyal medya üzerinden Türkiye karşıtı kampanya yürütmeyi, sahte, sanal hesaplar üzerinden iftiralar yaymayı muhaliflik olarak görüyorlar. Efendisine karşı ezik, kendi insanına karşı küstah, nobran ve acımasız bu karakterlerin tek bir vazifesi vardır, o da tetikçiliktir, taşeronluktur. Bunların içindeki bulundukları haletiruhiye ise vatansızlık sendromudur. Kendi ülkelerinin, kendi milletlerinin başarıları yerine başkalarının başarılarıyla mutlu olmalarının sebebi budur."

- "Bunlar gazeteci falan değil terörist"

Erdoğan, düşünce kuruluşu Chatham House'daki programda, "sözde bir gazetecinin, Türkiye'de 254 gazetecinin şu anda demir parmaklıkların arkasında olduğu"nu dile getirdiğini söyleyen Erdoğan, "Böyle bir sayı yok. Bunlar gazeteci falan değil, terör örgütü bunların eline bir basın kartı tutuşturmuş ve bunlar terörist, bunlar bankamatik soyguncusu, bunlar affedersiniz silah bulundurmaktan yakalanmış vesaire katil türler." dedi.

Programda başka bir kişinin, "Biz böyle bir ülkeye nasıl gelelim?" dediğini aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:

"Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış ya, bu da Türkiye'yi tanımıyor ama orada bizi bastırmaya kalkıyor. 'Çık, gel benim misafirim olursun' dedik. Bunlar sesleri fazla çıktığı için Türkiye'yi adeta bu konularda farklı, yaşanamaz gibi göstermeye gayret edenler. Bölücü terör örgütünü, 251 insanımızı şehit eden FETÖ'cü alçakları aklayacak kadar insanlıktan çıkmalarının yegane nedeni de budur. Çünkü bu kesimlerin artık ülkemizle milletimizle hiçbir bağları kalmamıştır. Elde ettiği makamı, ulaştığı şöhreti, birileri tarafından el üstünde tutulmayı ülkemize olan düşmanlığına borçlu olan bu tiplere inanın biz sadece acıyoruz. Çünkü bunlar iradelerini ve şahsiyetlerini kısa vadeli ikbal hesaplarına kurban etmiş zavallılardır. İhanetleriyle ne milletimizin ne de şirin gözükmeye çalıştıkları sahiplerinin gözünde hiçbir kıymetleri yoktur, asla da olmayacaktır."

"Su-i misal, emsal teşkil etmez; yani kötü örnek, örnek olmaz." ifadelerini kullanan Erdoğan, "Bir avuç şahsiyet fukarasının bize örnek olmasına, bizi meşgul etmesine, ülkemiz ve milletimiz adına ortalıkta söz söylemesine izin vermeyeceğiz." dedi.

- "Meydanı buralarda FETÖ'cülere asla bırakmayacağız"

Türkiye'nin yurt dışındaki temsili ve tanıtımında da gençlere önemli görevler düştüğünü belirten Erdoğan, gençlere, "Boş durmak yok. Burada bu kadar arkadaşlar ediniyorsunuz, öyleyse çalışacaksınız. Meydanı buralarda FETÖ'cü, PKK'lı, türlü sapkın görüşlere sahip hainlere, alçaklara asla bırakmayacağız. Unutmayın, hakikatler yalanların en büyük panzehiridir. Hakikat güneşinin eritemeyeceği hiçbir iftira yoktur. Bizler tıpkı ülkemizde olduğu gibi burada da sadece hakikatlere sarılarak gerçek Türkiye'yi muhataplarımıza anlatacağız." çağrısında bulundu.

Cambridge'te bir cami inşa edildiğini söyleyen Erdoğan, "Yakın bir zaman içinde inşallah bu camimiz bitecek. Mimarisiyle her şeyiyle oradaki camimizi biz yaptırıyoruz ve bu camimizin bitişi de o çevrede olan gençlerimiz için gayet güzel bir buluşma yeri olacak." ifadelerini kullandı.

(Sürecek)

Yorumlar