Büyükanneye bakıcı parasında detaylar belli oldu

- "(Büyükanne Projesi) İlk kriterimizde hak etme taleplerinde, annenin asgari ücretin 2 mislinden fazla maaş almıyor olması... 2 asgari ücreti geçmeyen geliri olan aileleri önce proje bazlı değerlendireceğiz. Büyükanne Projesi'nde verilecek miktarı şu an net asgari ücretin yüzde 30'u gibi düşünüyoruz. Yaş kriteri olarak 65 yaşı düşünüyoruz ama burada şu an bu kararı vermiş değiliz" - "Şu an kamuda çalışan, 657'nin ayrı, sözleşmelilerin ayrı, kısmi zamanlıların ayrı statüsü var. Böyle bir yamalı bohça... Hepsi de birbirinden farklı, herkesi dinliyoruz, hepsi haklı... Ortak bir statüye dönüştürecek köklü bir çalışmayı inşallah bu referandumdan sonra kamuoyuna deklare edecek noktaya geliriz" - "(Kıdem tazminatı) Bizim formülümüz, mevcut haklarının kaybolmasını istemeyenler, bu mevcut haklarla devam edebilir. Ama bundan sonra sisteme girecek olanlar için hak kaybı olmayacak yüzde 100'lere giden bir sistemi oluşturmamız lazım" - "İnşallah bu yıl kıdem tazminatını, mevcut haklarının nerede iyi olduğuna inanıyorsa o fonda kalma hakkını da tanıyan bir sistemi çalışanlarımızın karşısına getirmeyi düşünüyoruz" - "(Emekliye promosyon ödemesi) Mart ayında başlayacak, en son 3 ay içinde de ödenmiş olmasını istiyoruz"

Google Haberlere Abone ol
Büyükanneye bakıcı parasında detaylar belli oldu

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Büyükanne Projesi'ne ilişkin, "İlk kriterimizde hak etme taleplerinde, annenin asgari ücretin 2 mislinden fazla maaş almıyor olması... 2 asgari ücreti geçmeyen geliri olan aileleri önce proje bazlı değerlendireceğiz. Büyükanne Projesi'nde verilecek miktarı şu an net asgari ücretin yüzde 30'u gibi düşünüyoruz. Yaş kriteri olarak 65 yaşı düşünüyoruz ama burada şu an bu kararı vermiş değiliz." dedi.

Müezzinoğlu, İstanbul'da ekonomi muhabirleriyle bir araya geldiği toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Büyükanne Projesi'nde yer alma kriterlerine ilişkin bilgi verdi.

Müezzinoğlu, "Emekli ya da değil, büyükannenin bu anlamdaki ekonomik koşulları bizim gündemimiz dışında. Birinci kriter, büyükannenin aile tarafından çocuğuna bakımının arzu edilip edilmemesi... İkincisi, bu büyükannenin bir çocuğa bakacak sağlık koşullarının olup olmaması... Hakikaten sağlıklı, bir çocuğa bakma dinamizmi varsa, değerlendirmelerden sonra ekonomik koşulları ne olursa olsun, o desteği vereceğiz." şeklinde konuştu.

Projede yer almanın diğer kriterlerini sıralarken de Müezzinoğlu, şunları kaydetti:

"İlk kriterimizde hak etme taleplerinde, annenin asgari ücretin 2 mislinden fazla maaş almıyor olması... 2 asgari ücreti geçmeyen geliri olan aileleri önce proje bazlı değerlendireceğiz. Büyükanne Projesi'nde verilecek miktarı şu an net asgari ücretin yüzde 30'u gibi düşünüyoruz. Yaş kriteri olarak 65 yaşı düşünüyoruz ama burada şu an bu kararı vermiş değiliz. Birinci önceliğimiz ailenin yaptığı talebi, aile 'benim annem bakabilir' dediğinde eğer biz de sağlıklı buluyorsak, yaşa takılarak değil, diğer koşulların uyması halinde değerlendireceğiz. Tek kriter yaş olmayacak."

Öncelikle pilot illerde uygulanacak projenin finansmanının yüzde 50'sini bakanlığın, diğer bölümünü ise pilot illerdeki oda ve sendikaların üstleneceğini belirten Müezzinoğlu, bu oda ve sendikaları protokol imzalarken açıklayacaklarını, ailenin büyükanne ile aynı evde yaşama gibi koşullarının başvuruları etkilemeyeceğini söyledi.

"(Büyükanne Projesi) Kent dağılımları pazartesi günü netleşecek"

Mehmet Müezzinoğlu, Büyükanne Projesi'nde pilot iller olarak İstanbul ve Bursa'nın kesinleştiğini, Kayseri ve Denizli gibi ilave edilecek illerle kent dağılımlarının pazartesi günü netleşeceğini, 5 bin aileyi kapsayacak pilot projenin son şeklinin pazartesi günü belirleneceğini duyurdu.

Müezzinoğlu, bakanlık olarak yaptıkları çat kapı ziyaretlerin özellikle bürokrasi için faydalı, bu ziyaretlerin vatandaşların sorunlarını bilmek ve çözüm sunmak adına yapılacak çalışmalar için de çok önemli olduğunu vurguladı.

Kamu ile özel sektör çalışanları arasındaki ücret, kesinti ve emeklilik gibi farklılıklarla ilgili bir çalışmanın olup olmadığına yönelik soru üzerine Müezzinoğlu, konuya ilişkin daha önce bir çalışma yaptıklarını ancak Anayasa Mahkemesinin "Kamu çalışanı ya da devlet personeli ile özelde çalışan işçileri aynı statüde değerlendiremezsiniz" şeklinde gerekçeli karar verdiğini anımsattı.

Bu durumdan vicdani olarak rahatsız olduğunu dile getiren Müezzinoğlu, yeni anayasa yapılmadığı takdirde bu gibi sorunların köklü çözümlerinin çok kolay olmadığını vurguladı. AK Parti hükümetleri olarak bu kapsamda "Kamu Çalışanı Reformu" başlığı altında bir çalışma yürüttüklerini belirten Müezzinoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şu an çalıştaylar yapıyoruz. Önümüzdeki dönemde bu çalıştaylara üniversitelerimiz, yerel yönetimler, sendikalardan katılımcılarla, kamu çalışanının tarifini yapmamız lazım. Şu an kamuda çalışan, 657'nin ayrı, sözleşmelilerin ayrı, kısmi zamanlıların ayrı statüsü var. Böyle bir yamalı bohça... Hepsi de birbirinden farklı, herkesi dinliyoruz, hepsi haklı... Ortak bir statüye dönüştürecek köklü bir çalışmayı inşallah bu referandumdan sonra kamuoyuna deklare edecek noktaya geliriz. Zaman koymak kolay ama başarabilmek kolay değil. 2017 yılında bu anlamda kamuoyuna deklare edebileceğimiz bir taslağın oluşmasını hedefliyoruz."

"Verdiğimiz desteklerin kalıcı istihdama katkısı 2016'da yüzde 65'in üzerinde"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Müezzinoğlu, bakanlığın yaptığı istihdama katkı çalışmaları çerçevesinde elde edilen sonuçların kalıcı istihdama yansımasının yüzde 65'in üzerinde gerçekleştiğini belirterek, "Verdiğimiz, işbaşı eğitimler, girişimci ve diğer desteklerin kalıcı yansıması 2016'da yüzde 65'in üzerinde." dedi.

Müezzinoğlu, 30 günlük kıdem tazminatı ile işverenin ve sendikaların duruşu arasında fark olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bizim 'burada yüzde 10'luk bir kayba razı olacağız veya bunu yakaladığımızda bunu düzenleyeceğiz' dediğimiz hadise şu; şu an bizim işçimizin yüzde 75'i kıdem tazminatından istifade edemiyor. Dörtte üçlük bir kesim kıdem tazminatından yararlanamazken, dörtte birlik kesimin 'Ben ideal koşulları yakaladım, ne olursa olsun vazgeçmem' diyerek, bunu daha uzun süreye yayması çok güçlü bir mağduriyete rıza göstermektir. Bizim formülümüz, mevcut haklarının kaybolmasını istemeyenler, bu mevcut haklarla devam edebilir. Ama bundan sonra sisteme girecek olanlar için hak kaybı olmayacak yüzde 100'lere giden bir sistemi oluşturmamız lazım. Dün bir örnek geldi, 'yüzde 25'lik garantide oluyorum' diyen kitle de aslında yüzde 100 garantide değil. 'Bizim işveren iflas etti, biz 1 yıldır iflas ettiği için alamıyoruz, bize yardımcı olun' dediler. Bir defa işçinin biriken haklarının işverenin cebinde ya da kasasında devam ediyor olmasının her zaman bir riski var. 10 yıl sonra hangi işverenin hangi noktada olacağını hangi çalışan biliyor ki?

O nedenle işçinin alın terinin güvenli, hakkaniyetli bir fonda toplandığı, 5 yıl beklediğinde hangi haklarının, 10 yıl fonda kaldığında hakları ne kadar artıyor, 15-20 yıl kaldığında hakları ne kadar artıyor konularının şeffaf şekilde takip edilebileceği, çıkmak isteyenlerin haklarını bilerek kendi iradesiyle çıkabileceği bir yapının olması gerek. İnşallah bu yıl kıdem tazminatını, mevcut haklarının nerede iyi olduğuna inanıyorsa o fonda kalma hakkını da tanıyan bir sistemi çalışanlarımızın karşısına getirmeyi düşünüyoruz. Yeni sistemde 25 günde hemfikir olduysak bundan sonra gelenlerin 25 günden gidecek ama eski olanlar 30 günle devam etmek isterse edebilir ama yarın bir gün işvereniyle bir sıkıntı yaşadığında o sıkıntıyı da göğüslemeyi göze alacak. Bu fon gibi garanti değil."

Fonun hakkaniyetli olması gerektiğini, söz konusu yüzde 10'luk geri gitmeyi göze aldıklarını belirten Müezzinoğlu, mevcut sistemde kıdem tazminatı alamayan yüzde 75'lik kesimin yüzde 100 kayıpta olduğunu söyledi.

"Yaklaşık 5-5,5 milyar liralık bir promosyon ödemesi olacak"

Mehmet Müezzinoğlu, emekliler için promosyon konusuna değinirken, gelecek hafta bu çerçevedeki protokolün imzalanacağını, imzaların ardından özel ve kamu bankalarının yol haritalarını müşterilerine deklare edeceğini bildirdi.

Müezzinoğlu, 11,5 milyon emeklinin tamamının mart ayında promosyonu alıp almayacağına ilişkin soru üzerine de şunları kaydetti:

"Bu bir planlama gerektiriyor. 11,5 milyonun başvuruları, banka tercihleri, bankasını değiştirmesi gibi planlamaları banka ile emekli arasındaki süreç belirleyecek. Yaklaşık 5-5,5 milyar liralık bir promosyon ödemesi olacak. Burada bir takvimlemeyi bankalar kendi aralarında ya da müşterilerine sistematiği deklare edecekler. Ama mart ayında başlayacak, en son 3 ay içinde de ödenmiş olmasını istiyoruz. Mart-nisan-mayıs aylarında promosyon hak edenlerin tamamının promosyonlarını almış olmasını protokolde istiyoruz."

Yorumlar